SANAA – Yemen eski Başkanı Ali Abdullah Salih, Yemen, Suriye, Irak ve Libya’da cereyan edenlerin arkasında Suudi Arabistan’ın durduğunu, bu ülkelerdeki milli Arap rejiminin tam bir şekilde hedef alındığını çünkü Suudililerin bu rejimi kendisine tehlike olarak gördüğünü belirterek, Suudi rejiminin kanunsuz ve rejimsiz biat rejimini istediğine işaret etti.
El Meyadin Kanalının dün akşam kendisiyle düzenlediği röportajında, Suriye, Irak, Filistin, Yemen ve Libya’da cereyan edenlerin hedefinin İsrail’i korumak, Arapları istismar eden Amerikan politikasını uygulamak, kendilerine silah satmak için de kendilerine düşman yarattığını açıklayarak Suriye halkının terörist örgütler tarafından maruz kaldığı terörü kınadı.
Yemen halkını Suriye halkıyla bağlayan ilişkilere işaret eden Salih: “Suriye hükümetine destek sunmak için imkanımız yok eğer imkanımız olsaydı destek sunardık, çünkü Suriye milli ve ulusal bir ülkedir dedi.
Yemen’e yönelik Suudi saldırısının, çirkef, barbar, dinen veya kanunen hiç bir gerekçesi bulunmayan bir saldırı olduğunu, Yemen halkının sabır, irade ve sebat ile buna karşı koyacağını belirterek, söz konusu saldırının Yemen ordusunu ve devlet kurumlarını yıktığını ve Yemenli her ev ve ailenin dahiline bir yara geçirdiğini ifade etti.
Suudi Arabistan’ın kendisine Ansarullah’a karşı görevinden istifa eden Yemen Başkanı Abdrabbo Mansur Hadi ve Müslüman Kardeşler ile koalisyon karşılığında milyonlarca dolarlık teklifte bulunduğunu ortaya çıkaran Salih, şahsi olarak kendisini hedef aldıklarını söyledi.
Salih, Yemen’in Fec Attan bölgesinin Amerikan füzeleri ve bombalarıyla vurulduğunu, denizden Cruz füzelerinin fırlatıldığına dair deliller bulunduğunu, Amerikalıların da lojistik destekte bulunduklarını itiraf ettiklerini bu yüzden Yemen’de olanlardan masum olmadıklarını ve sorumluluğu üstelendiklerini vurguladı.
Suudi Arabistan’ın Yemen’e vesayet etmek istediğini, kendisinin birliğe karşı olduğunu, istikrarı sarsmak ve Yemen halkı arasında fitneciliği körüklemek için paralar harcadığını belirten Salih Ansarullah ile olan anlaşmazlığın yönetim veya öğretisel olmadığını onlarla koalisyonun da resmi olmadığını, onlarla birleştirenin Yemen’e yönelik vahşi saldırı olduğuna dikkat çekti.
Riyad konfreansına katılan herkesin kendi nefisine Yemen’e dönmeyeceği hükmünü verdiğini çünkü Suudi saldırısını onayladığını açıklayan Salih, bizler Yemen’deyiz, hastaneleri ve kurumları yıkmalarına rağmen Âl Suud’un kendilerini yerlerinden edemeyeceklerini ifade ederek, sorumluluğu Suudi Arabistan’ın Yemen’e yönelik saldırısını durdurmak için karar almayan güvenlik konseyi ve uluslararası kuruma yükledi.
Yemen’le ilgili konferansın düzenlenmesi için Cenevre’nin seçildiğine çünkü başkalarının Riyad konferansına bel bağladıklarını bunun da caiz olmadığını çünkü Suudi Arabistan’ın saldırgan devlet olduğuna dikkat çeken Salih, Suudi rejiminin demokrasi, insan haklarına saygı ve basın özgürlüğü ile ilgili her şeyden rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Suudi Arabistan’a kaçan Hadi’nin yönetimi tam olarak eline aldığını lakin “hiçbir deneyime sahip olmadığından” idare edemediğine ve orduya ve Ansarullah’a saldırıda bulunduğuna işaret eden Salih: “Bizler halkımız ve partimizden başka hiç kimseye itimat etmiyoruz, Ansarullah’tan vazgeçmeyeceğiz çünkü sahada ortağımızdır. Diyalog ise durduğu yerden başlayıp, yönetimin intikali, Suudi saldırısı ve seçimler konusunu ele alması gerekiyor” dedi.
S.Ş