Bu Nedenlerden Dolayı Rapor Gerçeklerden ve Mantıktan Uzaktır

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki daimi temsilcisi Beşşar el Caferi teröre sponsorluk yapan devletlerin hükümetleri ve Güvenlik Konseyinde üye kimi devletlerin politikalarına son verme gereğini vurguladı.

Güvenlik Konseyinin ‘Çocuklar ve Silahlı Anlaşmazlıklar’ bağlığı altında düzenlediği oturumda Suriye adına yaptığı konuşmada Caferi; teröre sponsorluk yapan devletlerin hükümetlerinden hesap sorulması amacıyla etkin icraatlar alınması gerektiğini, son olarak 2199 sayılı karar dahil olmak üzere Güvenlik Konseyinin terörle mücadeleye ilişkin kararlarının tarafsız ve ciddi bir şekilde hayata geçirilmesi gereğinin altını çizdi.

Caferi; dünyanın muhtelif bölgelerinden Suriye’ye terörist ve savaş mühimmatının akışını sürdürmek yerine kurban olan çocukların rehabilitasyonu ve yeninden topluma kazandırılmaları yönünde Suriye hükümetiyle işbirliğinin gereğini ifade etti. Suriye’de savaşı körüklemenin yanında askeri ve beşeri destekle şiddet ve radikallik yanlısı bir neslin yetişmesine katkı sağladığına dikkat çeken Caferi; bunun da terör örgütlerin güçlenip daha geniş bölgelere yayılmalarına yol açacağını vurguladı. Caferi IŞİD ve Nusra Cephesinin yanı sıra diğer terör örgütlerin çocukları terör eylemlerinde nasıl kullandıklarına ışık tuttu.

Oturumda takdim edilen raporun geniş manşetlerinde gerçeklerden uzak politikleştirilmiş bir rapor olduğuna işaret eden Caferi; raporda krizlerin gerçek kökenine ilaveten muhtelif adlandırmalar altındaki terör örgütlere takdim edilen sınırsız desteğin tamamen görmezden gelindiğinin altını çizdi. Caferi Suriye’de çocukların ‘ılımlı muhalifler’ olarak adlandırılan terör örgütleri ve radikal yada cihatçılar olarak adlandırılan terör örgütleri tarafından aynı şekilde kullanıldığına vurgu yaptı.

Suriye’nin BM’deki daimi temsilcisi Caferi bu gibi raporların güvenilir ve gerçekçi olması için ilgili tüm tarafların görüş ve bilgilerini dikkate alması gerektiğinin altını çizerken; raporda Suriye hükümetinin belgelerle takdim ettiği verilere hiçbir şekilde değinilmemesinin esef verici olduğunu belirtti. Suriye hükümetinin BM genel sekreteri temsilcisi Leyla Zruki ve ofisiyle tam bir işbirliği sergilediğini belirten Caferi; bu ve daha önceki raporda Suriye hükümetinin takdim etiği kanıt, belge ve verilere işaret bile edilmediğini ifade etti. Caferi Suriye’nin teröristlerin vahşet dolu eylemlerinde çocukları nasıl kullandıklarına ilişkin tarih, mekan ve isimlerle destekli yüzlerce belge göndermesiyle bunların hiç birinin dikkate alınmamasının mantıktan uzak olduğunu vurguladı.

Caferi raporu hazırlayanların bir kısım devletlerin etkisi altında çalıştıklarına dikkat çekerken; İsrail’in asırlar boyunca katlettiği Filistinli yüzlerce çocuğa da değinmemelerinin buna en büyük kanıt teşkil ettiğinin de altını çizdi. Aynı zamanda bizzat BM ve Güvenlik Konseyinin her oturum devresinde İsrail’in Suriyeli Golan topraklarına işgalini belirtmelerine rağmen raporda işgal otoritelerinin Golanlı çocuklara ilişkin düşmancı politikalarına değinmemesinin de kuşku uyandırdığına işaret etti.

Caferi raporda aslı gerçeği olmayan ve hiçbir kanıta dayanmayan bilgilerle Suriye hükümetinin şeytanlaştırılması ve asıl sebep olan terör örgütlere ilaveten bu örgütlere sınırsız her türlü destek temin eden devletlerin aklanmasının mantıksızlığına ışık tuttu. Komşu devletlerdeki kamplarda yaşayan Suriyeli çocukların durumlarına da dikkat çeken Caferi; bu kamplara ve teröristlerin terör eğitimi aldıkları kamplardaki çocuklara da hiçbir şekilde değinilmediğine dikkat çeken Caferi; IŞİD Örgütünün kaçırılmış masum sivilleri kurşun ateşiyle yada kafa kesmeyle idam etme görüntülerinde onlarca çocuğu kullanma görüntülerine hiçbir şekilde değinilmemesinin mantıksızlığına vurgu yaptı.

Muhtelif adlandırmalarıyla terör örgütlerin sayısız çocuğu kaçırıp radikal eğitim sistemiyle tekfircilik ve terör ideolojisiyle beyinlerinin yıkandığına dikkat çeken Caferi; raporda buna da hiçbir şekilde değinilmediğine vurgu yaptı.

Caferi terör örgütlerin girdikleri bölgelerde işledikleri katliamlarda kurban gidenlerin büyük bir kısmının çocuk olduğuna da vurgu yaparken; Nusra Cephesinin son olarak geçen hafta İdlib kırsalı Kalb el Lavza Köyüne saldırısında katlettiği 40’tan fazla masum insanın yarısından fazlasının çocuk olduğu örneğini verdi. Terör örgütlerin aynı zamanda çocukların eğitim merkezleri olan okulları da sabote ettiklerini yada gasp edip terör karargahına dönüştürdüklerini belirten Caferi; örnek olarak IŞİD’in terörü ve dayatmaları nedeniyle sadece Haseke kırsalının güneyinde 532 okulun hizmet dışı kaldığına dikkat çekti.

Caferi kimi devletlerin destekledikleri terör çetelerin Şam ve Halep’te sivil yerleşim alanlarını sadece son iki gün içinde 7 binden fazla kör roketle hedef aldıklarına işaret ederken; bu gibi eylemlerde şehit ve yaralı düşen çocukların da dikkate alınması gerektiğini belirtti.

BM ve Güvenlik Konseyinin Suriye hükümetinin gönderdiği resmi mektuplar, kanıt ve belgeleri dikkate alması gerektiğinin altını çizen Caferi; Suriye hükümetinin her şeye rağmen anayasal hakları ve sorumlulukları kapsamında çocuklar dahil tüm vatandaşlarını koruma ısrarında olduğuna vurgu yağtı.

A.A. – M.M.

Check Also

Rus Ordusu, Kiev Güçlerinin Mevzilerine Ve Yabancı Paralı Askerlerin Konuşlanma Noktalarına Saldırılar Düzenledi

MOSKOVA (SANA) –  Nikolaev Bölgesindeki gizli eylem gruplarının koordinatörü Sergey Lebedev, Rus ordusunun Ukrayna kuvvetlerine …