NEW YORK – Suriye’nin BM’deki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad’ın Moskova’ya bulunduğu iş gezisinin tüm yönleriyle büyük bir önem taşıdığını belirtti.
Caferi Suriye televizyonu ile telefon bağlantısında Şam ve Moskova’nın teröre karşı indirdiği darbenin Batılı istihbarat cihazlarının hazırladıkları birçok planı çökertebildiğine dikkat çekti.
El Esad’ın Moskova’ya suripriz ziyaretinin zamanına işaret eden Caferi, gelişen olayların Suriye’de terörü edat olark kullanıp destekleyen devletlerin tutumlarını net bir şekilde deşifre edip izole ettiklerinin altını çizdi.
Caferi Rusya’nın terörle mücadelede bu düzeyde derin bir strateji izlemesinin Batılı, bölgesel ve Arap bir kısım başkentleri ciddi şekilde rahatsız ettiğine dikkat çekerken, bu başkentlere tabi kimi medya araçlarında Suriye ve Rusya’ya yönelik histerik saldırı nedeninin Suriye ve Rusya’nın düşman planlarını çökertmeleri olduğunu ifade etti.
Güvenlik Konseyinde 1373 sayılı karar gereğince teşkil edilen terörle mücadele komitesi başkanının iki gün önce gayet önemli bilgilerle zengin bir rapor yayınladığına dikkat çeken Caferi; Suriye ve Irak’ta terör örgütleri saflarına katılan teröristlerin kaynağı haline gelen devletleri BM misakının yedinci bendi altında alınan ve teröre her türlü desteğin kesilmesiyle terörist akınına son vermeyi öngören 2178 sayılı karara bağlı kalmaya çağırdığını belirtti. Caferi rapordaki bilgilerin yüzde sekseninin gizli bilgiler olarak sansürlenmesine rağmen teröre karşı mücadelede veren Suriye, Rusya ve daha başka devletlerin bu raporla terörü destekleyen devletlere karşı bir zafer kazandıklarını ifade etti.
Günümüzde portrenin herkese açık olduğunu ve teröre desteğin aleni bir şekilde yapıldığına dikkat çeken Caferi, uluslararası kararlar, BM misakı, insna hakları, terörle mücadele ve daha başka benzeri meselelerle direk ilgisi olduğunu iddia eden devletlerin günümüzde terörün alasını direk ve aleni bir şekilde desteklemekte olduklarını belirtti. Caferi dolayısıyla diplomasinin klasik anlamda öldüğünü söyledi.
BM genel sekreteri Staffan de Mistura’nın çabaları ve ilan ettiği dörtlü çalışma grupları konusunda ise Caferi; Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye rejimi komutasındaki terör gruplarının yanı sıra ‘muhalefet koalisyonu’ olarak adlandırılan oluşumun bu çabalara katılmayı efendilerinin talimatlarıyla reddettiklerini söyledi. Söz konusu rejimlerin Suriye ve halkına yönelik düşmancı tutumlarını yeniden tırmandırmaya başladıklarına işaret eden Caferi; bunun Suriye’de akıtılan kanlardan ne derecede sorumlu olduklarını yansıttığını ifade etti. Caferi bu rejimlerin temel amacının kişisel hesaplarını tasfiye etmekle birlikte Suriye’yi tarih, coğrafya, halk ve devlet olarak sabote edip Batı hegomonyası altına almak olduğunun altını çizdi.
Caferi Suriye’nin bu süreç içinde askeri zaferin eşiğinde olduğunu belirterek bu zaferin siyasi açıdan da kullanılması gerektiğini belirtti.
Sözlerinin sonunda Caferi Suriye’nin bugün, krizin başından beri savunduğu vizyonun doğruluğunu dünyaya kanıtladığını ifade ederek, önceliğin terörle mücadele olduğunun bir kez daha altını çizdi.
R.H.