Suriye’ye Yönelik Savaşta Tüm Devletler Türkiye’ye Dayanıyor

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Batılı ve bölgesel tüm devletlerin Suriye’de yıkıcı ve bozucu planlarını hayata geçirmekle birlikte terörün desteklenmesinde Türkiye’ye dayandıklarını vurguladı.

Suriye’nin Vatan Gazetesine yaptığı ve gazetenin bugün yayınladığı röportajında el Esad; Türkiye ve tüm bu devletlerin Halep’te başarısız olmalarının Suriye’nin tamamında savaş mecrasının değişmesi ve dış planların çökertilmesi anlamına geldiğini vurguladı.

Suriye’de toplumsal yapının, öncesine nazaran daha arınmış bir hal aldığına dikkat çeken el Esad; öyle ki bir çok noktanın toplumda daha çok netlik kazandığının altını çizdi. El Esad Suriye toplumunun radikallik ve tekfircilik ile gerçek dini, mezhepçilik ile dini daha iyi bir şekilde birbirinden ayırmaya başladığını ifade etti. Toplumun farklı bileşenleri kabul etmesi ve hoş görü içinde yaşamasının daha çok çıkarına hizmet ettiğini idrak ettiğine dikkat çeken el Esad; Suriye’nin varlığı için tek yolun toplum içinde mevcut muhtelif mezhep ve ırkların birleşmesinden geçtiğini irdelediğini söyledi.

Sahada Alamadıklarını Siyasi Yollarla Almaya Çalıştılar

Siyasi süreç konusunda ise el Esad, bu sürecin ilk baştan beri ölü olarak doğduğunu, bu sürecin sırf Suriyeliler arasında bir diyalogdan ibaret olmadığını kaydetti. El Esad Cenevre deklarasyonunun da terörle mücadeleyi pek net bir şekilde kapsamadığının dikkat çekerken, bu deklarasyonun bir kısım devletler tarafından desteklenen teröristlerin sahada elde edemediklerini bu deklarasyonda elde etme çabası olduğunun altını çizdi.

Yabancı Devletlere Tabi Olmamalılar

Cumhurbaşkanı el Esad; fiili olarak Suriyeliler arasında yapılacak diyalogun Suriye yönetimi tarafından desteklendiğini vurgularken, fakat bu diyaloga katılacak Suriyelilerin yabancı devletlere tabi olmamaları ve onların ajandalarını temsil etmemeleri, terörü de desteklememeleri gereğinin altını çizdi.

Ulusal uzlaşmalar konusunda ise el Esad; bu sürecin çözümün gerçek yolu olduğunu belirtti. Bu sürecin olumlu ve olumsuz yönleri de olduğuna işaret eden el Esad; terörün bertaraf edilmesine eş zamanlı olarak yegane çözüm olduğunu kaydetti. El Esad bu sürecin son iki üç yıl içinde başarısını da kaydettiğine dikkat çekti.

İnsani ve Sosyal Açıdan Önem Taşıyor

Cumhurbaşkanı el Esad kaçırılan vatandaşların da insani ve sosyal açıdan taşıdığı önem itibarıyla devletin temel önceliği olduğunun altını çizdi. Devletin bu meseleyi göz ardı etmesinin mümkün olmadığını belirten el Esad; dolayısıyla bu yönde daimi olarak ciddi ve yoğun çabaların harcandığını söyledi.

Henüz Düzelme Sürecinde

Mısır ile ilişkiler konusunda ise el Esad bu ilişkilerin düzelmeye başladığını ve düzelme sürecinde olduğunu ifade etti.

Suriye’nin Her Karış Toprağını Terörden Kurtarma Kararı Alınmıştır

Halep’in terörden temizlenmesi kararına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin her karış toprağını terörden temizleme kararının ilk baştan alındığını belirtti. Vatanın istisnasız hiçbir bölgesinde teröre izin verilmeyeceğinin altını çizen el Esad; Halep’teki son ilerlemelerin operasyonların son gelişmeleri ışığında geldiğini söyledi. El Esad Halep’in doğusunu terörden temizleme operasyonlarının siyasi çerçeveden ziyade tabii doğal operasyonlar kapsamında geldiğini sözlerine ekledi.

