Kendilerini Hedef Aldığında Terör, Bizi Hedef Aldığında ise Devrim ve Demokrasidir

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad sivil toplum kurumları, halk örgütleri ve mesleki sendikaların yanı sıra sanayi, ticaret, tarım ve turizm odaları başkan ve üyeleriyle bugün bir araya geldi.

Buluşmada yaptığı konuşmada el Esad Batılıların terörle teamüllerinin hala nifakla dolu olduğunu belirtti. El Esad kendilerini hedef aldığında terör olarak adlandırırlarken, başkalarını hedef aldığında ise devrim, özgürlük, insan hakları ve daha benzeri şekillerde ifade etti.

Kullandıkları Sahte Terimler Deşifre Edildi

Suriye’deki durumların karmaşıklığına rağmen kimi beyinlerdeki bulanıklığın yok olduğunu ve her şeyin netleştiğine dikkat çeken el Esad; birçoğunun maskesinin düştüğünü söyledi. El Esad sahte terimlerin deşifre edildiğini, dünya kamuoyunun inanmasını istedikleri yalanlarının da çökertildiğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı el Esad terörün hasta bir ideoloji ve sapmış bir inanç olduğunu söylerken; gericilik, yobazlık ve cahillik temellerine dayalı ortamlarda türeyip büyüdüğünü belirtti. Aynı zamanda halkların aşağılanması ve haklarının gasp edilmesinde edat olarak kullanıldığını ifade eden el Esad; tüm bu faktörlerin temelinin sömürücüler ve hegemonyacılar tarafından atıldığı ve güçlendirildiğinin herkes tarafından bilindiğine işaret etti.

Terörün Tohumlarını Yayanlar Nasıl Terörle Mücadele Edecekler

Terör tohumları yayanların nasıl terörle mücadele edecekleri sorusuna dikkat çeken el Esad; terörle gerçekten mücadele etmek isteyenlerin realite ve mantıkla hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. El Esad terörle mücadele edecek olanların adaletle birlikte halkların iradelerine ve kendi geleceklerini kendi elleriyle belirleme haklarına saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelenin halkların gasp edilen haklarını geri almalarına yardımcı olmaları da gerektiğini belirten el Esad; bilgi ve marifetin yayılmasına, cehalet ve yobazlıkla mücadele edilmesi, ekonominin kalkındırılması, toplumun bilinçlendirilip geliştirilmesine izin vermeleri gerektiğinin de altını çizdi.

Sözlerine devam eden el Esad Batılıların çifte standartlı tutumlar izledikleri sürece tutumlarındaki değişimlere bel bağlamanın mümkün olmadığını söyledi. Suriye’nin ilk günden beri tanık olduğu meselelerin çözümünde sadece ve sadece kendi olanakları ve gücüne dayandığını belirten el Esad, Suriye halkının gerçek dostlarından da iyilik umut ettiğini sözlerine ekledi.

Suriye ve Çin’in Güvenlik Konseyinin halkların öcüsü olarak kullanılmasını engellediklerini belirten el Esad; kimi tarafların Güvenlik Konseyini başka devletlere saldırı ve tehdit platformuna dönüştürmeye çalıştıklarını ifade etti.

Savaşa Son Vermek Temel Önceliktir

Suriye’nin her daim olumlu girişimleri değerlendirmeye çalıştığını belirten el Esad; Suriyelilerin kanlarının kesinlikle ve mutlak bir şekilde her şeyin üstünde olduğunun altını çizdi. El Esad Suriye’de savaşa son vermenin de temel öncelik olduğunu vurguladı.

İran’ın Suriye ve halkına verdiği desteğe işaret eden el Esad; İran’ın Suriye’ye yönelik savaşı devletin, hükümetin yada cumhurbaşkanının savaşı değil de bütünsel olarak bir eksenin savaşı olarak görüp bu idrakinden hareketle destek verdiğini söyledi. El Esad; bu eksenin bütünsel olarak egemenlik, onur, halkların çıkarları ve vatanların istikrarını temsil ettiğini belirtti.

