Katılımcılar Medyanın Saha ve Askeri Çalışmalardaki Önemini Tartıştı

ŞAM – Enformasyon Bakanlığının Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad’ın gözetimi altında Şam’daki Esad Kültür Sanat Merkezinde düzenlediği ‘Uluslararası Tekfirci Teröre Karşı Mücadele Medya Konferansı ikinci gününde faaliyetlerini sürdürdü.

İkinci günün birinci oturumu ‘Medyanın Saha ve Askeri Çalışmalardaki Önemi’ sloganı altında düzenlenirken; konuşmacılar medyanın askeri saha operasyonlarında medyanın rolüne odaklandı.

Önemli Bir Kaynak Teşkil Edecek Dev Arşiv Hazırlanıyor

Oturumda konuşan Siyasi İdare Müdürü Tümgeneral Usame Haddur; genel olarak direniş eksenini, özel olarak da Suriye’yi hedef alan evrensel terör saldırısına karşı mücadeleci medyayı geliştirme açısından konferansın önemine dikkat çekti.

Bu savaşta medyada dakik ve doğru haberin önemine vurgu yapan Haddur; bunun da ister istemez haberdeki hızlılığı etkilediğine işaret etti. Mevcut koşullar içinde haberde hızlılığın kuşkusuz önemli olduğunu belirten Haddur; fakat bu doğruluk ve dakikliğin daha önemli olduğunu söyledi.

WSS_6286Tümgeneral Haddur Savaş Medyası Departmanının geçen süre içinde gayet dakik ve doğru haberleri medya araçlarına aktardığına dikkat çekerken, dost ve yurtsever kimi medya araçlarının haberin hızlılığına ilişkin eleştirilerini anladıklarını söyledi.

Savaş Medyası Departmanının geçen süre içinde Arap ve yabancı bir dizi medya ekibine sıcak bölgelere girme fırsatı temin ettiğine dikkat çeken Haddur; Enformasyon Bakanlığı ile koordinasyon içinde Batılı ve aralarında Türklerin de bulunduğu daha başka çok sayıda basın ekibinin sıcak bölgeleri ziyaret etmeleri ve operasyonları yakından izleyip görüntülemelerine olanak sağlandığını kaydetti.

Tümgeneral Haddur Siyasi İdarede Savaş Medyası Departmanının çalışma ve faaliyetlerine ışık tutarken; bilgileri dakik ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde muhtelif medya araçları ve ajanslara aktarma çalışmalarına ışık tuttu.

Haddur aynı zamanda düşman medyanın gerçekleri çarpıtma ve kamuoyunu aldatma gibi çalışmalarına karşı mücadelede yapılan çalışmalara dikkat çekti.

Savaş Medyasının terör örgütlerinin eylemleri ve sonuçlarına ilişkin dev bir arşiv hazırladığını belirten Haddur; bu arşivin önümüzdeki süreç içinde gayet önemli bir kaynak oluşturacağını ifade etti.
Sosyal medyanın bu süreç içinde önemine ışık tutan Haddur; bu medyanın doğru bir şekilde kullanılması amacıyla bir dizi öneri takdim etti.

Basın Bilgisi ile Güvenlik yada Askeri Bilgi Ayırt Edilmelidir

2Oturumda konuşan Lübnan Hizbullah Partisinin Medya Sorumlusu Hac Muhammed Afif savaş medyasının düşman güçler ve taraftarlarını etkilemekte kullanıldığını söyledi.

Afif savaş medyasının psikolojik önemine dikkat çekerek bunun doğru şekilde kullanılmasının büyük bir önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Gazeteciler ile saha komutanları arasındaki ilişki konusunda ise Afif; komutanların gizlilik fobisinden kurtulmaları gerektiği gibi basın bilgisi ile güvenlik yada askeri bilgi arasındaki farkı net bir şekilde ayırt etmeleri gereğinin altını çizdi.