Halep Konusundaki Uluslararası Kargaşanın Nedeni Nedir?

Halep’in doğusunda bulunan teröristlerin büyük çoğunluğunun uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesine tabi olmalarına rağmen bu teröristleri savunmak ve korumak amacıyla yürütülen uluslar arası kargaşanın nedenine ilişkin soruya cevabında el Esad, bunun birçok nedeni olduğunu belirtti.

El Esad ilk nedeninin, ilk başlarda dış güçlerin hayali ve sanal devrimlerinin ana merkezleri olarak planladıkları Şam ve Homs planlarının başarısız olması ardından son umutları olarak Halep’e kaydıklarını ifade etti. Halep’in teröristler ve destekçileri açısından önemli özelliklerinden birinin Türkiye’ye yakın olması olduğuna dikkat çeken el Esad; dolayısıyla da teröre istedikleri askeri, lojistik ve daha başka desteği daha kolay sağladıklarını belirtti.

Bundan dolayı da son iki yıl içinde Halep’e büyük oranda odaklandıklarını belirten el Esad; Halep’te terörü bertaraf etmenin terör örgütleri ve destekçilerinin planlarını temelinden yıkmak anlamına geldiğinin altını çizdi.

Türkiye Projesinin Halep’e Dayalı Olması Ayrı Bir Önem Veriyor

Türkiye ve ABD’nin ‘Halep’te savaşı kazanacakların Suriye’de savaşı kazanacağı’ söylemlerinin ne derecede doğru olduğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; askeri açıdan bunun doğru olduğunun söylenebileceğini belirtti.

El Esad Şam ve Halep’in Suriye’nin en önemli iki ili olduğuna dikkat çekerken, bu iki ilde zaferin büyük siyasi ve askeri zafer niteliği taşıdığını kaydetti.

Fakat Halep’in bir başka önemli özelliğinin Türkiye rejiminin projesini bu ile dayaması olduğunu belirten el Esad; tüm dünyanın Batlı ve bölgesel devletlerin Suriye ve halkına yönelik savaşlarında temel olarak Türkiye’ye dayandıklarının bilindiğine dikkat çekti. El Esad bu devletlerin Türkiye üzerinden radikal teröre desteklerinin her kes tarafından bilindiğine işaret ederken, bundan dolayı Türkiye rejimi başkanı Erdoğan’ın tüm ağırlığını Halep’e odaklayıp en büyük bahsi burada oynadığını belirtti.

Halep’te savaşın kaybedilmesinin genel olarak tüm Suriye’de savaş mecrasının değişmesi anlamına geldiğine dikkat çeken el Esad; Suriye’nin Halep’te savaşı kazanmasının gerek bölgesel gerekse evrensel düzeyde dış planları çökertmesi niteliği taşıdığını kaydetti.

Fakat Savaşın Sonu Değildir

Sözlerine devam eden el Esad; Halep’te zaferin büyük önem taşımasına rağmen fakat bunun Suriye’de savaşın sonu olacağı anlamına gelmediğine de dikkat çekti.

Teröristlerin Suriye’nin birçok bölgesinde bulunduklarını belirten el Esad; vatan topraklarının istisnasız her karışının terörden temizlenmesine dek savaşın devam edeceğinin altını çizdi. El Esad dolayısıyla Halep’ten sonra da teröre karşı savaşın aralıksız ve amansız bir şekilde devam edeceğini vurguladı.

Halep’te Birçok Kez Çatışmaların Durdurulma Nedeni Nedir?

Halep’te birçok kez çatışmaların durdurulması nedenine ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun bir dizi nedeni olduğunu söyledi.