İstedikleri Yegane Şey Vatanı Kendilerine ve Efendilerine Teslim Etmek

333Suriye’yi devlet ve halk olarak hedef alanların kabul ettikleri yegane girişimin vatanı kendilerine ve efendilerine takdim etmekten ibaret olduğuna dikkat çeken el Esad; bunu da elde etmediklerini ve edemeyeceklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı el Esad Suriye halkının yıllar süren var olma savaşında hala kahramanca mücadele ettiğini ve sahip olduğu her şeyi vatanı uğruna feda ettiğini ifade etti. El Esad; “Suriye halkı kendisi ve vatanının  onuru ve egemenliğinden ödün verecek olsaydı, tüm bu fedakarlıklarını vermek için beklemez, ilk başta ödün verir ve bu fedakarlıklarda bulunmazdı..” dedi.

Terörle Mücadeleye Odaklanmayacak Hiç Bir Girişim Etkin Değildir

Cevherinde terörle mücadeleye odaklanmayacak hiçbir siyasi önerinin kesinlikle hiçbir faydası olmayacağını belirten el Esad; böyle bir önerinin pratikte etkisi olmayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı el Esad terörü destekleyen devletlerin son süreç içinde bu desteklerini yoğunlaştırdığını, hatta bir kısım bölgelerde onlara destek olarak direk müdahalelerde bulunduklarını belirtti.

Lübnan ulusal direniş güçlerindeki kardeşlerimizin Suriye ordusundaki kardeşleriyle kanlarını birleştirdiklerini belirten el Esad; ordunun sağladığı başarılarda etkin ve nitelikli bir rol oynadıklarını söyledi. Sözlerine devam eden el Esad; her şeye rağmen hiçbir dostun yada kardeşin veya Suriyeli olmayan hiç kimsenin Suriye’ye gelip vatanı savunmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Vatanın Her Karşış Toprağı Eşittir, Bir Zerresinden Ödün Vermek Söz Konusu Olamaz

Suriye’nin her karış toprağının paha biçilmez değerde olduğunu belirten el Esad; Suriye’nin her bölgesinin ve her coğrafyasının diğer tüm bölgeler ve coğrafya ile eş değer ve önemde olduğunun önemle altını çizdi.

Sözlerine devam eden el Esad yurtdışında üretilen ve yurtdışından direktif alan yurtdışı muhalefetle yurtiçi muhalefet arasında büyük bir farkın bulunduğunu vurguladı. El Esad yurtiçi muhalefetin krizden çıkma ve vatanı güçlendirme çabalarında ortak hareket ettiğini belirtti.

Yurtiçi ve Yurtdışında Dışardan Direktif Alanlar Arasında Fark Yoktur

Yurtdışı muhalefet olarak adlandırılan oluşumların başkalarının direktiflerinde hareket eden kiralıklardan oluştuğuna dikkat çeken el Esad; bu muhalefetin sadece vatan toprakları dışında olduğu anlamına gelmediğini, yurtiçinde olup da yurtdışından direktif alanları da kapsadığının altını çizdi.

Suriye ve halkını hedef alan devletlerin eli kanlı katil teröristleri “devrimci, özgürlük talepçisi, insan hakları, demokrasi, muhalefet” yada benzeri isimlerle adlandırmalarını eleştiren el Esad; onların kendi ülkelerinde muhalefetin silah taşımasını kabul edip etmeyecekleri sorusuna vurgu yaptı.

Bazen ‘Mahalifler’ Bazen de Teröristler Aracılığı İle Tırmandırıyorlar

Tüm bu yaşananları organize ve komuta eden efendilerin bulunduğunu belirten el Esad; bu efendilerin hem yurtdışında ‘Suriye muhalefeti’ olarak adlandırdıkları taraflara, hem de yurtiçindeki terör gruplara komuta ettiklerini, gerekli siyasi, mali ve medya desteklerini sağladıklarını vurguladı. El Esad aynı efendilerin gün geldi terör gruplarına desteklerini arttırıp eylemlerini daha çok tırmandırmaları ve daha vahşi eylemlerde düzenlemeleri direktifleri verdiklerini, gün geldi de Suriye yönetimine daha fazla baskı uygulamak için ‘muhalefet’ dedikleri oluşumlara tırmandırma direktifleri verdiklerini söyledi.

