Suriye Hükümeti İnsani Yardımların Ulaştırılmasındaki Yükümlülüklerini Eksiksiz Yerine Getirmiştir

NEW YORK – Güvenlik Konsey üyeleri Suriyelilere insani yardımların geçirilmesi konusuna odaklanan 2191 sayılı kararı benimsedi.

Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, Güvenlik Konseyi’nde bu kararla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye hükümetinin insani yardımların Suriye’nin bütün bölgelerinde dağıtılmasını hedefleyen eylemlerdeki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini ve sürdürülmesinde ortak olduğunu, hükümetin BM Ofisi (OCHA) ile 6 plan üzerinde anlaşma imzaladığını 7. planın da yakında imzalanacağını açıkladı.

Caferi, bugünkü kararın alınmasında Güvenlik Konseyinde inisiyatif sahipleri olan Ürdün, Lüksemburg ve Avustralya büyükelçilerinin Suriye’de nelerin olup bittiğini takip etmediklerini, Troyka Elçilerinin bugün söyledikleri ve özellikle yardımların sınır kanalıyla geçişlerini engelleme sebebinin Suriye hükümeti değil teröristlerin olduğunu söyleyen raporuyla tamamen çelişkili raporlar sunan Şam’daki BM üst düzey görevlileri raporlarının içeriğini okumadıklarına işaret etti.

Caferi, Türkiye hükümetinin OCHA görevlilerinin yardımları geçirmek için Nusaybin sınır kapısını kullanmalarına izin vermediğini, keza IŞİD terör örgütünün de Irak ile sınır kapılarından geçişleri men ettiğini ve bu noktalara kimsenin değinmediğini açıklayarak, BM’nin Genel Sekreterin son raporu gereğince 2165 sayılı kararın uygulanmasıyla ilgili insani yardımların sınır geçitleri yoluyla ulaştırılması kararıyla ihtiyaç sahiplerinden sadece % 5’lik bir kesime ulaştığını, bütün bu olanlardan sonra elçiler troykasının, Suriyelilerin özel karar alınmadan açlıktan öleceklerini söylediklerini, bunun yanında Suriye toprakları dahilinde insani yardımların ihtiyaç sahiplerinden % 95’lik bir kesime ulaştığına bunun da Suriye hükümetinin tam işbirliğiyle, şu ana kadar insani yardımların sunulması görevlerini yerine getirdikleri sırada 39 üyesini kaybeden Suriye Arap Kızılay Örgütüyle muhteşem çalışma yoluyla gerçekleştiğini ifade etti.

Suriye hükümeti ile Güvenlik Konseyi üyeleri ve BM Genel Sekreteri arasında bir ittifakın bulunduğunu ve bu ittifakın 2165 sayılı kararın ayrılmaz bir parçası olduğunu açıklayan Caferi, OCHA’ya düşen görevin ittifak gereğince yardımların sınırlar kanalıyla gönderilmeden 48 saat önce Suriye hükümetine ihtar göndermesi gerektiğini bununla da kalmayarak hatta içeriğini ve gidiş yönünü de bildirmesi gerektiğine işaret etti.

Caferi;”Bütün herkesin Suriye hükümetiyle yardımların gözetilmesi mekanizması üzerine ittifaka varmasının sebebi budur, lakin Valerie Amos ittifakın imzalandığı ilk saatlerinden beri bu ittifaka saygı duymamıştır” dedi.

2191 sayılı kararı sunanların Suriye’de insani durumları iyileştirmek için BM icraatlarının başarısızlığına yol açan sebepleri araştırmak için önceden Suriye hükümetiyle istişarelerde bulunmalarını temenni ettiklerini, çünkü ilk olarak Suriye’nin bazı bölgelerinde insani krizin doğması baş sebebi olan bilinen ülkeler tarafından destekli terör fenomenini inkar ettiklerini ikincisinin de OCHA’nın Suriye hükümetiyle işbirliği yapmaması ve yardımların, onunla koordinasyonda bulunmadan ve Suriye Kızılay Örgütünü hesaba katmadan, sınırlardan geçişi üzerinde ısrarcı davranmasının insani yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine varmasını engellediğini çoğu zaman da silahlı terör gruplarının tasarrufu altına geçmesine yol açtığına dikkat çekti.

Caferi, Amos’un Güvenlik Konseyine sunduğu bütün açıklamalara rağmen insani yardımların sadece % 5’ini sınırlar kanalıyla geçirebildiğini söyleyerek bunun sebebinin planın hatalı, objektif ve ameli olmamasına dayandığını ve de Suriye hükümetiyle koordinasyon ve işbirliği yapmaktan kaçınmasına bağlı olduğunu ve bu sebeplerin muayyen siyasi hedefler taşıdığına dikkat çekti.

Check Also

Rus Subay: Kursk Eyaletine Saldıran Ukrayna Kuvvetlerinin Büyük Kısmı Batı’da Eğitilmiştir

MOSKOVA (SANA) –  Kursk Bölgesindeki Rus Deniz Piyadeleri 810. Tugayı’nın Tabur Komutanı David Narmania, tugayın …