BİNT CBEYL – Lübnan’da Hizbullah Partisi Genel Sekreteri Hasan Nasurllah Temmuz Zaferinin 10. Yıldönümü münasebetiyle bugün Bint Cbeyl Kentinde düzenlene mitingde; direniş güçlerinin 2006 yılında Siyonist düşman İsrail’e karşı sağladıkları zaferin, kahraman direnişçilerin mücadeleleri, iradeleri, planları, özverileri ve kanları sayesinde olduğunu belirtti.
Nasrullah bu savaşta Lübnan ve direniş güçlerinin yanında olup destek vermelerinden dolayı Suriye ve İran’a şükranlarını ifade etti.
Temmuz zaferinin ‘Yeni Ortadoğu Projesini’ baltaladığını ifade eden Nasrullah, düşmanların direniş güçlerini yok etme planlarını çökerttiğini de belirtti. Nasrullah bu zaferin ayrıca ‘Siyonist varlığın yok olması yada devam etmesine’ ilişkin meselenin yeniden gündem olmasına yol açtığını söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri Nasrullah; Obama idaresinin, ‘Yeni Ortadoğu Projesinin’ başarısızlığı ve direniş ekseninin mücadelesi ardından bu ekseni yok etme amacıyla IŞİD ve benzeri radikal terör örgütleri yarattıklarına dikkat çekti.
Nasrullah direniş güçlerinin, meydan okumalar ve zorlukların hacmine dikkat etmeksizin meydanlarda ve olmaları gereken her yerde olmaya devam etme seçeneğini seçtiklerinin altını çizdi.
2006 yılında Lübnan’a yönelik savaşın İsrail aracılığı ile uygulanmış bir ABD kararı olduğunun altını çizen Nasrullah; bu savaşın en önemli hedeflerinden birinin, ABD’nin dönem dışişleri bakanı Kondaliza Riys’ın ifade ettiği gibi ‘Yeni Ortadoğu Projesi’ ve direnişi yok etmek olduğuna dikkat çekti. Nasrullah ABD’nin bu savaşla Lübnan ve aynı zamanda Filistin direnişini yok etmeyi planladığını belirtirken, direnişin Suriye ve İran’ın desteği ile bu planları sabote ettiğini söyledi.
Bu zaferin en önemli sonuçlarından birinin İsrail kamuoyu ve siyasi yönetiminin İsrail ordusuna duyduğu güven ve ordunun siyasi yönetime güveninin sarsılması olduğunu ifade eden Nasrullah, aynı zamanda ‘yenilmez İsrail ordusu’ efsanesinin de yok edildiğini belirtti. Nasrullah Temmuz Zaferi ardından İsrail ordusunun içerden deprem yaşadığını ve karşılıklı suçlamalara tanık olduğuna dikkat çekti.
Bölgedeki gelişmeler konusunda ise Nasrullah; ABD’nin içinde askeri ve siyasi yetkililerin ABD idaresine bulundukları suçlamalara dikkat çekerek, bu suçlamalarda IŞİD ve benzeri radikal terör örgütlerin bu idare tarafından yaratıldıklarının belirtildiğine vurgu yaptı. ABD’nin ellerinde bulunan Ebu Bekir el Bağdadi ve Ebu Muhammed el Colani gibi radikal şahsiyetlerle Kaide, IŞİD ve benzerleri radikal örgütleri yarattığının bir gerçek olduğunu belirten Nasrullah; dolar ve her türlü silahı yakından takip eden ABD’nin Suriye ve Irak’a on binlere radikal teröristin yanı sıra binlerce ton silahın nasıl gönderildiğini bilmediğine inanmanın mümkün olmadığını ifade etti.
Radikalcilere seslenen Nasrullah; onların ABD ve İsrail projelerinde edat olarak kullanıldıklarına dikkat çekti. İslam dini arkasında saklanan bu radikalleri ABD ve İsrail çıkarlarına kan dökmeye son vermeye çağıran Nasrullah; tüm bu tarafların kendilerini tasfiye etme zamanının da geldiğini söyledi.