Düşman Medya Başarısızlığının Paniğini Yaşıyor

Öğlen saatlerinde ise konferansın ikinci gün ikinci oturumu ‘Önümüzdeki Süreçte Medya Rolünün Geleceğe Dönük Vizyonu’ sloganı altında başladı.

Oturumda konuşan Enformasyon Bakanı Omran el Zoubi; direniş medyasının büyük bir başarıyla düşman medyaya karşı koyduğunu ifade etti. Zoubi söz konusu düşman medyanın gerçekleri çarpıtma ve teröre provokasyon yapma tutumlarının deşifre edilmesiyle panik içinde büyük bir reyting kaybı yaşadığını belirtti.

ZoubiBakan Zoubi Suriye ordusu ve halkının vatanı hedef alan evrensel savaş karşısında dünyada benzeri görülmemiş bir şekilde birbirleriyle kenetlenip kararlılık ve azimle teröre karşı savaştıklarını vurguladı.

Suriye’nin teröre karşı savaşında zaferin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Zoubi; fakat bundan sonra önemli olanın terörün maddi ve manevi hasara uğrattığı insanı yeniden yapılandırmak olduğunu söyledi.

Suriye ve halkına yönelik savaşın başında ulusal medyanın komplo ve dezenformasyonun hacmiyle şoke olması nedeniyle bir dizi panik ve hataya düştüğünü belirten Zoubi; fakat bunun hızlı bir şekilde atlatıldığını ve nitelikli adımlar atıldığını söyledi. Zoubi direniş medyasının olanaklarına ilaveten düşman medyanın dünya düzeyindeki yeri ve büyüklüğüne rağmen gerçekleri duyurma ve yalan dolanları deşifre etmede büyük başarı kaydettiğini ifade etti.

Terör örgütlerinin ulusal medya ve çalışanlarına saldırılarına dikkat çeken Zoubi; teröristlerin saldırıları sonucunda şehit düşen gazeteci ve medya çalışanlarının yanında medya kurumları ve araçlarının gördüğü hasara vurgu yaptı. Zoubi aynı zamanda kimi devletlerin dayatma ve baskıları çerçevesinde Suriye medyasına uygulanan yaptırımlar ve yayın engelleme çalışmalarına da ışık tuttu.

Enformasyon Bakanı Zoubi her şeye rağmen Suriye’de ulusalcı medyanın gerçeğini dünya kamuoyuna duyurmaya çalıştığını, bu çalışmalarını sürdürme kararlılığında olduğunu söyledi.

Suriye’nin Çökeceğini Söylenen Devletlerin Çoğu Kendileri Çöküş Yaşıyor

Oturumda konuşan İslami Radyo Televizyon Birliği Genel Sekreteri Ali Kerimyan Suriye’ye yönelik savaşın başlarında Suriye’nin çökeceğini iddia eden devletlerin büyük çoğunluğunun şu an kendisinin çöküş yaşadıklarını söyledi.

Kerimyan direniş ekseninin bir dizi zaferler sağladığına işaret ederken, şimdi de Suriye’de büyük ve önemli bir zafere imza atacağını belirtti.

Zafer Arap ve İslam’ın Vahhabilik ve Karanlık İdeolojiye Karşı Zaferi Olacaktır

3İranlı siyasi analist ve Uluslar arası Analistler Cemiyeti üyesi Muhammed Sadık el Hüseyni ise konuşmasında bölgede tüm yaşananların direniş ekseninin tutum ve mücadelesini değiştirmeyeceğini belirtti.

Suriye’nin teröre karşı sağladığı zaferleri öven Hüseyni, Suriye’nin eski dilde efendi olduğunu tarih boyunca da efendilerin zaferlerin sahibi olduklarının altını çizdi.

