Şam – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı; BMGK’nin 2235 sayılı kararıyla teşkil edilen Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü ve BM’nin ortak soruşturma mekanizmasının raporunda Suriye’ye ilişkin son olarak yapılan suçlamaların hiçbir somut kanıta dayanmadığı gibi vardığı sonuçlarda dakiklik ya da gerçeklikten tamamen uzak olduğunu belirtti.
Bakanlık ortak soruşturma mekanizmasının zehirli kimyasal maddelerin kullanılmasına ilişkin hazırladığı rapor konusunda bugün yayınladığı SANA’nın bir nüshasını aldığı beyan yayınladı. Bakanlık beyanında Suriye’nin daima ve birçok kez, Suriye Ordusu ile terör örgütleri arasında dönen askeri operasyonlarda herhangi bir resmi tarafın klor gibi zehirli madde kullandığı yönünde Batılı bir kısım tarafların propagandasını yaptığı tüm iddiaları net bir şekilde yalanladığını vurguladı.
Suriye hükümetinin şeffaflık ilkesinden hareketle 2014 yılından günümüzde dek yapılan tüm soruşturmalarda uluslar arası komitelerin talepleriyle tam bir işbirliği sergilediğini belirten bakanlık; nezih ve güvenilir dürüst soruşturmalar yapması için bu komitelere gereken tüm kolaylığı sağladığını kaydetti. Bakanlık aynı zamanda bu komitelere bilimsel kanıtlar ve görgü tanıklarının ifadeleriyle bir kısım terör örgütlerin bu olayları uydurup çarpıttıklarını net bir şekilde açıkladığına dikkat çekti.
Soruşturma raporunda Suriye’ye yönelik yapılan suçlamaların hiçbir somut kanıt ya da gerçeğe dayanmadığının bir kez daha altını çizen bakanlık; ortak mekanizmanın soruşturma yöntemlerinde profesyonellik, dakiklik, gerçekçilikten tamamen uzak davrandığını kaydetti. Bakanlık birçok hatanın olduğu soruşturma sonuçlarının hiçbir inandırıcı yanı olmadığı gibi sonuçlarının dikkate alınmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Bakanlık Suriye’nin birçok kez bu gibi konuların politikleştirilmesi tehlikesine karşı uyarıda bulunduğunu vurguladı. Bu gibi durumların ilgili uluslar arası kurum ve tarafların güvenirliğini sarstığına dikkat çeken bakanlık; rapor sonuçlarının soruşturmayı yapan ilgili taraflarca açıklanmasından önce terörü destekleyen ve soruşturma komitelerine baskı uygulayan Batılı kimi devletler tarafından ilan edilmesinin bir dizi noktayı deşifre ettiğine vurgu yaptı. Bakanlık bu devletlerin kriz süresince kamuoyunu Suriye’ye karşı provoke etme amaçlı olarak yayınladıkları kışkırtıcı beyanlara işaret etti.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı beyanında ayrıca Suriye’nin iki yıldan fazla süredir terör örgütlerin zehirli kimyasal silah maddelerine sahip olup kullandıklarını belirten oldukça önemli kanıt ve bilgiler takdim ettiğinin altını çizerken Türkiye ve Suudi Arabistan rejimlerinin bu kimyasal silahların terör örgütlerin eline geçmesindeki rolünü de deşifre ettiğini de kaydetti.
Beyanının sonunda bakanlık Suriye’nin söz konusu raporda geçen tüm suçlamaları mutlak bir şekilde reddettiğini, kimyasal silahları yasaklama anlaşmasına imza atmasıyla üstüne düşen tüm sorumluluklara tam bağlığını sürdüreceğini bir kez daha vurguladı.