Terörle Mücadelede Başarının Tek Bir Koşulu Vardır…

NEW YORK – Suriye’nin Daimi BM Temsilcisi Beşşar el Caferi, uluslararası kanun, ilke ve tüzük maddelerine aykırılık ve muhalefet sürdürüldüğü ve ilgili devletlerle işbirliği ve koordinasyon yapılmadığı sürece terörle mücadelenin başarı sağlamasının mümkün olmayacağını ifade ederek terörle mücadelede başarının tek bir koşulu bulunduğunu, bu koşulun uluslararası kanunlar kapsamında, ilgili devletlerin de katılımıyla aktif bir koalisyon oluşturulması olduğunu belirtti.

BM’nin “Uluslararası Terörle Mücadele Stratejisi” başlıklı 117. Bendi tartışmak üzere bugün düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, BM’ye üye kimi devletlerin Suriye’ye askeri müdahaleyi meşrulaştırma çabası içinde olduğuna işaret eden Caferi; BM Misakının 51. Maddesini gerekçe göstererek Suriye hükümeti ile herhangi bir koordinasyon ya da işbirliği yapmadan Suriye topraklarında askeri operasyon gerçekleştirilmesinin BM Misakını çarpıtmak ve uluslararası kanunları tahrif etmek anlamına geldiğinin altını çizdi.

Uluslararası Koalisyon Güçleri Terörle Mücadele Bahanesiyle Suriye’yi Vuruyor

Suriye Arap Hükümeti Heyetinin, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanlarına, sözde “Uluslararası Koalisyon Güçleri” tarafından Suriye’de düzenlenen hava bombardımanları sonucu siviller, ekonomi kuruluşları, sanayi kuruluşları, petrol rafinerileri ve daha birçok alanda meydana gelen hasara ilişkin birçok belge, rapor ve istatiksel veri sunduklarını dile getiren Caferi; ABD öncülüğünde oluşturulan bu koalisyonun terörle mücadele bahanesi altında Suriye vatandaşlarını, kamu binaları, altyapı ve vatandaşların evlerini hedef aldığını ibraz etti.

Caferi; “Uluslararası Koalisyon Güçleri” tarafından düzenlenen son bombardımanlarda birçok vatandaşın evinin yanı sıra şeker fabrikasının, tüketim mağazaları kurumu deposu, Ğassaniye Okulu, birçok köprü ve tahıl silosunun tahrip edildiğini beyan etti.

Tekfirci Radikal Düşüncelerin ve Terörün Can Damarı Kimi Hükümetlerin Sunduğu Destektir

Tekfirci radikal düşüncelerin, terör ve şiddetin can damarının kimi hükümetlerin sunduğu direk destek olduğuna dikkat çeken Caferi; terörün sebeplerinin ortadan kaldırılması için; yabancı işgal, uluslararası kanunlar dışındaki askeri faaliyetler ve dış müdahalelerin acilen son bulması gerektiğini vurguladı.

Caferi; İsrail İşgal Otoritelerinin, işgal altındaki Arap topraklarında Arap vatandaşlara karşı baskıcı ve keyfi uygulamalarının yanı sıra Suudi Arabistan ve Katar ile işbirliği içerisinde “Nusra Cephesi” ve Golan ayrılık sınırı bölgesinde faal olan diğer terör örgütlerine bağlı silahlı terör gruplarına sunduğu desteğin, BM’nin karşı durması gereken terörün en somut hali olduğunu dile getirdi.

BM’nin Beş Yıldır İzlediği Tek Taraflı Tutumun Sonuçları Felaket Oldu

BM’nin, Suriye’de terörle mücadele sürecine ilişkin beş yıldır izlediği; Suriye devletini, halkını, ordusunu, alt yapısını, toplumunu, ekonomisini ve kültürünü hedef alan ve BM şemsiyesi altıda bulunan ve uluslararası kanunlar kapsamında terörle mücadele etmeye çalışan devletlerin başarısızlığına neden olan tek taraflı tutumun yarattığı sonuçları felaket olarak nitelendiren Caferi; bütün bunlara rağmen teröre karşı mücadele ve teröre son verme faaliyetlerinde BM’nin uluslararası koordinasyon ve çabaların merkezi olması umudu bulunduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin Beslediği ve Desteklediği Terör Örgütleri Mantar Gibi Türedi

Caferi; Suriye’nin yıllardır maruz kaldığı terör saldırılarının BM üyesi onlarca ülkede de görülmesinin üzüntü verici olduğuna değinerek terörün hala finans bulma, hareket etme ve saldırı düzenleme gücüne sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin, topraklarında beslediği-desteklediği ve Suriye topraklarına geçerek terör saldırıları düzenleyen “Nusra Cephesi”, “Boko Haram” ve “Şerefli Türkistan Hareketi” gibi terör örgütlerinin mantar gibi türeyerek kök saldıklarına işaret eden Caferi; BM çatısı altında bulunan kimi devletlerin hükümetlerinin kısa vadeli çıkarları doğrultusunda destekledikleri ve farklı isimlerle varlık bulan silahlı terör örgütlerinin dünyanın birçok bölgesinde ve ülkesinde saldırılar düzenlemeye devam ettiğine dikkat çekti.