Devletin Bulunduğu Girişimler Pratikte Görülmektedir

El Esad devletin bulunduğu girişimlerin basın makalelerinden ibaret olmadığını, bu girişimlerin pratikte gerçek durumlardan ibaret olduğunun altını çizdi. Her şeye rağmen devletin yaptıklarının dış güçlerin komutasında olan ve ‘muhalif’ olarak adlandırılanların beğenisini kazanmayacağını, çünkü onların amaçlarının iddia ettikleri gibi siyasi, sosyal yada ekonomik reformlar olmadığının altını çizdi.

Operasyonlarda Öncelik Stratejik Önem Doğrultusundadır

Ordu operasyonları konusunda ise el Esad; operasyon ve çatışmaların saha gelişmeleri ve komutanlarının öncelikleri hükmünde olduğunu belirtti. El Esad stratejik önem önceliğinde çatışmaların bir kısım bölgelerde odaklandığını yada yoğunlaştığını söyledi.

Bir kısım bölgelerde ahalinin teröristlere karşı ordu saflarında silah taşıdıklarını belirten el Esad; bu bölgelerde teröristlerin daha kısa bir süre içinde ve daha az kayıplarla teröristlerden temizlendiğine dikkat çekti. El Esad Suriye’de savaşın sadece silahlı kuvvetlerin savaşı olmadığını, tüm vatan ve evlatlarının savaşı olduğunu vurguladı.

Vatan Onu Savunan Evlatlarının Vatanıdır

Sözlerine devam eden el Esad silahlı kuvvetlerimizin kuşkusuz vatanı koruma gücüne sahip olduğunu, bu bağlamda büyük başarılar kaydettiğini ve dengeye ilişkin bir dizi kriteri değiştirdiğini ifade etti.

El Esad vatanın; toprakları üzerinde ikame eden, uyruğunu taşıyan yada pasaportuna sahip olanın değil, aksine onu savunan ve koruyanın vatanı olduğuna dikkat çekti.

Askeri Savaşa Eş Zamanlı Olarak Medya ve Psikolojik Savaş Var

Suriye ve halkının askeri savaşa eş zamanlı olarak medyatik ve psikolojik hırçın bir savaş yürüttüklerini belirten el Esad; bu savaşta ‘Suriye’nin muhalif ve yandaşlar arasında coğrafi olarak bölünmüş, dini ve etnik akımlar arasında dağıtılmış bir yer olarak’ tanıtılması ve bu düşünceyi yurtiçi ve yurtdışında pekiştirmenin hedeflendiğini belirtti.

Teröristlerin ‘Kurtarılmış’ Bölgeler Dedikleri Bölgelere Sığınan Hiç Bir İnsan Olmadı

Suriye’ye yönelik savaşın başından beri terör örgütleri ve destekçilerinin ele geçirdikleri bölgeleri kendi değimleriyle ‘rejimden kurtarılmış bölgeler’ olarak lanse etmeye çalıştıklarına dikkat çeken el Esad, kullandıkları terimler ve bu terimlerin arkasında kimlerin olduğunu, neyin kastedildiğine ışık tuttu.

Sözlerine devam eden el Esad; her şeye rağmen savaş süresi boyunca hiçbir vatandaşın teröristlerin ‘kurtarılmış bölge’ olarak adlandırdıkları bu bölgelere kaçtığı yada sığındığının kesinlikle duyulmadığının altını çizdi. El Esad aynı zamanda teröristlerin bulundukları bölgelerde dini yada etnik çeşitliğin de duyulmadığına vurgu yaparken, bölgelerinde muhtelif kesimler ve bileşenler arasında bir bütünleşmenin de olduğuna rastlanmadığının altını çizdi.

