ŞAM – Suriye, işgalci Türk güçlerinin Suriye halkına yönelik işlediği suç, egemenliği ve toprak bütünlüğünü çeşitli yol ve üsluplarla uygulamalarını, Haseke halkının ve çevredeki yerleşim birimlerinin sularını yeniden kesmesini kınayarak, Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Sekreterliği’nden Türk rejimini Alluk su istasyonunu yeniden çalıştırmaya zorlamak için derhal müdahale etmesini, ihlallerine son vermesini ve Suriye topraklarının bazı kısımlarını işgaline ve saldırganlığına son verilmesini talep etti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanı’na yazdığı ve SANA’nın bir nüshasını aldığı mektupta: Türk ihlalleri ve Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi ve tekrarlanan saldırıları ile ilgili önceki mesajlarımız uyarınca Haseke ve yerleşim yerlerinde bir milyondan fazla insanın içme suyu temininde ana kaynak olan Alluk su istasyonundan sistematik ve açık bir politika çerçevesinde Türk işgal güçlerinin su kesme suçunu bir kez daha yinelediğine dikkatinizi çekmek isteriz. Haseke kentinde içme suyu sık sık kesintiye uğradığından ve bu mektubun hazırlandığı tarihe kadar yaşanan kesintilerin sayısı, Türkiye’nin Alluk istasyonunun bulunduğu Rasul Ayn bölgesini işgal ettiği tarih olan 9-10-2019 tarihinden itibaren 17 kesintiye ulaştı. İstasyonun şu ana kadar 11-30-2020’den beri Suriye hükümetine şantaj yapmak ve baskı uygulamak amacıyla ucuz Türk politikasının bir parçası olarak faaliyet göstermediğini unutmayın” dedi.
Bakanlık: Türk hükümetinin, asgari ihtiyaçları hesaba katmadan yayılmacı ve sömürge hedefleriyle orantılı bir demografik değişim sağlamak için işgal ettiği bölgelerde Suriye vatandaşlarına karşı sistematik yerinden edilme politikasının uygulanması da dahil olmak üzere siyasi ve askeri kazanımlar elde etmek için bu yasadışı ve insanlık dışı uygulamaları yürüttüğü apaçık ortadadır. Oradaki bölge halkının acil insanlığı, her insanın güvenli içme suyuna erişim hakkını ve suyun keyfi olarak durdurulmasına ve kirliliğine maruz kalmama hakkını garanti eden tüm uluslararası sözleşme ve anlaşmaları ihlal etmektedir, dünya ülkeleri su tasarrufunu önyargılı değil tüm ülkelerin saygı göstermesi gereken temel bir insan hakkı olarak görüyor, diye ifade etti.
Bakanlık, Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetinin, Haseke halkınını suyunu tekrar tekrar kesmesi de dahil olmak üzere Türk işgal kuvvetlerinin Suriye halkına yönelik bu tekrarlanan suç uygulamalarını ve bunların egemenlik ve toprak bütünlüklerini çeşitli yol ve yöntemlerle kınamakta, buna ek olarak, bir milyondan fazla vatandaşa su kesmek, işgal ve saldırı suçlarına ek olarak tanımlanmış bir savaş suçu teşkil ettiğini dile getirmektedir. Buna dayanarak Suriye, Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Sekreterliğini, Türk rejimini bu konuda en basit uluslararası hukuk kurallarına uymaya mecbur bırakmaya, Alluk su istasyonunu yeniden çalıştırmaya ve sivil nüfusu kısıtlamayı ve onları geçim kaynaklarından ve yaşamdan mahrum bırakmayı amaçlayan bu insanlık dışı uygulamalara karşı derhal müdahale etmeye çağırmakta olduğunu dile getirdi.
Bakanlık mesajının sonunda, Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetinin, Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesine yönelik sorumluluklarını yerine getirmesi talebini yenileyerek, Türk rejiminin ihlallerine ve Suriye topraklarının bazı kısımlarına saldırı ve işgaline, Birleşmiş Milletler Şartı’nın ilkelerini ve amaçlarını ve uluslararası barış ve güvenlik hükümlerini ihlal edecek şekilde sona erdirme talebini ve uluslararası hukukun hükümlerini ve uluslararası hukukun hükümlerini tehdit etmekte olduğunu, terörle mücadele ile ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını uygulayarak, egemenlik ve toprak bütünlüğüne ve Suriye Arap Cumhuriyeti halkına ve içişlerine karışmamasına tam saygı gösterilmesi talebinde bulundu.