BEYRUT – Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Curud el Kaa’yı teröristlerden kurtararak elde edilen zaferin, Suriye Arap Ordusu ve müttefikleri tarafından yıllar içinde yapılan fedakarlıkların sonucu olduğunu belirtti.
Nasrullah bugün Al-Manar TV tarafından yayınlanan bir televizyon konuşmasında, El Kaa eteklerinde yaşananların Suriye’ye yönelik küresel savaşın bir parçası olduğunu ve bölgede hazırlanan tehlikeli bir plan olduğunu belirterek, Amerika’nın yarattığı uluslararası ve bölgesel destek ile büyük imkanlara sahip olan ve bölgeye binlerce silahlı getirilen terör örgütü “IŞİD”in Suriye Arap Ordusu ve müttefikleri tarafından bölgedeki Amerikan planını başarısızlığa uğrattığını söyledi.
Seyyid Nasrullah, “İsraillilere her zaman söylediğimiz gibi, teröristlere ve tekfircilere diyoruz ki: Siz dönerseniz biz de döneriz. bölge için hazırlanan proje de çöküyor” dedi.
Nasrullah, ABD’nin sözde “Sezar Yasası” kapsamında Suriye halkına dayattığı tek taraflı zorlayıcı ekonomik yaptırımların sadece Suriye’yi değil, Lübnan’ı da abluka altıa almayı amaçladığını açıklayarak, Suriye’ye yatırım yapmak isteyen Lübnanlıların çoğuna kapılar kapatıldığından ve Lübnan ekonomisini canlandırmak için kullanılabilecek her türlü tesisin, özellikle Suriye’nin Lübnan’a sınırı olan tek kara ülkesi olması nedeniyle engellendiğini vurguladı.
Seyyid Nasrullah, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle ilgili olarak, “Bölge için hazırlanan proje çöküyor ve bugün Afganistan’da tanık olduğumuz şey, tüm Amerikan yenilgisinin topyekün bir sahnesidir.. Kullanılan başlıkların tüm aldatıcıdır, amacı ise işgal ve hegemonyadır” diyerek; “Afganistan deneyiminin ve Amerika’nın müttefikleriyle orada ilişki kurma biçiminin, bölgede Amerikalılar üzerine bahse giren herkes için bir ders olması gerektiğini” vurguladı.
Seyyid Nasrullah, Lübnan’ın içişleriyle ilişkin olarak da, Lübnanlıların yaşadığı krizlere çözüm üretmeye başlamak için bir an önce Lübnan hükümetinin kurulması gerekliliği çağrısında bulunarak, Beyrut Limanı’ndaki patlama dosyasının hedef almaktan, siyasallaştırmaktan uzak tutulması ve anayasanın öngördüğü şekilde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.