Mevcut bileşenlerin sadece bileşenlerden ibaret olduğunun görüldüğüne işaret eden el Esad; teröristlerin tüm cinsiyetleri ve etnikleriyle bir tarafta, Suriyelilerin de başka bir tarafta olduğunun gerçek bir durum olduğunu ifade etti. El Esad dolayısıyla Suriye’de dini, mezhepsel yada etnik bölünmelere ilişkin tüm söylemlerin asılsızlığı ve mantıksızlığının da ortada olduğunu belirtti.

Değerlendirme Askeri Değil Halksal Olmalıdır

222Suriye’de doğru ve mantıklı bir şekilde durum değerlendirmesi yapmak isteyenlerin askeri ve coğrafi olarak değerlendirmesinden önce halksal ve nüfussal olarak değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen el Esad; bunun da yüzeysel değil, derinsel olarak yapılması gerektiğini ifade etti. El Esad böylece her hangi bir Suriyelinin payının Suriye’nin tamamı olduğunu idrak edeceğini, Suriye’nin birlik beraberliğini, renkleriyle zengin olduğunu ve muhtelif bileşenleriyle gurur duyduğunu göreceğini söyledi.

Sözlerine devam eden el Esad askeri ve siyasi durumların kuşkusuz olarak ekonomik durumları direk etkilediğine dikkat çekerken; yaşadığımız güvenlik endişelerine eş zamanlı olarak yaşamsal ihtiyaç endişelerimizin de mevcut olduğunu söyledi.

Bölünme Askeri Yada Coğrafi Olamaz

Bölünmenin coğrafi temellerde olmasının mümkün olmadığını belirten el Esad; ancak ve ancak halkın bunu kabul etmesi ve uğruna çaba harcamasıyla mümkün olabileceğini söyledi. El Esad Suriye halkının hiçbir bileşenin de vatanın bölünmesini istemediklerini vurguladı.

Kimilerinin bölünmeden söz ettikleri bölgelerde halkın teröristlere karşı orduyu daha çok desteklediklerini ifade eden el Esad; kimi bölgelerin teröristlerin eline geçse de geri alındığını, alınmayan bölgelerin de alınacağını ifade etti. El Esad savaş süresi boyunca bazı bölgelerin düşmesinin nihai bir durum olmadığına vurgu yaptı.

Savaş Durumu Farklıdır

Devlet kurumları ve hizmet şebekelerinin mevcut koşullara rağmen görev ve sorumluluklarını sürdürdüklerini belirten el Esad; bazı zamanlarda bazı kurumların hizmetlerinde eksikliğin olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. El Esad Suriye’nin savaş sürecinde olduğunu, savaşta da birçok şeyin durması yada aksamasının gayet normal sayıldığını belirtti. El Esad savaş ve yaptırımlara rağmen Suriye’de birçok kurum ve hizmetin imkansızlıklar içinde büyük başarılar kaydettiklerinin de bir gerçek olduğunu söyledi.

Vatan Uğruna Gecesini Gündüzüne Katan Meçhul Askerler Var

111Cumhurbaşkanı el Esad muhtelif sektörlerden işçilerin, doktorların, mühendislerin ve daha birçok meçhul askerin vatan uğruna gecesini gündüzüne kattığını belirtti. İstisnasız tüm sektörlerde ve alanlarda çalışan bu meçhul askerlerin bazı zamanlarda çatışmalar düzeyinde sayılacak kadar zor koşullarda bile görevlerini sorumluluk ve duyarlılıkla sürdürdüklerine dikkat çeken el Esad vatandaşların muhtelif tür ihtiyaçlarını karşılamak için bulundukları özverilerin takdire şayan olduğunu söyledi.

Geleceği Belirleyecek Bu Savaşta orta Çözüm Diye Bir Şey Yoktur

Suriye’nin oldukça hassas ve önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çeken el Esad; tamamen geleceği belirleyecek bu süreçte orta çözümlerin bulunmadığını vurguladı. El Esad bu süreç içinde tereddüdün hezimetle, korkaklıkla, dış güçlerle işbirlikçilikle ve ihanetle eş olduğunu ifade etti. Dolayısıyla ulusal haklardan zerre kadar ödün vermek veya vatan topraklarının bir karışından bile vazgeçmenin kesinlikle ve hiçbir şekilde mümkün olmadığının altını çizen el Esad; Suriye’nin hiçbir zaman köle olmayacağını, aksine egemen bir efendi kalacağını belirtti. El Esad Suriye’nin kendi toprakları, olanakları ve haklarının efendisi olarak kalacağının altını çizdi.

