ŞAM – Vatikan Topluluğunun 1965 yılında ‘Kilisenin Diğer Dinlerle İlişkileri’ başlığı altında yayınladığı belgenin 50. Yıldönümü münasebetiyle Şam’daki Esad Kütüphanesinin konferans salonunda ‘Arap Hıristiyan Bir Patrikten Dünyanın Her Yerindeki Müslüman Kardeşlerine Mesaj’ sloganı altında bir sempozyum düzenlendi.
Tekfirciler Şer Edatıdır
Vakıflar Bakanı Muhammed Abdüssettar el Seyid, Cumhuriyet Müftüsü Ahmet Bedrettin Hassun ve Cumhurbaşkanlığı Siyasi ve Basın Danışmanı Büseyna Şaban’ın yanı sıra daha başka resmi, sosyal ve dini faaliyet temsilcilerinin katıldıkları sempozyumda mesajı okuyan Antakya ve Tüm Doğu Rum Melkite Katolikler Patriği III. Grigorios Lahham; tekfirci akımlara karşı bölgenin tüm Müslüman ve Hıristiyanlarını çabalarını birleştirmeye çağırdı.
Patrik Lahham Ortadoğu sorunlarının temelinde Filistin topraklarını işgal edip Filistinlileri tehcir eden Siyonist işgal olduğunu belirtti. Siyonist İsrail’in kendi güvenliğini sağlamak için bölge istikrarı ve güvenliğini daimi olarak sarsmaya çalıştığını ifade eden Lahham; Suriye ve halkına karşı savaşın bir nedeninin de bu olduğunu ifade etti.
Radikal akımların özellikle Suriye, Irak, yemen ve Libya’da yol açtıkları yıkım ve ölüme ışık tutan Patrik Lahham; bu tehlike karşısında özellikle Ortadoğu Bölgesindeki tüm Müslüman ve Hıristiyanların terör ve tekfirciliğe karşı çabalarını birleştirip yoğunlaştırmaları gereğinin altını çizdi.
Patrik Lahham tekfirci akımların ölüm ve yıkım için başkaları tarafından kullanılan bir şer edatı olduklarına dikkat çekerken; bu akımların İslam dininin ilke ve değerlerini de çarpıtıp İslam’a zarar verdiklerini söyledi.
Caminin Kiliseyi Kucakladığı Bir Vatandandır
Vakıflar Bakanı Seyit ise konuşmasında; Suriye’nin diğer ülkelerden farklı olduğuna dikkat çekerken, Hıristiyan dininin beşiğini oluşturduğuna dikkat çekti.
Bakan Seyit Suriye’de hoşgörünün bir örnek teşkil ettiğini, caminin kilise ile kucaklaştığı bir vatan olduğunu ifade etti. Suriye’nin İslam açısından da önemine dikkat çeken Seyit, İslam’ın asıl ilkeleri ve temelleriyle mevcut olduğunu söyledi.
Bakan Seyit Suriye’de İslam ve Hıristiyan dinlerinin kardeşçe yaşamaları yanında, dinlerin yok sayılmasını değil de, politikleştirilmemelerini, herkesin inanç ve ibadet özgürlüğü hakkını sağlayan bir laikliğin mevcut olduğunu vurguladı.
Suriye’de olayların başlamasından önce tüm Müslümanlar ve Hıristiyanların kardeşçe hoşgörü içinde yaşadıklarına dikkat çeken Bakan Seyit; tekfirci akımların dışarıdan provokasyon ve destekle radikal düşüncelerini yaymaya ve toplumu parçalamaya çalıştıklarını belirtti.
Vakıflar Bakanı Seyit doğru ve gerçek İslam dini ile Vahabi ve İhvancı İslam arasında farkı ayırt etmenin gereğine vurgu yaptı.
Filistin’de Hıristiyanları Neden Korumadılar
Cumhuriyet Müftüsü Hassun ise konuşmasında; günümüzde Suriye’de radikal akımları ve terörü desteklerken Hıristiyanları koruduklarını iddia eden rejim ve güçlere bir soru yöneltti.
Hassun 1967 yılı öncesinde İsrail işgali altında bulunan ve Hıristiyanlığın beşiği sayılan Beyt Lahm Kentinde 62 binden fazla Hıristiyan’ın bulunmasıyla İsrail’in baskı ve dayatmaları sonucunda günümüzde bu sayının 7 binin altına indiğine vurgu yaptı. Hıristiyanları koruduklarını iddia edenlerin neden bu mesele karşısında sessiz kaldıklarını sorgulayan Hassun; Kudüs’ün asıl sahiplerine iade edilmesi gereğinin altını çizdi.
Suriye’nin Lübnan’da güvenlik ve istikrarın sağlanması ve Hıristiyanların Lübnan’dan tehcir edilmelerini önlemede sağladığı katkılara dikkat çeken Müftü Hassun; tarih boyunca tüm bölge Hıristiyanları için sıcak ve güvenli barınak teşkil ettiğini vurguladı.
Sempozyumda Papaz Mikhail Vningr, Vatikan’da Dinler Arası Diyalog Konseyi Başkanı Kardinal Jean-Louis Tauran adına bir mesaj okudu.
R.H.