İlk nedenin Suriye devletinin her daim kanların akıtılmasına sınır koyma amacıyla siyasi yolları tercih etmesi ve zorunlu kalmadıkla askeri operasyonlarda bulunmamak olduğunu söyledi.

Birçok Açıdan Önemlidir

El Esad çatışmaları durdurmanın, teröristlerin bulundukları bölgelerde mevcut sivillerin tahliye edilmelerine ve çıkamayanlara da insani yardım ulaştırılmasına olanak vermesiyle Suriye’nin her daim bu ilkeyi benimsediğini belirtti. Aynı zamanda silahlarını teslim etmek ve vatan kucağına dönmek isteyen silahlılara bir şans verdiğine dikkat çeken el Esad; teslim olmak istemeyenlere de bulundukları bölgeyi boşlatması için bir fırsat verdiğini, yıkım ve ölümü de sınırladığını belirtti. El Esad Suriye devletinin aynı zamanda askerlerinin de güvenliği ve selametine büyük önem verdiğini belirterek, çatışmaları durdurmanın tüm bu açılardan dolayı önemli olduğunu ifade etti.

Fakat bu durumun Halep’te farklı bir şekilde kullanıldığına dikkat çeken el Esad; dış güçlerin temel odak noktasını temsil eden Halep’te çatışmaları durdurmanın silahlı terör grupların daha çok güçlenmeleri ve desteklenmeleri için fırsat kullanıldığının altını çizdi.

Halep’te Terörü Kollamak ve Desteklemek İçin Kullanıldı

El Esad Türkiye sınırlarına yakın düşen Halep’te çatışmaların durdurulmasının gerek direk olarak gerekse insani yardım bahaneleri altında radikal teröristlere daha fazla askeri ve beşeri desteğin gönderilmesi yönünde kullanıldığını belirtti.

El Esad Halep’te çatışmaların durdurulmasının, teröristlerin daha çok güçlenmeleri ve yeniden saldırı konumu ve gücüne sahip olmaları yönünde kullanıldığını ifade etti.

Çatışmaların durdurulmasını talep eden devletlerin iddia ettikleri gibi asıl amaçlarının Suriye halkını korumak ve kanların akıtılmasını engellemek olmadığının altını çizen el Esad; Suriye’nin buna rağmen genel olarak bu devletlerin bu yöndeki girişimlerine olumlu yaklaştığını söyledi. El Esad fakat aynı devletlerin çatışmaların durdurulması anlaşmasını ihlal etmeleriyle Suriye’nin doğal olarak yeniden çatışmalara döndüğünü ifade etti.

Bundan Dolayı Gürültü Yapıyorlar

Halep’te yeniden çatışmaların durdurulması ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; pratik olarak bunun mevcut olmadığını ifade etti.

El Esad özellikle ABD ve Türkiye’nin Halep’te destekledikleri teröristlerin oldukça zor bir durumda olmalarıyla çatışmaların durdurulması için uluslar arası düzeyde büyük bir gürültü yaptıklarını ifade etti. Bundan dolayı da siyasi baskı ve insani durum propagandalarını zirveye çıkardıklarını belirten el Esad; amaçlarının insani durumlar değil, destekledikleri teröristleri kurtarmak olduğunu söyledi.

Suriye Artık Rusya’ya Tabi Bir Devlet Midir?

Batılı devletlerin Suriye’nin artık Rusya’ya tabi bir devlet olduğu söylemlerine ilişkin soruya cevabında el Esad; Batılı devletlerin efendileri ABD’ye tabi oldukları için böyle bir iddiada bulunduklarını söyledi.

Bu gerçeğin herkes tarafından bilindiğini ifade eden el Esad; efendileri ABD hangi yönde hareket etmelerini isterse tümü aynı anda o yöne hareket ettiklerine dikkat çekti. El Esad bunun siyasi, askeri ve medya açısından aynı olduğunu ifade ederken, Batılı tüm medyanın aynı yönde hareket etmeleri ve aynı propagandayı yürütmelerinin nedeni bu olduğunu söyledi.

