ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Hollanda hükümetinin Uluslararası Adalet Divanı’nı Amerikalı efendisinin gündemine hizmet etmek için kullandığını belirterek, Hollanda Savcılığının terör örgütleri olarak sınıflandırdığı Suriye’deki silahlı örgütlere verdiği destek ve finansman nedeniyle halkının önünde yaşadığı skandalın ardından Suriye’de insan hakları ve sivillerin acılarını konuşmaya yetkili son taraf olduğunu vurguladı.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığından resmi bir kaynak bugün SANA’ya yaptığı açıklamada: “Bir kez daha Amerika Birleşik Devletleri’nin hizmetçisi rolünü kabul eden Hollanda hükümeti, bu uluslararası organizasyonun ve sisteminin merkez ülkesi olarak taahhütlerinden ve yükümlülüklerine açık ahlalle, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nı Amerikalı efendisinin siyasi gündemlerine hizmet etmek için kullanmakta ısrar ediyor, onu Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuku ihlal edecek şekilde atlamak için bir platform olarak kullanıyor” dedi.
Kaynak, Hollanda Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütleri olarak sınıflandırdığı Suriye’deki silahlı örgütleri desteklemesi ve finanse etmesi sonucunda, Hollanda kamuoyu nezdinde yaşadığı büyük skandaldan sonra sivillerin korunması ve insan hakları konusunda en son konuşma hakkına sahip olan tarafın Hollanda hükümeti olduğunu, ses ve görsel olarak belgelenen ve bizzat Hollanda Dışişleri Bakanı’nın itiraf ettiği bu skandal, bugün Suriye’de insan hakları ve sivillerin acıları hakkında yalan söylediğini söyledi.
Kaynak, Hollanda’nın bu tutumunun, bu rejimin skandallarını gizlemek için bir manevradan ve Hollanda’nın Suriye’deki terör örgütlerine verdiği destekle elde edemeyeceği şeyi bu prosedür yoluyla elde etmeye yönelik umutsuz bir girişimden başka bir şey olmadığını belirtti.
Kaynak, Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetinin Suriye’de teröre destek veren herkesi kovuşturma hakkını saklı tuttuğunu, Suriyeli kanın dökülmesinde ortak ülkelerin hükümetleri ve bireylerinin, sivillerin kanından, tesislerin ve altyapının tahrip edilmesinden, Suriye halkının servetinin çalınmasından ve Suriyelilerin bugün yaşadıkları ekonomik terörizm, Suriye’ye yönelik savaşın geçim kaynaklarını hedefleyen kirli yönlerinden birini temsil eden günlük yaşamlarında yaşanan acılardan tamamen sorumlu tuttuğunu vurguladı.