Hüseyni sonuç itibarıyla Araplık ve İslam’ın bu savaşta Vahhabilik ve karanlık ideolojiye karşı zafer kazanmalarının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Suriye’nin tüm dünyanın kalbi olduğunu bir kez daha ifade eden Hüseyni; dolayısıyla tanık olduğu savaşın dünyayı değiştireceğini belirtti.

Düşman Medya Terimleri Çarpıttı

Iraklı bariz gazeteci Mudar el Bekka ise konuşmasında bu süreç içinde medya ve bu medyayı geliştirmenin önemini ifade ederken düşman medyanın dezenformasyon ve provokasyonuna işaret etti.

Düşman medyanın bölge halklarını hedef alan savaşta kasıtlı ve kasıtsız dezenformasyonda bulunduğunu ifade eden Bekka; bir kısım terimlerin çarpıtıldığını kaydetti. Bekka bu medyanın tekfirci ve azılı katil teröristlere ‘devrimciler’, ‘muhalifler’ veya daha başka adlandırmalar verdiklerini, aynı zamanda yaşanan ölüm ve yıkıma mezhepsel özellikler vermeye çalıştığını ifade etti.

Gerçekleri Çarpıtan Medyadan Hesap Sorulmasını Talep Ettiler

Oturumda söz hakkı alan tartışmacılar ise bölge ve halklarını hedef alan savaşta gerçekleri çarpıtan ve terör provokasyonu yapan medya araçlarından hesap sorulması talebinde bulundu.

Müdahalelerde bunu yapan medyacıların yerel ve uluslar arası mahkemelerde yargılanmaları gerektiği ifade edilirken, aynı zamanda dezenformasyon ve terörle mücadele edecek güçlü bir ulusal medyanın geliştirilmesini önemine vurgu yaptılar.

Müdahaleciler bu bağlamlarda devletler arası işbirliği ve koordinasyonun etkinleştirilmesi önemine işaret etti.

Konferans Dün Başlamıştı

Konferans dün gözetimini yapan el Esad’ın temsilcisi Enformasyon Bakanı Omran el Zoubi’nin konuşmasıyla çalışmalarına başlamıştı.

Açılış oturumunda İslam Radyo televizyon Birliği Genel Sekreteri  Kerimyan ve daha birçok şahsiyet konuşmalar yapmıştı.

10Konferansın ‘Teröre Karşı Bölgesel ve Uluslararası İttifak’ sloganı altında düzenlenen ilk oturumunda ise Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim, İran Kültür ve İslami İrşat Bakanı Ali Ahmet Cenneti ve Lübnan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım konuşma yaptı.

‘Mevcut Savaşlar ve Yeni Dünyanın Kurulmasında Medyanın Rolü’ sloganı altında düzenlenen ikinci oturumda ise Cumhurbaşkanlığı Siyasi ve Basın Danışmanı Büseyna Şaban’ın yanı sıra Arap ve yabancı birçok şahsiyet konuşma yaptı.

İki gün süreyle düzenlenen ve bugün sona erecek olan konferansa Türkiye, Rusya, İran, Küba, İspanya, Çin, Afganistan, Pakistan, Mısır, Lübnan, Irak, Cezayir, Fas, Bahreyn, Ürdün, Sudan, Suudi Arabistan, Tunus, Kıbrıs, İngiltere, Almanya ve Kuvet’ten 130 gazeteci ve bariz şahsiyet katılıyor.

Konferansın bitiminde önümüzdeki süreç içinde tekfirci teröre karşı mücadelede dayanak ve temel olarak alınacak bir deklarasyonun ilan edilmesi bekleniyor.

A.A. – M.M.

Check Also

Suriye: ABD’nin Düşmanca Yaklaşımı, Dünyayı, Bedelini Herkesin Ödeyeceği Bir Nükleer Savaş tehlikesiyle Karşı Karşıya Bırakacak

ŞAM (SANA) – Suriye, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ukrayna’ya uzun menzilli balistik füzeler sağlayarak Rusya Federasyonu’na …