Suriye, Filistin Halkının Kendi Kaderini Tayin Etme Ve Bağımsız Devletini Kurma Hakkını Destekleyen Tutumunu Yineledi

ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdat, Suriye’nin Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve mültecilerin evlerine dönme hakkını da güvence altına almakla birlikte başkenti Kudüs olan tüm ulusal topraklarında bağımsız devletlerini kurma hakkını destekleyen ilkeli ve sağlam duruşunu bir kez daha yineledi.

Filistin Halkının Devredilemez Haklarını Uygulama Komitesi Başkanı, New York’taki Büyükelçi Şeyh Ning’e Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle gönderdiği mektupta Dr.Mikdat, “Başlangıçta, Uluslararası Dayanışma Günü olan önemli bir yıllık toplantı düzenleme çabalarınızdan dolayı size büyük teşekkür ve takdirlerimi sunmak isterim. Filistin halkı, bu BM toplantıları şeklindeki yeni Corona virüsünün yayılmasının getirdiği kısıtlamalara rağmen ve sizin Filistin davasına yönelik devam eden endişeleriniz ve halkının acı çekmesine rağmen, Birleşmiş Milletler’in tüm üye devletlerinin zihninde yaşıyor” dedi.

Mikdat, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin İsrail işgalinin Filistin halkına yönelik uygulamalarını ortaya çıkarmak için ana neden olarak gördüğü Filistin meselesiyle ilgili uluslararası meşruiyet kararlarını uygulamak için komitenin gösterdiği büyük çabalardan dolayı takdirini dile getirdi.

Dışişleri Bakanı ve Gurbetçiler, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin 1948 tarihli Genel Kurul Kararı 194’e göre, zamanaşımı ile sona ermeyen ve uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler kararlarına ve ilgili tüm uluslararası tüzük ve belgelere dayalı olarak müzakere veya imtiyaza tabi olmayan bir hak olan, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve mültecilerin evlerine dönme hakkını da güvence altına alan başkenti Kudüs olmak üzere tüm ulusal topraklarında bağımsız devletlerini kurma hakkını destekleyen ilkeli ve kararlı tutumunu bir kez daha yineledi.

Bakan Mikdat, işgal altındaki Arap topraklarında İsrailli yerleşimci sömürgeciliğini ve işgal altındaki köy ve şehirlerin yok edilmesine ve asıl sakinleri yerine İsrailli yerleşimcilerle yer değiştirmek için yerlerinden edilmelerine eşlik eden İsrail uygulamalarının, İsrail işgal yetkililerinin Filistin ve Suriyeli Arap Golan’ı işgallerinin ilk gününden itibaren izledikleri politikanın özünü oluşturduğunu belirterek, bu politikaya, keyfi ve ırkçı uygulamalar ve işgal altındaki bu Arap topraklarında yaşayan Filistinlilerin ve Suriyelilerin tüm insan haklarının ağır ve sistematik ihlalleri eşlik ettiğini; bunların bir kısmının, yerleşimcilerin zorla nakledilmesi, evlerin yıkılması, toprağa ve mülke el konulması ve doğal kaynakların çalınması gibi savaş suçları anlamına geldiğini söyledi.

Mikdat, Filistin halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nün bu yıl Filistin davasını tehdit eden ciddi gelişmeler ışığında özel bir önem kazandığına dikkat çekti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin sözde “yüzyılın anlaşmasını” reddettiğini ve kınandığını, işgal altındaki Filistin topraklarında işgalci güç olan “İsrail” tarafından işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları belirterek, onları destekleyen devletler, bu suçların devamının sorumluluğunu ve sonuçlarını taşıyacaklarıını, ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına uymayan ve yerleşik Filistin haklarını korumayan her türlü karar, prosedür veya anlaşma biçim ve içerik olarak reddedildiğini ve ilk etapta uygulanabilir olamayacağını vurguladı.