ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Çin’in Phoenix Kanalı ile röportajında Erdoğan rejiminin IŞİD’i hala desteklediğini ifade ederken, terörle mücadelenin de kapsamlı bir koordinasyon ve işbirliğine ihtiyacı olduğunu belirtti.
Başarılı Olması İçin Bizzat Suriyeliler Arasında Olması Gerekiyor
Suriye ordusunun sahada teröre karşı önemli ilerlemeler kaydetmesine rağmen buna eş zamanlı olarak yürütülen siyasi çözüm çabalarında benzer bir başarının görülmemesine ilişkin soruya cevabında; bu görüşmelerin başarılı olması için karşı tarafta kimlerin yer alacağının önemini ifade etti.
El Esad görüşmelerde karşı tarafta iyi niyetli bir tarafın olabileceğine dikkat çekerken, fakat görüşmelerde bu tarafları kimlerin temsil ettiğinin de önemli olduğunu belirtti. Görüşmelerde karşı tarafta muhtelif şahsiyetlerin bulunduğunu ve bu şahsiyetlerin arasında iyi ve yurtsever şahsiyetlerin bulunduğuna dikkat çeken el Esad, fakat bunların bir kısmının sadece kendilerini temsil ettiklerini söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad aynı zamanda bu şahısların arasında terör örgütleri temsil eden, hatta kendileri terörist olan şahsiyetlerin bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda Türkiye, Suudi Arabistan, Fransa, İngiltere ve hatta belki de ABD’yi temsil eden şahsiyetlerin bulunduğuna işaret eden el Esad; dolayısıyla görüşmelerin uyumlu olmadığını kaydetti.
Görüşmelerin balarılı olması için görüşmelere katılacakların sadece Suriyeli olması ve sadece Suriye’nin çıkarlarını temsil etmeleri gerektiğini belirten el Esad; Suriye’nin herhangi bir diyalog görüşmelerinin siyasi çözüm yönünde bir ilerleme sağlayacağı fırsatına inancıyla bu görüşmelere gittiğini ifade etti. El Esad görüşmelere katılanların terörist ya da başka devletleri temsil etmelerine rağmen gerçeklerinde Suriyeli olmaları itibarıyla asıllarına ve Suriyeliliklerine dönebilecekleri ihtimali koyularak görüşmelere gidildiğini ifade etti.
El Esad gerek Cenevre gerekse Astana’da yapılan görüşmelerden pek bir şey beklemediğine işaret ederken, bunun sadece uzun bir yolun adımları olduğunu ve uzun süre devam edebileceğini kaydetti.
Birçok Tarafla Anlaşma Sağlamak Mümkün Değildir
Görüşmelerin formatı ya da mekanizmasından memnun olup olmadığına ilişkin bir soruya cevabında el Esad; mekanizmanın Suriye tarafından değil, BM ve Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura tarafından belirlendiğini kaydetti.
El Esad bu mekanizmanın aynı zamanda bu görüşmelerin Suriye’de çözüm için değil de, Suriye devletine baskı amaçlı olarak kullanılmasını isteyen kimi devletlerin nüfuzu ile belirlendiğini ifade etti.
Görüşmelerde ‘muhalefet’ heyetinin bir olmadığına ve bu heyetlerdeki her şahısın kendine has bir ajandası olduğuna vurgu yapan el Esad; hükümet heyetinin bunlarla direk görüşmelere girmeyi istemesi halinde hangisiyle gireceği ve kiminle ne gibi bir anlaşma sağlayacağı sorusuna dikkat çekti. El Esad birçok tarafa ayrılan ve birden fazla tarafı temsil eden şahıslarla anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını belirtti.
Dolayısıyla Cenevre görüşmelerinin son turunda hiçbir görüşmenin olmadığına dikkat çeken el Esad; ele alınan tek mevzunun bir sonraki görüşmelerde ele görüşülecek gündemin manşetleri olduğunu ifade etti.
İki Temel Eksende İlerlemek Gerekiyor
Görüşmelerin başarılı olması için mümkün yolun ne olduğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; çözümün geç kalmasının daha fazla yıkım ve ölüm anlamına geldiğine dikkat çekti. El Esad dolayısıyla siyasi çözüm çabalarının hızlandırılması ve bu çözümün sağlanması yönünde devletin büyük bir özen gösterdiğinin altını çizdi.
