Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
Related Articles
ANKARA – ‘Suriye koalisyonu’ adıyla bilinen oluşumun sözde elebaşı Halit Hoca Türkiye’de ihvancı Erdoğan rejimi ve Suudi vahhabi rejimin özellikle son zamanlarda Suriye’deki radikal terör örgütlere askeri desteklerini yoğunlaştırdıklarını itiraf etti.
ABD idaresinden Suriye ve halkını hedef alan savaşa daha fazla destek talep etmek için Washington’a ziyareti sırasında yaptığı ve Türkiye’de Hürriyet Gazetesinin aktardığı açıklamalarında Hoca; terör destekçisi rejimlerle birlikte uydurdukları spekülasyonlara dayanarak yalan ve çarpıtmalarını sürdürdü.
Elebaşı Hoca Türkiye’nin kuzey cephesinde, Suudi rejiminin de güney cephesinde ‘ÖSO’ olarak nitelendirdiği terör çetelere silah ve cephane desteğini arttırdıklarını söyledi. Bu desteğin sonuçlarının da İdlib ve Dera’da net bir şekilde meydana yansıdığını iddia eden Hoca; İdlib Kenti ve kırsalında Cisreşşuğur Kasabasına girerek terör çetelerinin ‘ÖSO’ ve Kaide Örgütünün Suriye Kolu Nusra Cephesine ilaveten bir dizi gözü dönmüş radikal terör çetelerinden ibaret olduğunu görmezden geldi.
Bilineceği üzere ‘ÖSO’ olarak adlandırılan terör çeteleri; Suriye ve halkına yönelik evrensel savaşı yürüten devletlerin dünya kamuoyunu aldatma ve Suriye’de ‘sadece ılımlı muhalifleri’ desteklediklerini’ iddia etme amacıyla teşkil edilen vatan haini kiralık katillerden başka bir şey değildir. Buna ilaveten Suriye ordusu gerek Dera’da, gerek İdlib’te yada gerekse başka bölgelerdeki çatışmalarında Suudi ve Katar rejimleri tarafından finanse edilip Türkiye, Ürdün ve İsrail tarafından askeri destek temin edilen çokuluslu terör çeteleriyle karşı karşıya savaşıyor. Bu terör çeteleri Kaide Örgütünün Suriye kolu olan ve ABD ve Türkiye rejimi başta olmak üzere Kaide’den bağlantısını kestiğini ilan etmesi için her yöntemi denedikleri Nusra Cephesine ilaveten İslam Ordusu, Ahrar el Şam İslami Hareketi, IŞİD; İslami Cephe, Muhacirin ve el Ansar Ordusu gibi yüzlerce muhtelif adlandırmalar altında Suriye ve halkını insanlık tarihinin benzerini görmediği vahşetle hedef alıyor. Bunun en bariz örneklerinden biri de özellikle Türkiye’de yandaş medya başta olmak üzere terör destekçisi medya araçlarının İdlib ve Cisreşşuğur’a giren bu çetelerin toplamını ‘Suriyeli muhalifler’ yada ‘Suriyeli devrimciler’ olarak adlandırmalarıdır. Oysa ki bu terör çetelerinin bizzat kendilerinin söylemleri ve taşıdıkları semboller ve yayınladıkları görüntüler onların örgütsel ve ideolojik kimliklerini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
ABD’li yetkililerle görüşmelerinde Washington’un Suriye’deki örgütlere tanksavar füzeleri temin etmeye daha uyumlu olduğunu ifade eden Hoca; başka devletlerin de kendilerine ağır silahlar vermeye hazır olduklarını öne sürdü.
Suriye’de ‘ılımlı muhalifler’ adı altında ‘ÖSO’ terör çetelerine temin edilen silahların büyük bir bölümünün Nusra Cephesi, IŞİD ve tekfirci diğer terör örgütlere satıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Türkiye’de Müslüman Kardeş Cemaatiyle aynı radikal ideolojiye sahip Erdoğan Rejimi ABD, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve daha başka devletlerin işbirliği ile teröristlere silah eğitimi verip gelişmiş silahlarla donatmaları ardından Suriye’ye gönderdikleri gözü dönmüş kiralık katillerin İdlib ve kırsalında çok sayıda masum sivil vatandaşı katlettikleri, on binlerce vatandaşı evlerinden barklarından tehcir ettikleri bilinen bir gerçektir.
A.A. – M.M.
