ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığında yetkili bir kaynak Suudi Arabistan rejiminde sembol şahsiyetlerin Arap ve İslam devletleri ve halklarına karşı planlarda vahhabi krallığın oynadığı yıkıcı ve öldürücü rolünü provokatör açıklamalarla sürdürdüklerine dikkat çekerken, bu açıklamaları ‘ironik’ olarak nitelendirdi.
SANA’ya açıklama yapan bakanlık kaynağı; Vahhabi Al Suud rejiminin sembol şahsiyetlerinden Adil el Cubeyr’in yaptığı açıklamaların, İsrail ve Amerika’daki efendilerinin sesinin yankısından başka bir şey olmadığını vurguladı. Kaynak Cubeyr’in Suriye’de mevcut gelişmeler ve ‘B’ planına ilişkin açıklamalarının, sadece ve sadece Al Suud rejiminin zihinlerinde dolaşan bir hayalden ibaret olduğunu ifade etti. Böyle bir planın olması için Al Suud rejiminin düşünmesi ve mantıkla hareket etmesi gerektirdiğine dikkat çeken kaynak; bu rejimin ise düşünmekten aciz olduğunu, İsrail ve ABD’deki efendileri tarafından emredildiği gibi hareket ettiğini belirtti.
Kaynak Cübeyr’in yaptığı bu açıklamaların BM Güvenlik Konseyinin 2268 sayılı kararına karşı açık bir ihlal teşkil ettiği gibi, çatışmaları durdurma anlaşmasını sabote etmekle birlikte ordu birliklerimiz karşınsan büyük kayıplar veren edatları tekfirci teröristlerin çöken morallerini yükseltmek için sahte bir doz olduğuna dikkat çekti.
Dünyanın her yerinden Suriye’de toplanan ve tüm bölge halklarının istikrarını tehdit eden tekfirci terörün Suudi rejiminin destek ve talimatlarıyla sivillere karşı işledikleri vahşetlere dikkat çeken kaynak; vahhabi rejimin Yemen’de de savunmasız sivillere karşı işlediği savaş suçlarına vurgu yaptı. Kaynak dolayısıyla şayet uluslar arası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacak birileri varsa bunların da vahhabi rejim olduğunun altını çizdi.
Suriye halkının tarih boyunca medeniyeti ve ilimi ile bilindiğini ve bunlarla gurur duyduğuna dikkat çeken kaynak; bu halkın Al Suud rejiminin bu gibi açıklamalarını ironik ve aşağılık olarak gördüğünü söyledi.
Bakanlık kaynağı Suriye’nin BM genel sekreterinin, ‘Suudi rejiminin Yemen’de ve tüm Arap devletlerinde işlediği savaş suçlarını soruşturacak uluslar arası bir komisyonun teşkil edilmesi talebini desteklediğinin altını çizdi.