Çözümün iki temel eksende eş zamanlı olarak ilerlemesi gereğini vurgulayan el Esad, ilkinin terörle mücadele olduğunu, bunun da devletin sorumluluğu ve görevi olduğunu belirtti. El Esad Suriye’de ölüm ve yıkım eylemlerinde bulunan terörü ortadan kaldırmanın mutlak bir gereklilik olduğuna dikkat çekerken, bu yönde de uygun ve mümkün olan tüm yöntemlerin kullanıldığını ifade etti.
İkinci temel eksenin ise diyalog olduğunu belirten el Esad; bu diyalogun da muhtelif yönleri olduğunu kaydetti. El Esad ilk yönünün Suriye’nin geleceği ve siyasi yönetiminin şeklini ele alan siyasi boyut olduğunu ifade etti. Dolayısıyla bu bağlamda Suriyelilerin kararına dayanılması gerektiğini belirten el Esad, görüşmelerde elde edilecek sonuçların referandum yoluyla halk tarafından kararlaştırılacağını söyledi.
Diyalogun ikinci yönünün ise terör örgütleri saflarında olanlardan mümkün olduğunca bir bölümü af karşılığında silahlarını bırakmaya teşvik etmek olduğuna dikkat çeken el Esad; devletin 3 yıldan beri bu yönde attığı adımlarda güzel başarılar kaydettiğini ifade etti.
El Esad gerek krizin başında gerekse şu an Suriye’de gerçek çözümün hükümet ile muhtelif silahlı gruplar arasındaki uzlaşma olduğunu belirtti. Bu grupların birçoğunun af kararından faydalandığına vurgu yapan el Esad, bunların bir kısmının hükümet ile omuz omuza teröre karşı savaştıklarını, bir kısmının da silahlarını bırakıp normal yaşamlarına döndüklerini kaydetti.
Çözüm İsteyenler Suriye Halkının Çıkarlar ve İdeallerini Dikkate Almalılar
Muhalefet olarak adlandırılan gruplarda dış güçlere umut bağlayanların bulunduğu ve krizin çözümünün de dış güçlerle ilişkili olduğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; dış güçlere bel bağlamak ve onların ajandalarını hayata geçirmeye çalışmanın insanı ulusalcılıktan uzaklaştırdığını belirtti.
El Esad gerçekten çözüm isteyenlerin her hangi bir devlete değil de, Suriye halkının çıkarlarına ve ideallerine dayanmaları gerektiğini vurguladı.
Terörle Mücadele Kapsamlı Olmalıdır
ABD Başkanı Donald Trump’tan beklentileri konusunda bir soruya cevabında ise el Esad; Trump’un gerek seçim hamlesinde gerekse göreve gelmesinden sonra açıklamalarında her şeyden önce IŞİD’ten kurtulmanın önemini ifade ettiğine dikkat çekti.
El Esad bunun olumlu bir yaklaşım olduğunu, fakat şu ana dek pratikte bir adım görülmediğini belirtti. Şu ana dek atılan adımların dar kapsamlı operasyonlar olduğuna dikkat çeken el Esad; terörle mücadelenin dar kapsamda ya da belirli zamanlarda değil, kapsamlı ve daimi olması gerektiğini vurguladı.
Terörle mücadelede hava operasyonlarına eş zamanlı olarak kara güçleri ile de tamamlanması gerektiğini belirten el Esad; Rusların bundan dolayı terörle mücadelede üstün başarı kaydettiklerini ifade etti. El Esad Suriye’de terörle mücadelenin Suriye ordusu ile koordinasyon içinde olması gerektiğine işaret ederken, aynı zamanda bu mücadelenin sadece IŞİD’e karşı olması gerektiğine de dikkat çekti. Suriye’de Nusra Cephesi ya da muhtelif isimler altında faaliyet gösteren daha başka terör örgütlerin bulunduğuna vurgu yapan el Esad; terörle mücadelenin tüm bu radikal örgütlere karşı olması önemini vurguladı.
Pratik Olarak Henüz Mümkün Değildir
Trump ile işbirliği ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun teorik olarak mümkün olabileceğini, fakat pratik olarak henüz mümkün olamayacağını belirtti.
Suriye ve ABD arasında hiçbir resmi temasın olmadığına dikkat çeken el Esad; ara sıra IŞİD’e karşı gerçekleştirdikleri operasyonlarda da hiçbir koordinasyon olmadığı gibi bu operasyonların kanunsuz ve meşruluktan yoksun olduğunu ifade etti.
