BEYRUT – Suriye’nin B’rleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; kimi devletlerin Suriye’de yaşanan durumlarla ilgili tutumlarında geri adım atmaya başlayarak yeni diplomatik görüşme kanalları açmaya ve güvenlik alanında işbirliği yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
Lübnan’da yayınlanan el Bina gazetesinde bugün röportajı yayınlanan Caferi; Suriye’nin, jeopolitik konumu ve durumu sonucu daima tehditlerle karşı karşıya geldiğine işaret ederek Suriye’de son süreçte yaşanan olayların iç sorunlarla ilgili bir boyutu olsa da olayların tek sebebinin iç sorunlar olmadığını ve asıl belirleyici olan sebebinin kimi devletlerin, müttefikleri olan İsrail’in çıkarlarına hizmet edecek, tutum ve politikaları olduğunun altını çizdi.
Sınırları geçen teröristlerin ya da uluslararası üzerinde uzlaşılan isimleriyle “yabancı uyruklu terörist militanların” hızla artışı sonucu kimi devletlerin Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili tutumlarında geri adım atmak zorunda kaldıklarına değinen Caferi; bu teröristlerin teşkil ettiği tehlikenin teröristlerin çıktıkları, sınırından geçtikleri ve ulaştıkları bütün devletleri tehdit ettiğini vurguladı.
Caferi; Batılı kimi devletlerin ve bu devletlerin yörüngesinde dolaşanların; terörist yerine “yabancı savaşçılar”, “mücadeleciler” “isyancılar” ya da “cihatçılar” isimlendirmesini kullanmayı tercih ettiklerine dikkat çekti.
“Suriye Halkına Önem Verme” yalanı ardına gizlenmiş ve Suriye’ye düşman diplomatik hareketlerin özünde terörü desteklediğine işaret eden Caferi; Suriye’ye teröristleri gönderen ve bu teröristleri finanse eden kimi devletlerin diğer taraftan ülkede yaşanmakta olan insani durumu da bir ticarete dönüştürme çabasında olduklarının altını çizdi.
Suriye’nin, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanlarına gönderdiği 500’den fazla mektubun göz ardı edilmesinden büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Caferi; Suriye’nin gerçekleri dünya kamuoyuna yansıtmak için sadece mektup göndermekle kalmadığını resmi belgeler ve kanıtlarla desteklenmiş birçok rapor hazırladığını, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının Avrupalı birçok devlete defalarca resmi beyan gönderdiğini ekledi.
BM’nin Arap ulusal davalarıyla ilgili tutumuna değinen Caferi; Suriye’de yaşanan krizin BM’nin tutumlarının kırılganlığını ve belli devletlerin BM üzerindeki belirleyici etkisini ortaya çıkardığına işaret ederek Suriye’nin, yaşadığı sorunlarla ilgili çözümde BM’ye değil halkının bilincine ve vatanseverliğine güvendiğinin altını çizdi.