Golanlı Halkımız, İşgalin Topraklarında Rüzgar Türbinleri Kurma Planını Reddediyor

İŞGAL EDİLEN SURİYELİ GOLAN – İşgal edilen Suriyeli Golanlı halkımız, İsrail işgalinin binlerce dönüm arazisine rüzgar türbinleri kurma planını kategorik olarak reddetti ve uluslararası toplumu, özellikle Birleşmiş Milletler’i, kendilerini yerinden etmeye yönelik bu yerleşim planını durdurmaya çağırarak uluslararası meşruiyet kararlarının açık bir ihlali olduğunu vurguladı.

Rüzgar türbini planı, yaklaşık altı bin dönümün üç aşamada ele geçirilmesini içerdiğinden, işgal edilen Suriyeli Golan’ı hedef alan en tehlikeli ve Yahudileştirici sömürge planlarından biridir: ilki, işgalin terk edilmiş “Uyun Al Hacal, Al Mansura ve Al Talciyyat” köylerinin arazilerini ele geçirdi ve üzerinde 120 metre yüksekliğinde 42 türbin kurdu. ikinci aşamada Mecdel Şems, Mas’ada, Ayn Kınya ve Bak’ata köylerinin toprakları Üçüncüsünde de Tel al Furs bölgesini hedef alıyor.

SANA muhabirine yaptığı açıklamada, serbest bırakılan Suriyeli mahkumların en büyüğü Sıdkı el Makt, işgale yönelik sömürge planının ve bunun ilk aşamasının yerinden edilmiş köylerin topraklarında uygulanmasının tüm uluslararası kuralların ihlali olduğunu vurgulayarak, başta Güvenlik Konseyi’nin 1981 tarihli ve 497 sayılı kararı olmak üzere, Golan’daki işgalin tüm önlemlerinin geçersiz olduğunu ve hukuken hiçbir etkisi olmadığını teyit eden yasa ve kararlar, işgalin işgal altındaki topraklara el koymasına rağmen, bu köyler, çocukları, evlerinin anahtarlarını ve onlara sahip olduklarını kanıtlayan, doğdukları yere ve yerinden edildikleri topraklara geri dönme haklarını vurgulayan tüm kağıtları hala sakladıklarına dikkat çekti.

El Makt, işgalin, Golan “Undof”ta faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler güçlerinin ve sağır ve dilsiz uluslararası toplumun gözleri önünde türbin planını uyguladığını vurgulayarak çektikleri acılara karşı yasal ve ahlaki sorumluluklarını göz ardı ederek ve işgalin toprağı ve insanları hedef alan uygulamalarını durdurmak için herhangi bir adım atmakta isteksiz davrandıklarını ifade etti.

Türbin planına karşı komitenin bir üyesi olan serbest bırakılan mahkum Fuad Al Şaer ise şunları söyledi: Bizi geöen 55 yıl boyunca topraklarımızdan çıkarmaya yönelik tüm girişimlerinin başarısızlığa uğraması ardından, Mecdel Şems, Bak’ata, Mas’ada ve Ayn Kınye köylerindeki evlerimizden zorla çıkarmakk için gerekli olan türbin planıyla çıkarma girşiminde bulunduğunu bundan dolayıdır ki  uluslararası toplumun işgal planlarını durdurmak için derhal müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.

Golanlı evlatlarımızdan Nezih İbrahim, türbin planının ikinci aşamasının, geçmişte kiraz ve elma bahçeleri bakımından zengin olan Mas’ada, Mecdel Şems, Bak’ata ve Ayn Kınye topraklarının 4.500 dönümünün ele geçirilmesini içerdiğini belirterek, halkı tarafından onlarca yıldır ırklarıyla anlatıldığı gibi, işgal edilen Golan’ın Suriyeli Arap toprağı olduğunu ve oğullarının kendi vatanlarına bağlı olduklarını vurgulayarak, Suriye Arap kimliğiyle işgale karşı direniş ve mücadeleyi sürdüreceklerini, tüm Yahudileştirme planlarını engellemek ve fedakarlıklar ne olursa olsun türbin planını iptal etmeye mecbur edeceklerini vurguladı.