Zafer Hak ve Hukuklarına Azimle Tutunan Devletlerin Olacaktır

Dünyanın yavaş yavaş değiştiğine işaret eden el Esad; haklarına ve egemenliğine tutunan devletlerin zafer kazanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. El Esad bunun da son olarak en bariz örneklerinden biri İran’ın sayıldığını ifade ederken, on yıllardır süren sabır, kararlılık ve azimle nükleer teknolojiden faydalanma hakkını elde ettiğini söyledi. Hür ve egemen devletlerin kölelik ve boyunduruğu kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten el Esad; Suriye’nin onurunu, egemenliğini, hürriyetini ve geleceğini kararlılık, azim ve iradeyle savunmaya devam edeceğinin altını çizdi.

Bedel Büyüktür, Çünkü Savaş Var Olma Savaşıdır

Sözlerine devam eden el Esad kuşkusuz bu savaşta Suriye’nin oldukça büyük bir bedel ödediğini ifade ederken, fakat hayata geçirilmeye çalışılan planların büyük olduğunu, dayatılan savaşın da var olma ve onur savaşı olduğunu belirtti. Bu savaşın alevlendirilmesinde dış faktörlerin öneminim hiç kimse tarafından inkar edilemez olduğunu belirten el Esad; fakat kuşkusuz ki bu savaşın ateşinin söndürülmesinde iç faktörlerin daha önemli olduğunun da birçoğumuz tarafından bilindiğine dikkat çekti.

Suriye’nin maruz kaldığı savaş ve planlardan kurtulması için her ferdin duyarlı olması ve sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten el Esad; Suriyeli her ferdin kendi evini, köyünü, kasabasını, kentini ve yurdunu korumasının önemine dikkat çekti. El Esad Suriyelilerin herkesten önce kendi vatanlarının birlik beraberliğini, toprak ve halk bütünlüğünü koruma sorumluluğunu üstlenmeleri önemini ifade etti.

Zafer belli Bir Kesimin Değil, Suriye’nin Zaferi Olacaktır

Suriye’nin bu savaşta zafer kazanmasının sadece terörü bertaraf etmesi anlamına gelmediğini ifade eden el Esad; aynı zamanda bölgenin yeniden güven ve istikrara kavuşması anlamına geldiğinin altını çizdi. El Esad; bölge ve halklarının geleceğinin Suriye’nin geleceğine göre resmedileceğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin seçeneğinin ise ilk günden beri net ve aleni olduğunu ifade ederken; bu seçeneğin irade ve kararlılığın yanında zafere inanç olduğunu belirtti. Zaferin Suriyelilerin bir bileşeni yada kesiminin başka Suriyeliye karşı zaferi olmadığına dikkat çeken el Esad; zaferin Suriye’yi vatan ve halk olarak hedef alan planlara karşı zafer olduğunun altını çizdi.

Dış Vaatlere Güvenenler Evhamları İçinde Kalacaktır

Suriye ordusu ve silahlı kuvvetlerinde vatan ve onuru için canlarını feda eden kahramanlar bulundukça dış vaatler ve bu vaatlere bahis oynayanların hedeflerinin evhamlardan ibaret kalacağını vurgulayan el Esad; Suriye’yi savunan ordusu ve halkının her şeye rağmen vatanı savunma azmi ve kararlığında olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı el Esad konuşmasında; “Vatanımız hakkımızdır, onu savunmak da onun hakkıdır. Yüce Allah da haktan yanadır..” ifadesini kullandı.

A.A. – R.H.

Check Also

Suriye, İşgalci İsrail’in Lübnan Topraklarına Yönelik Devam Eden Menfur Saldırganlıklarını Kınadı

ŞAM (SANA) –  Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Lübnan topraklarına yönelik devam …