Bunun nasıl bir demokrasi ve özgürlük olduğu sorusunu ifade eden el Esad; Batılı devletlerin tabilik durumunu yaşamalarıyla bu mantıkla hareket edip Suriye’ye ilişkin bu yönde iddialarda bulunduklarını belirtti. El Esad bölge devletlerinin büyük çoğunluğunun da bir şekilde Batılı devletlere ve eksenlere tabi olduklarının da herkes tarafından bilindiğini vurguladı.

Rusya Hiçbir Zaman Suriye’nin Egemenliğine Ya da İçişlerine Müdahale Etmedi

El Esad; Suriye’nin Rusya ile ilişkilerinin yeni olmadığına dikkat çekti. On yıllardır süregelen bu ilişkilerde iyi ve kötü dönemlerin olduğuna işaret eden el Esad; hiçbir dönemde Rusya’nın Suriye’ye herhangi bir kararı dayatma girişiminde bile bulunmadığını vurguladı.

Rusya’nın her daim uluslar arası kararlar ve kanunlara saygı duyduğunu belirten el Esad; bunun Rusya’da belli bir yönetim ya da lidere tabi bir durum olmadığını, Rusya’nın kültürü ve uluslar arası ilişkilerinin temel bir ilkesi olduğuna dikkat çekti.

El Esad Rusya’nın Suriye’nin egemenliğine tam bir saygı gösterdiğini, içişlerine hiçbir müdahalede bulunmadığının altını çizdi. Suriye ve Rusya arasında daimi bir koordinasyon ve işbirliğinin mevcut olduğunu ifade eden el Esad; bir kısmı gizli olan bu temaslar haricinde küçük de olsa hiçbir adım atılmadığını kaydetti.

El Esad Batılıların Rusya ve müttefikleri arasındaki ilişkileri kötüleme ve sınırlama amacıyla asılsız iddialarda bulunduğuna işaret ederek, Rusya’nın ilan ettiği tüm karar ve adımların Suriye ile koordinasyon ve işbirliğinde alındığına vurgu yaptı.

Rusya ve Suriye’nin evrensel teröre karşı mücadelede ortak olduklarını ifade eden el Esad; iki tarafın ortak kararlar almalarının kaçınılmaz olduğunu belirtti. El Esad Rusya’nın hiçbir zaman Suriye’nin egemenliğine ya da içişlerine müdahale etmediğini, böyle bir girişimde de bulunmadığını bir kez daha vurguladı.

Suriye’nin Rusya’ya Ödeyeceği Bedel Nedir?

Evrensel teröre karşı savaşında Suriye’ye sağladığı yardım ve destekten dolayı Rusya’nın alacağı bedel konusunda bir soruya cevabında el Esad; Rusya’nın bu konuda hiçbir talebi olmadığını belirtti.

El Esad tam aksine Suriye’nin Rusya ile ilişkilerini mümkün olduğunca geliştirme çabasında olduğunu ifade ederek, kriz öncesinde ve esnasında da bu yönde çaba harcadığını söyledi. Rusya’nın sağladığı destek karşılığında hiçbir karşılık talep etmediğini belirten el Esad; Rusya’nın politikalarında ilke ve değerlere önem verdiğini kaydetti.

Bir diğer önemli noktaya da dikkat çeken el Esad; Suriye’de terörle mücadelenin Rusya açısından taşıdığı öneme dikkat çekerken, bu savaşta Batılı planların Rusya’yı da hedef aldığının Moskova tarafından irdelendiğini belirtti.

El Esad Suriye’de teröre karşı savaşın ciddiyet ve öneminin Rusya yönetimi ve halkı tarafından idrak edilmiş olduğunu, dolayısıyla teröre karşı zaferin Rusya’nın da çıkarlarına hizmet edip onunda zaferi olduğu ifade etti.

Türkiye ile Askeri Savaş İhtimali Nedir?

