NEW YORK – Birleşmiş Milletlerde Suriye daimi temsilcisi Beşşar el Caferi; Suudi Arabistan’ın, efendileri ve işverenlerinin yerine niyabetten BM’de Suriye’de insan haklarına ilişkin bir karar tasarısı takdim etmesinin tam anlamıyla mantıksız bir garipsenecek bir durum olduğunu belirtti.
BM genel kurulunda insan haklarına ilişkin komitenin söz konusu karar tasarısını tartıştığı oturumda Suriye adına okuduğu beyanda Caferi; Suudi Arabistan’da insan hakları, sahip olduğu anayasa ve insan hakları kanunlarındaki yobazlığı, vatandaşlarına ve yabancılara karşı icraatlarındaki insan hakları ihlallerinden dolayı BM’de insan hakları konusunda söz edebilecek dünyanın son rejimi olduğunun altını çizdi.
Caferi, Suudi Arabistan’ın Suriye’de insan haklarına ilişkin sözde kendisi takdim ettiği karar tasarısında mevcut bentleri kendi ülkesinde ve kendi vatandaşlarına uygulamaya hazır olup olmadığını sorguladı. Sahip olmadığı bir şeyden söz etmenin ne derecede mantıksız olduğuna dikkat çeken Caferi, ahlaki açıdan da konuya dikkat çekerek karar tasarısında yer alan maddelerin Suudi rejimi ve uygulamalarına ne derecede uzak olduğunun altını çizdi.
Al Suud ve Al Thani rejimlerinin Suriye halkına yönelik teröre ne derecede bulaştıklarının kanıtlarla tespit edilmiş olup dünya kamuoyu tarafından bilindiğine vurgu yapan Caferi; buna ilaveten anayasa, kanun ve düzenlemelerinin de ne derecede yobaz olduğunun da dünya tarafından bilindiğinin altını çizdi.
Caferi Suudi Rejiminin sahip olduğu Vahhabi ideolojisine de dikkat çekerken, bu ideolojinin insan haklarına, medeniyete, kültüre ve insani değerlere olumsuz yaklaşımına ışık tuttu.
Suudi rejimi ve işverenlerinin bu karar tasarısıyla Suriye ordusunun teröre karşı zaferleri karşısında düştükleri siyasi iflas ve histerik durumu ortaya serdiğini belirten Caferi; Suudi rejiminin tarihi boyunca radikal teröre desteği ve dünya genelinde yayılmasındaki rolüne ışık tuttu.