PEKİN – İşlemleri yürütmekle mükellef kabinede Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim; Suriye’nin geçen üç yıl boyunca sürekli olarak maruz kaldığı terör saldırısının tüm bölgeye yayılma tehlikesinden uyardığını belirtti.
Çinli Global Times Gazetesinin İngilizce versiyonunda ‘Suriye’deki Kaos, Çifte Standartların Ürünüdür’ başlığı altında yayınladığı makalesinde Muallim; dünyanın çok sayıda ülkesinden 80 binden fazla teröristin azılı radikal ‘cihatçı vahhabi’ gruplar saflarında Suriye’de kudurmuş kanlı savaş yürüttüklerine dikkat çekti.
ABD ve müttefiklerinin yanı sıra bölgesel kimi güçlerin Suriye’de sivilleri, ekonomiyi, hizmet kurumlarını, çocukları kadınları ve her şeyi sistematik bir şekilde hedef alan çokuluslu tekfirci ve hain terör çetelerine örtü ve destek teşkil etmelerinin asıl amacının Suriye’yi karanlık çağlara geri getirmek olduğunu ifade etti.
Suriye’nin tanık olduğu krizin Suriye halkını vatanı savunmada daha çok birleştirdiğine dikkat çeken Muallim; uluslar arası toplumun Suriye halkının irade ve seçeneğine saygı göstermesinin gereğini vurguladı.
Suriye’deki kriz ve çözümüne yaklaşımda bir dizi noktaya dikkat edilmesi önemine vurgu yapan Muallim; bunların başında teröre desteğe son verilmesi gereğinin altını çizdi. Muallim Batılı ve kimi bölge devletlerinin Suriye’deki terör gruplarına askeri, maddi ve lojistik desteği kesmeden şiddetin son bulmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Muallim; bu tarafların terörü destekleyen politikalarını değiştirmeleri için daha kaç kişinin ölmesi sorusunu dile getirdi.
Muallim aynı zamanda Suriyelilerin tehcir edilmelerinin arkasındaki gerçek nedenleri ikrar etme gereğine dikkat çekerken; ordu birliklerinin bir çok bölgeyi terörden arındırması ardından tehcir edilen vatandaşların büyük çoğunluğunun evlerine ve mülklerine döndüklerine vurgu yaptı. Muallim; bunun da söz konusu vatandaşların tehcir edilmelerinde asıl nedenin terör grupları olduğunu net bir şekilde kanıtladığını belirtti.
Batılı güçlerin Suriye’deki insani durumların kötüye gitmesinde asıl nedenin terör ve vahşetlerinde sınır tanımayan silahlı gruplara sağladığı destekten kaynaklı olduğunu ikrar etmeme ısrarında olduğuna işaret eden Muallim; Suriye’de terörü destekleyen devlet ve güçlerin tehcir edilen Suriyelilerin durumlarını Suriye’ye yönelik savaşlarında kart olarak kullandıklarını, bundan dolayı da bu meselenin yakın bir süreçte çözülmesinin zor olduğunu ifade etti.
Muallim Suriye’deki krize en uygun yegane çözümün kapsamlı siyasi diyalog aracılığı ile siyasi çözüm olduğunu ikrar etmenin kaçınılmaz olduğunu belirtirken; Suriye’nin bu yönde harcadığı çabalar ve attığı adımlara dikkat çekti. Bu başlamda bir çok bölgede ulusal uzlaşmanın sağlandığına ve çok sayıda kişinin silahlarıyla teslim olduklarına dikkat çeken Muallim; uzşlama sağlanan bölgelerde yaşamın hemen hemen normale döndüğünü, insani durumların da düzeldiğini belirtti.
Muallim Suriye’de teröristleri destekleyen ve onlar her trülü desteği sağlayan tarafların insanlığa karşı suçların sorumluluğunu yükleme gereğinin altını çizerken; Suriye halkının Suriye’de insnaların kafalarını kesen, çocukları ve kadınları öldüren terör çetelerine destek sağlayanları unutmayacağının altını çizdi.
Batıya Saldırı Bahanesi Oluşturacak İkinci Bir Kimyasal Saldırıya İzin Verilmemelidir
Teröristlerin, Batının Suriye’ye saldırması için gerekçe teşkil edecek, ikinci bir kimyasal saldırı düzenlemelerine izin verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Muallim; Suriye Hükümetinin, BM ve Kimyasal Silahları Yasaklama Komisyonu ile tam bir işbirliği yaptığının altını çizdi.
Suriye’nin, teröristlerin eliyle sağlanacak bir saldırı gerekçesiyle Suriye’ye saldırı çağrıları yapılmasının önüne geçmek için kimyasal silahtan vazgeçtiğini ifade eden Muallim; Uluslararası topluluğun Suriye’ye saldırı bahanesi arayan Batılılara açık ve net bir uyarı yapması gerektiğini beyan etti.
Silahlı terör gruplarının kökünden yok edilmesi gerektiğini vurgulayan Muallim; Suriye Arap Ordusunun teröre karşı mücadele görevini layıkıyla yerine getirdiğini ibraz etti.
Batılıların “Dış Muhalefet Liderleri” ile görüşmelerin Suriye’de krizi sona erdirecek şeklindeki çürümüş iddialarının son derece başarısız bir girişim olduğuna değinen Muallim; Suriye halkının terör hükmü ve gölgesi altında yaşayamayacağını beyan etti.
BM ilkelerini şekillendiren bütün insani değerlerin yaşadığımız süreçte Suriye’de ayaklar altında çiğnendiğini ifade eden Muallim; Uluslararası Güvenlik Konseyinin terör-teröristlerle ilgili belirsizliğine son vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Muallim; BM Genel Sekreteri ve yardımcılarına, Suriye’de yaşanmakta olan krizin siyasi çözümüne katkıda bulunarak ve çarpıtılmış düşüncelere dayalı önyargılarla alınan tutumların önüne geçerek BM Misakına itibar ve değerini iade etme çağrısında bulundu.