Resmi Olmadıkça Bel Bağlanamaz
ABD Başkanı Trump ile direk ya da dolaylı herhangi bir bağlantının olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; şu ana dek hiçbir direk bağlantının olmadığını söyledi.
Dolaylı ya da gayrı resmi bağlantı konusunda ise bir dizi bağlantının olduğunu ifade eden el Esad; fakat resmi olmadıkça bu bağlantıların hiç birine bel bağlamanın mümkün olmadığını vurguladı.
Çünkü Erdoğan Rejimi Hala IŞİD’i Destekliyor
Ana aktörlerin Suriye’yi tamamen IŞİD’ten temizlemesi için etkin bir koordinasyona ihtiyaçları olduğu an Suriye’nin IŞİD’e karşı nihai bir saldırı başlatma gücüne sahip olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun mümkün olabileceğini belirtti.
Rusya, ABD ve Türkiye’nin son olarak Antalya’da Suriye’nin kuzeyindeki durumlara ilişkin düzenledikleri toplantı konusunda ise el Esad; bu toplantının gerçekçi olamayacağını belirtti.
El Esad öyle ki Türkiye rejimi başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın IŞİD’İ şu ana dek desteklediğine vurgu yaptı. Erdoğan’ın ideolojik olarak IŞİD ile bağlantılı olan Müslüman Kardeşler cemaatinin bir üyesi olduğuna dikkat çeken el Esad; Erdoğan’ın IŞİD ve Nusra cephesi ile bağlantıları olduğunu ve onlarla dayanıştığını belirtti. El Esad Erdoğan’ın Nusra Cephesi ve IŞİD’e askeri, lojistik ve mali destekte bulunduğuna vurgu yaparken, bunun da artık herkes tarafından bilindiğine işaret etti.
Toplantıda bulunan ABD konusunda ise el Esad; ABD’nin en azından Barack Obama döneminde IŞİD’in Suriye petrolünü Erdoğan ve rejiminin desteği ile Türkiye’ye kaçırmasına ve büyük bir finans elde etmesine, yabancı teröristlerin de Türkiye üzerinden askeri, lojistik ve beşeri destek almasına göz yumduğuna dikkat çekti.
ABD’de yeni idarenin gelmesiyle teröre karşı mücadelede bir umudun mevcut olduğuna işaret eden el Esad; Türkiye konusunda ise pek umutlu olmadığını belirtti. El Esad Türkiye’de hiçbir şeyin değişmediği gibi teröre destekte de hiçbir azalmanın olmadığını kaydetti.
Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’in tek destek hattının Türkiye olduğuna dikkat çeken el Esad; bu destek sayesinde şu ana dek eylemlerini sürdürdüğünü ifade etti.
İzinsiz Giren Tüm yabancı Güçler İşgal Güleridir
Suriye’nin, ABD güçlerinin topraklarına girmesi önünde yeşil ışık yakıp yakmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun kesinlikle olmadığını belirtti.
El Esad Suriye devletinin izni, onayı ya da koordinasyonu olmadan Suriye topraklarına giren istisnasız her yabancı gücün işgal güçleri niteliğinde olduğunu vurguladı. Bu güçlerin teröre karşı geçek mücadelede herhangi bir faydaları olacağına da inanmadığını belirten el Esad; Amerikalıların tarih boyunca kara güçleri gönderdikleri hiçbir devlette başarılı olamadıklarının altını çizdi.
Amerikalıların çözüm sağlamada gayet başarısız olduklarına dikkat çeken el Esad; onların başarılı oldukları şeylerin sadece kaos, yıkım ve ölümü tırmandırmak olduğunun altını çizdi.
Bu Devletlere Karşı Koymak, Suriye ve Daha Başka Devletlerin Çıkarlarına Hizmet Eder
Rusya ve Çin’İn son olarak BMGK’de Suriye’ye yaptırımlar öngören karar tasarısına karşı veto hakkını kullanmalarının Suriye açısından önemine ilişkin soruya cevabında el Esad; iki devletin BMGK’de üye olduklarını ve BM’nin misakını hayata geçirmeye çalıştıklarını belirtti.