Türk diplomatik heyetlerin ziyaretleri ardından Türkiye’nin Suriye topraklarına askeri saldırıda bulunması gölgesinde Türkiye ile askeri savaş ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; Erdoğan gibi dengesiz ve psikolojik anormallik yaşayan bir şahısın Türkiye’de siyaset dümenini tuttuğu sürece istisnasız tüm ihtimallerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

El Esad Erdoğan gibi dengesiz ve psikolojik bozukluk yaşayan bir şahısla mantık yürütmenin imkansız olduğunu kaydetti. Öyle ki mantıken hem Suriye hem de Türkiye’nin çıkarlarının iki ülke arasında güzel ilişkilerin kurulmasında olduğunu belirten el Esad; yine mantıken iki ülke arasında savaşın olmasında iki tarafın da çıkarı olmadığını vurguladı. El Esad hem Suriye’de hem de Türkiye halk iradesi ve duygularının da bu mantıkta olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’de Bilinçli ve Mantıklı İnsanların Erdoğan’ı Dengesizliği ve Ahmaklığından Caydırmalarını Umut Ediyoruz

Fakat sonuç itibarıyla Türkiye’nin Suriye topraklarına saldırısı karşısında Suriye’nin kendi topraklarını ve egemenliğini savunmasının gayet meşru ve mantıklı olduğunun altını çizen el Esad; haklı ve doğal olarak da bunu yapacağına vurgu yaptı.

El Esad mevcut süreç içinde dayatılmış koşullar ve önceliklerin bulunduğuna işaret ederken zamanı geldiğinde Suriye’nin meşru ve doğal hakkını kullanacağını belirtti. Suriye’nin, o zamana dek Türkiye’de mevcut bilgeli ve mantıklı insanların Erdoğan’ı bu dengesizliği ve ahmaklığından caydırmalarını temenni ettiğini belirten el Esad; böylelikle iki ülke ve halklarının çıkarlarına hizmet etmeyecek bir çatışmanın uzaklaştırılmış olacağını kaydetti. El Esad Suriye’nin bu yönde çabaladığını ve bunu umut ettiğinin altını çizdi.

Erdoğan’ın Değişmesinde Değil, Değiştirilmesinde Umut Olabilir

Rusya ve Türkiye arasındaki güzel ilişkilerin hala Suriye’nin çıkarına hizmet edip etmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Erdoğan’ın radikal dini bir ideolojiye sahip olduğuna dikkat çekti.

El Esad Suriye’nin temenni etmesine rağmen Rusya’nın Erdoğan’ı Suriye konusunda ikna edebilmesinde pek umutlu olmadığını belirtti. Siyasi olmayan ve dini sapıklık anlamında bir ideolojiye sahip inatçı birini ikna etmenin zor olduğunu belirten el Esad; dolayısıyla Erdoğan’ın gerçekleri doğru bir şekilde okuyup algılamasının da mümkün olmadığını kaydetti.

El Esad geçen beş yıllık sürenin tüm bu gerçekleri kanıtladığını ifade ederken, Erdoğan’ın kendisinde değişimin olmasının umutsuz bir durum olduğunu söyledi. Erdoğan’ın değiştirilmesinde umut ışığı olabileceğine dikkat çeken el Esad; bunun içerden ya da dışarıdan da olabileceğine işaret etti.

Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin Türkiye açısından taşıdığı öneme dikkat çeken el Esad; dolayısıyla Rusya’nın Erdoğan’ı terör ve terörü desteklemekten caydırma gücüne sahip olabileceğini ifade etti.

Göç Teröristlerin Bölgeye Girmesiyle Birlikte Başladı

Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye’ye demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığı yönünde yöneltilen suçlamaların savaşın başında başlatılan mezhep kampanyasının bir uzantısı olduğuna dikkat çekerek “ bu kampanyalar başarısız olunca farklı kavramlar getirmeye başladılar. Demografik yapıyı değiştirme mezhep çatışmasıyla aynı kapsamdadır” dedi.

