ANKARA – Türkiye’deki ihvancı rejimin Suriye’de halka ve okul, hastaneler dahil tüm hizmet kurumları, kültür ve zenginliklerine karşı saldırılarda muhtelif adlandırmalar altındaki azılı terör örgütlere desteğinin gerçeği her gün daha net bir şekilde deşifre oluyor.
‘Ilımlı muhalifler’ yada ‘Suriye devrimcileri’ adı verilen çetelerin aslında kiralık ve vatan haini azılı terör çetelerden başka bir şey olmadığının her kes tarafından bilinmesine rağmen Türkiye’deki rejim bu çetelere askeri, lojistik, tıbbi, maddi ve her türlü desteğine örtü sağlamada başarısız kaldı.
Bu bağlamda söz konusu rejimin yeni bir skandalıyla Türkiye’deki Taraf Gazetesi IŞİD’in Niğde saldırısında kullandığı silahlarla Ankara’nın ‘Suriyeli ılımlı muhalifler olarak ‘ÖSO’ terör çetelerine gönderdiği silahların seri numaralarının aynı çıktığına dikkat çekti. Gazete Niğde’deki silahların Türkiye menşeli olduğunu belirtti.
Gazete haberinde Suriye’de gerçekleştirdikleri katliamlarla tüm dünyanın tepkisini çeken terör örgütü IŞİD’in, bir yıl önce Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde gerçekleştirdiği, ikisi asker üç kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıyla ilgili davada ilginç bir ayrıntıyı ortaya çıkardı.
Habere göre Türkiye’de Güvenlik güçlerinin yaptığı araştırmada, olayda kullanılan silahların seri numaralarının Türkiye’den Suriye’ye giden silahlarınkiyle aynı olduğu belirlendi. Yani ‘muhalifler’ adı altında terör çetelere gönderilen silahların bir şekilde, IŞİD tekfircilerinin eline geçtiği tespit edildi.
Taraf Gazetesinin haberinde; ihvancı AKP hükümetinin, davayı karartmaya çalıştığına yönelik iddiaların temelinde de, seri numaralarıyla ilgili tespitin yattığı öne sürüldü. Niğde’de geçen yıl meydana gelen ve bir astsubay ile bir polis memurunun hayatına mâl olan IŞİD saldırısının altından Susurluk benzeri bulgulara dikkat çekilen haberde; yapılan incelemelerde 20 Mart 2014 tarihinde Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde yaşanan Astsubay Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban’ın hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili bazı ayrıntılara ulaşıldığı kaydedildi.
Yapılan çalışmalarda terör örgütü IŞİD mensubu Alman vatandaşı Benjamin Xu, İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani ile Makedonyalı Muhammed Zakiri’nin saldırıda kullandıkları silah ile Türkiye hükümeti tarafından Suriye’deki terör çetelere gönderilen silahların seri numaralarının aynı olduğu sonucuna varıldı.
Güvenlik kaynaklı bilgilere göre, saldırıda kullanılan silahların seri numaralarına ilişkin detaylar, Niğde Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen IŞİD iddianamesinde de yer aldı.
Bu arada Türkiye hükümetinin Suriye’de muhtelif adlandırmalar altında bulunan terör çetelere yaptığı silah ve mühimmat yardımları sık sık tartışma konusu olmuştu. Özellikle kamuoyunda “MİT TIR’ları” olarak bilinen yardımlar, Türkiye’yi uluslararası arenada da zor durumda bırakmıştı. ABD ve Avrupa ülkeleri, söz konusu yardımların IŞİD’in eline geçmesi nedeniyle duydukları rahatsızlığı Türkiyeli yetkililere iletmişti.
IŞİD terör örgütünün elinde, “Makine Kimya Endüstrisi” damgalı mühimmat olduğu iddiası daha önce de gündeme gelmişti. IŞİD çetelerinin elinde MKE damgalı mühimmat bulunduğuna yönelik bilgiler, IŞİD çetelerinin Erbil’de ABD güçleri ve peşmergelerle girdikleri çatışmalarda elde edildi. Çatışma sırasında öldürülen teröristlerin silahlarını inceleyen ABD’li uzmanlar, mühimmatlar üzerinde MKE damgası olduğunu gördü. Bu gelişme üzerine, MKE damgalı mühimmatların IŞİD’in eline nasıl geçtiği araştırılmaya başlandı. ABD, IŞİD’in elindeki silahlarla ilgili olarak ek dosya hazırladı.