Özellikle BMGK’de daimi olanlar başta olmak üzere Batılı bir kısım devletlerin siyasi ajandalarını hayata geçirme, başka devletlere karşı baskılarda bulunma ve siyasi rejimleri kendilerine göre değiştirme planlarında BM ve Güvenlik Konseyini edat olarak kullanmaya çalıştıklarına dikkat çeken el Esad; dünya genelinde istikrar ve güvenliği de sabote tiklerini belirtti.
El Esad Çin’in de Rusya ile işbirliği içinde dünyanın siyasi dengesini yeniden sağladığını ifade ederek, bunun da dünyanın tamamı açısından büyük bir önem taşıdığını kaydetti.
Belli başlı devletlerin insan hakları ve benzeri değimler altında dünyanın birçok ülkesinde kendi amaçları doğrultusunda istikrarsızlık ve kaosa yol açtıklarına dikkat çeken el Esad; dolayısıyla bu devletlere karşı koymanın Çin ve Suriye’nin yanı sıra birçok devletin ve halkların çıkarlarına hizmet ettiğini belirtti.
Çin Tüm Alanlarda Rol Alabilir
Yıllar süren zorlukların ardından Suriyelilerin normal yaşamlarına dönmelerinde Çin’in ne gibi bir katkı sağlayabileceği sorusuna cevabında el Esad; teröristlerin geçen altı yıl boyunca Suriye’de insan, altyapı, hizmet kurumları, kültür ve her şeyi istisnasız ve sistematik bir şekilde hedef aldıklarına dikkat çekti.
Kimi devletlerin uyguladıkları yaptırımların da Suriyelilerin günlük yaşamlarını daha da zorlaştırdıklarına dikkat çeken el Esad; dolayısıyla Çin’in tüm alanlarda rol oynayabileceğini ifade etti.
El Esad Çin’in şu an sanayi projelerinde katkılarda bulunduğuna dikkat çekerek, mevcut süreç içinde Çinli çok sayıda uzmanın Suriye’de sanayi projelerinin hayata geçirilmesi çalışmalarına katıldığını ifade etti. Daha fazla güvenlik ve istikrarın sağlandığı zamanda yerleşim birimlerini yeniden yapılandırmanın yüksek bir önem taşıdığını ifade eden el Esad; Çin’in bu bağlamda da rol oynayabileceğini söyledi. El Esad Çin’in enerji, petrol, sanayi, altyapı ve birçok alanda rol oynayabileceğini belirtti.
Her Terörist İdeolojisini Değiştirmediği Sürece Yok Edilmelidir
Radikal terör örgütleri saflarında Çinli birçok radikal teröristin bulunduğu ve bunların yayılmasına ilişkin alınan önlemler konusunda ise el Esad; radikallerden söz edildiğinde bunların hangi ülkeden yada milletten olduklarının hiçbir önemi olmadığını belirtti.
El Esad radikallerin ülke ya da sınır tanımadıklarına dikkat çekerken, muhtelif uyruklardan radikal teröristler arasındaki yegane farkın, bunların kendi ülkelerini diğerlerinden daha fazla tanıdıkları ve bu ülkelere diğerlerinden daha fazla zarar verme potansiyeline sahip olduklarına vurgu yaptı.
Dolayısıyla her teröristin ideolojisini değiştirip normal sivil yaşamına dönmediği sürece yok edilmesi gerektiğini belirten el Esad; Suriye’de 80’den fazla uyruktan teröristlerin bulunduğuna dikkat çekti. El Esad; bunun da demektir ki 80’den fazla ülke ile en azından istihbarat açısından işbirliğinin olması gerektiğini belirtti. Çin ile Türkiye üzerinden gelen Igor teröristleri ile istihbarat işbirliğinin yapıldığına işaret eden el Esad; bu teröristlerin en çok Türkiye üzerinden girdiklerini belirtti.
El Esad ne yazık ki Türkiye ile sınırların mevcut süreç içinde kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını, Türkiye rejiminin destek ve yardımları nedeniyle yabancı teröristlerin büyük çoğunluğunun Türkiye üzerinden girdiklerini belirtti.
Nusra Cephesi İlk Oscar Ödülünü Aldı
Beyaz Miğferlilerin Oscar ödülünü almalarına ilişkin soruya cevabında el Esad; Nusra Cephesinin ilk Oscar ödülünü almasını kutlamak gerektiğini kaydetti.
