ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün sabah saatlerinde Şam ve Tartus kırsallarının yanı sıra Homs ve Haseke kentlerinde meydana gelen ve aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu onlarca kişinin şehit ya da yaralı düşmelerine yol açan bombalı terör eylemleri konusunda BM genel sekreteri ve BM Güvenlik Konseyi başkanına eş iki resmi mektup gönderdi.
Bakanlık SANA’nın da bir nüshasını aldığı resmi mektubunda söz konusu bombalı terör eylemlerin ayrıntılarına ışık tutarken aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu onlarca kişinin şehit, onlarca kişinin de yaralı düştüklerine vurgu yaptı. Patlamaların meydana geldiği mekanlara yakın özel ve kamu mülklerde de meydana gelen hasara dikkat çeken bakanlık; yaşananların kelimenin anlamıyla vahşi katliamlar olduğunu ifade etti.
Bakanlık Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetinin bu terörist eylemlerle teröre karşı ahlaki ve kanuni sorumluluğunu sürdürmesinden caydırılamayacağının altını çizerken, Suriye’deki krize siyasi çözüm çabalarına devam etme azminden de alıkoyamayacağını kaydetti.
Bugün yaşanan bombalı terör eylemlerin, adlarında farklı özlerinde aynı olan terör örgütlerin beş yıla aşkın süredir Suriye ve halkına yönelik sürdürdükleri sistematik terör saldırıların bir devamı olduğuna dikkat çeken bakanlık; terör örgütlerin dış tarafların muhtelif tür desteği ile talimatlarıyla hareket ettiklerini kaydetti.
Bir kısmı BMGK’de daimi üye olan kimi devletlerin on binlerce radikali eğitip silahlandırmaları ardından Suriye’ye göndermeleri ardından bu azılı katillere ‘Suriyeli mutedil muhalifler’ adını verdiklerini dikkat çeken bakanlık; Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, İngiltere, Fransa ve ABD gibi devletlerin sömürü ve hegemonya ajandalarına hizmet eden bu terör örgütlere desteklerini aleni bir şekilde sürdürdüklerini ifade etti. Bakanlık BM ve Güvenlik Konseyinin yanı sıra uluslar arası toplumun tüm bu vahşetler karşısında sessiz kalmaları ve destekçi devletlere karşı caydırıcı hiçbir icraatın alınmamasının, insanlığa karşı bu katliamların devam etmesine açık bir teşvik teşkil ettiğini belirtti.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı resmi mektubunda Suriye ve halkını hedef alan bu terörün, bölge ve tüm dünya halklarına karşı en büyük tehlikeyi teşkil ettiğine bir kez daha vurgu yaptı.
Onlarca kişinin kanlarının akıtılması sorumluluğunu terör örgütlere herhangi bir şekilde destek veren dış taraflara yükleyen bakanlık; teröre desteklerini kesmeleri ve uluslar arası karar ve kanunlara uymaları için söz konusu taraflara karşı etkin icraatların alınması talebinde bulundu. Bakanlık terörün hiçbir sınır tanımadığına bir kez daha vurgu yaparken, uluslar arası toplumun yayılan tehlikeye karşı koordinasyon ve işbirliğini birleştirip yoğunlaştırması öneminin altını çizdi.