Devletin demografik yapıyı değiştirmek için öncelikle kamulaştırma gibi bir takım adımlar atması gerektiğine işaret eden el Esad, bu mekanizma olmadan demografik yapının değiştirilemeyeceğini, devletin de bu tür adımlar atmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı el Esad, insanların ordunun değil teröristlerin bölgeye girmesiyle birlikte göç etmeye başladıklarının altını çizerek, “ordu girdiği zaman sadece çoğunluğu teröristlerin ailesi olan çok az sayıda insan bölgeyi terk etti” diye konuştu.

Devletin demografik yapıyı değiştirmede hiçbir çıkarının olamayacağını belirten el Esad, “Suriye’de olarak sosyal istikrarın sağlanması önceliklidir, bu da siyasi ve güvenlik istikrarına yansır “ diye konuştu.

El Esad, toplumun dokusu ve yapısıyla oynamanın istikrarı ortadan kaldıracağına dikkat çekerek istikrarın bozulmasının devlete hizmet etmeyeceğini ifade etti.

Suriyeliler Arasında Yapılacak Diyalogu Destekliyoruz

Teröristlerin kaçırdığı vatandaşların kurtarılmasının öncelikli olduğuna değinen el Esad, son olarak Han el Şeyh’te yapılan uzlaşma kapsamında 25 esirin kurtarıldığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı, devletin kaybolan yada teröristler tarafından kaçırılan vatandaşların evlerine ve ailelerine sağ salim dönmeleri için gereken her çabayı harcadığı ve bu konuya önem verdiğinin altını çizdi.

Şam’da yurt içinden ve dışından muhaliflerin katılımıyla yapılması planlanan ulusal diyalog forumu konusunda görüşünü belirten el Esad: “Suriye’ye gelmek isteyen her Suriyeliye Suriye kanunları uygulanır. Hiç kimseyi kanunlar üzerinde tutamayız. Güvenliği sağlamak başka kanunların üzerinde tutmak farklı başka bir konudur. Devlet, suç işlemeyen ve kanunları ihlal etmeyen bir kişiyi asla tutuklamayacağı gibi güvenliğini de sağlayacaktır” dedi.

Diyalogu desteklediklerini belirten el Esad, dış ajandalara bağlı olmayan ve terörü desteklemeyen Suriyeliler arasında yapılacak diyalogu desteklediklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye halkının yaşam iradesinin ve yaşam döngüsünü sürdürme kararlığının Suriye ekonomisinin zorluklara rağmen ayakta kalmasına önemli katkıda bulunduğunu belirterek Suriye ekonomisinin kamu sektörü başta olmak üzere sağlam temeller üzerine kurulduğunu, dolayısıyla kamu sektörünün ekonominin ayakta kalmasında büyük bir rol oynadığını sözlerine ekledi.

El Esad, Rusya ve İran gibi dost ülkelerden gelen yardımların da ekonominin yükünü hafiflettiğine ve ayakta kalmasına sağladığına işaret ederek “ şu an savaş halindeyiz ve ekonomimiz de savaş halinde ve bir ambargoyla karşı karşıya. İhracat yapamıyoruz fakat bazı ülkelere rağmen bu ihracatı farklı yollarla gerçekleştiriyoruz. Ekonominin sürdürülebilirliği için gerekli hammaddeyi getirmemiz yasak. Buna rağmen getirebiliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye halkının düşman bir ülkeden şirketlerin Suriye’deki yeniden imar sürecine katılmasını ve alevlendirdiği savaştan kazanç sağlamasını asla kabul etmeyeceğini vurgulayarak “ bu mantıken mümkün değil. Fakat bize düşman olan ülkelerin bunu düşündüğü ve dost ülkelerde Suriye’deki yeniden imar çalışmalarında kendisine aracılık yapabilecek şirketler aradığı kanısındayım” diye konuştu.