El Esad Batılıların, uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesine Oscar ödülü vermelerinin benzeri görülmemiş ve inanılmaz bir durum olduğunu belirtti.
Bunun Nobel, Oscar ve benzeri ödüllerin politikleştirilmiş ödüller olduğuna bir kanıt daha sayıldığına dikkat çeken el Esad; Beyaz Miğferlilerin, Suriye’de Kaide Örgütünün kolu olan Nusra Cephesinin makyajlı hali olduğunu kaydetti. El Esad Beyaz Miğferlilerin, insani maske taşıyan radikal teröristlerden başka bir şey olmadığının altını çizerken, gündüzleri sözde insani çalışmalar yürüten aynı şahısların geceleri radikal terörist olduklarını belirtti. Bunu kanıtlayan birçok video ve fotoğrafın internette bulunduğuna dikkat çeken el Esad; Oscar ödülünün radikal teröristlere verildiğinin altını çizdi.
Suriye Ordusu Rakka’ya Yaklaştı
Tedmur – Palmira’dan sonra Rakka ve Deyrezzor operasyonlarının olma ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye ordusunun, IŞİD’in ana karargahı sayılan Rakka’ya her zamandan daha çok yakın olduğunu belirtti. Dolayısıyla Rakka’nın Suriye ordusu açısından bir öncelik teşkil ettiğini belirten el Esad; fakat yine de tüm bölgelerin bir öncelik olduğunu da ifade etti.
Tedmur’un Irak ve Deyrezzor güzergahı üzerinde bulunduğuna dikkat çeken el Esad; dolayısıyla bölgenin IŞİD’ten kurtarılmasının birçok açıdan önem taşıdığını vurguladı.
Karmaşıklık ve Zorluk Dış Müdahalelerden Kaynaklıdır
Suriye’de savaşın daha ne kadar süreceğine ilişkin soruya cevabında el Esad, dış müdahaleler ve teröre desteğin kesilmesi halinde bunun altı ay içinde son bulabileceğini belirtti.
El Esad Suriye’de çözümü engelleyen ve zorlaştıranın dış müdahaleler olduğunu ifade etti. Suriye’nin bu savaş süresinde sosyal birliğini pekiştirdiğine işaret eden el Esad; başta durumların net anlaşılmamasıyla halkın bir kısmının Batılıların propagandasına kulak verdiğini söyledi. El Esad şu an ise Batıların yalanlarının deşifre edildiğini ve Suriye halkının olanların farkına vardığını belirtti.
El Esad her yılın, bu savaşın bitmesinde bir umut taşıdığını, fakat savaşların ne kadar sürebileceğini tahmin etmenin mümkün olmadığını ifade etti.
Küçük Görevde Başarılı Olamazsan Büyük Görevde de Başarılı Olamazsın
Cumhurbaşkanı ve baba ya da eş olarak görevleri arasında nasıl denge sağladığı sorusuna cevabında el Esad; küçük bir ailede baba ve eş görevini yerine getiremeyen bir insanın daha büyük çapta ülke genelindeki bu görevini yerine getirmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
İnsanın görev ve vaciplerini yerine getirmesi gerektiğini ifade eden el Esad; bir kısım koşulların da küçük de olsa bazı görevleri etkileyebileceğini sözlerine ekledi.
Ailesi ile geçirdiği zaman süresine ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun günlük programına göre değişebileceğini, fakat zamanının büyük çoğunluğunun iş ile geçtiğine işaret etti.
Suriye’yi Terk Etmeyi Düşünmedim, Düşünmüyorum
Ailesi için Suriye’yi terk etmeyi hiç düşündü sorusuna cevabında el Esad; bunu kesinlikle düşünmediğini, özellikle de altı yıl geçmesi ardından şu an hiç düşünmediğinin altını çizdi.
El Esad 2012 ila 1013 yılları arasında geçen sürenin, en zor süreç olduğunu ve buna rağmen düşünmediğini belirtti.
Suriye dışına çıkmanın kendisi ve ailesi için hiçbir zaman seçenek olmadığını ifade eden el Esad; bu konuda hiçbir zaman da tereddüt etmediğini söyledi. El Esad ülke dışına çıkmasının hem kendisi hem de ordu ve onunla birlikte vatanı savunanlar için bir yenilgi sayılacağına işaret etti.
https://www.youtube.com/watch?v=BLkqnUDlEGo