Halk Güçleri Büyük Askeri Kazanınlar Sağlanmasına Katkıda Bulundu

Halk güçleri deneyiminin devletin seçeneği olmadığına değinen El Esad, herhangi bir ülkedeki vatan savaşının bu deneyimi dayattığını, bütün vatan savaşlarından halk güçlerinin ordunun yanında savaştığına dikkat çekti.

El Esad, halk güçleri deneyiminin askeri kazananımlar elde edilmesinde olumlu sonuçlar verdiğini söyleyerek bununla birlikte yolsuzluk gibi bireysel bir durum sayılan olumsuz yönleri de olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı el Esad, savaş sırasında siyasi, dini ve eğitim söylemlerinin tümüyle değiştiğini ve geliştirildiğini, Suriye’nin yaşadığı duruma uygun programlar benimsendiğini belirterek “fakat partinin söylemi özel olup diğer söylemlerden farklıdır. Özellikle Baas Partisinde, partinin doktrinine bağlıdır. Şu an uygulamalara öncelik veriyoruz. Fakat teorik ilkeleri geliştirme konusundan vazgeçmiş değiliz. Parti uygulamaları, uygun yöneticiyi seçme, yolsuzluklar mücadele ve farklı toplumsal kesimlerle temas kurma gibi konular öncelikli hale geldi. Bunlar vatandaşın görmek istediği öncelikli konulardır. Fakat bu, yakında parti söylemini değiştirmemiz gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmaz” dedi.

Diğer ülkeler elektronik ve sosyal medyaya engelleme ve kısıtlamalar getirirken Suriye’nin bu medya organlarını tamamıyla serbest bıraktığını ve bu konuda iyi sonuçlar aldığına belirten el Esad, medyaya uygulanan ambargo ve uydudan çıkarılması gibi faktörlerin Suriye medyasının gelişmesini engellediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye toplumunun tüm kesimleriyle her zaman temas halinde olduğunu belirterek “ ben insanlarla temas kurmaya ve sürekli iletişim halinde olmayı önemsiyorum. Bu da direnme ve vatana bağlılık gücü veriyor. Yaşama tutunmanı ve karamsarlıktan uzaklaşmanı sağlıyor. Bu nedenle krizin hiçbir aşamasında bir an bile karamsarlığa kapılmadım. Bunda da Suriye halkının büyük rolü var” dedi.

Benim için mesele yenilgi meselesi değil vatan, vatanın yıkımı ve parçalanması meselesiydi diyen el Esad, tüm bu nedenlerin kişiyi bir tek yöne zafere ulaşacağı duygusunu hissetmeye ittiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı el Esad, savaşın kendisini şahsi olarak değiştirmediğini, şahsi olarak kendisini insanlara daha yakın hissettiğini söyleyerek “şahsi olarak savaş koşulları nedeniyle insanları daha çok anladığımı düşünüyorum. Fakat başkan olarak resmi düzeyde köklü olmayan bir değişim yaşadım” diye konuştu.

Suriye halkının vatansever, bağımsızlık duygusuna sahip onurlu bir halk olduğunu vurgulayan el Esad, “fakat Suriye halkıyla bir araya geldiğim zaman biri olumlu diğeri olumsuz iki durumla karşılaştım. Olumsuz yönü dışarıyla işbirliği ve düzeyi şaşırtıcıydı. Oranları az olmasına rağmen tahmin edilenin üzerindeydi. Bununla birlikte kahramanlık düzeyi bizi şaşırttı. Bu kahramanlıklar bireysel olmaktan çok toplumsal kahramanlıklardı. ” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı el Esad, Türkiye ve Katar’ın krizin başında eşi Esma el Esad’a Suriye’yi terk etmesi karşılığında doğrudan teklifler sunduğunu açıklayarak daha sonra farklı ülkelerden Amerika aracılığıyla dolaylı yollarla teklifler geldiğini söyledi.

Check Also

İran’da 14. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Yurt Genelinde Ve Yurt Dışında Oy Verme Süreci Başladı

TAHRAN (SANA) –  İran’da 14’üncü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme işlemleri bu sabah ülke genelinde ve …