MOSKOVA (SANA) – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdad, Suriye ile Rusya arasındaki ikili ilişkileri “gelişmiş ve tarihe dayanan” bir ilişki olarak nitelendirerek, Rusya’nın terörizme karşı savaşında Suriye’yi destekleyen ilkeli tutumuna ve Batı ile Amerika’nın bölgeye ve tüm dünyaya hükmetmeye yönelik saldırgan girişimlerine karşı duruşuna dikkat çekti.
Bakan Mikdad, SANA’nın Moskova muhabirine verdiği röportajda, “Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova’da yapılan görüşme, iki dost ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından çok önemliydi” ifadelerini kullanırken, bölgedeki durum, Birleşmiş Milletler, Filistin arenası ve son olarak Bahreyn’de yapılan Arap zirvesinden elde edilen sonuçların ele alındığını kaydetti.
“Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın, Rus halkının eşi benzeri görülmemiş bir fikir birliği ile yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Sayın Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e tebriklerini ve sıcak selamlarını ve Rus ordusunun özel askeri operasyonda elde ettiği başarıları ilettik” diyen Mikdad, Şam’da iki ülke arasındaki ortak hükümet komitesi arasında yakın zamanda bir toplantı yapılacağına ve ikili anlaşmaların imzalanacağına dikkat çekti.
Bakan Mikdad röportajda şu ifadelere yer verdi: “Dünyanın tüm ülkeleri arasında hegemonyadan uzak ilişkilerin geliştirilmesine inanıyoruz. Bazı Batılı ülkelerin yeniden canlandırmak istediği ekonomik sömürü ve sömürgecilikten uzak, insanların barış ve güvenlik içinde yaşayabilmeleri için insanlığın ve ülkelerin çok kutupluluğa doğru ilerlemesini sağlamlaştırma yolunda özenle ilerliyoruz.”
Mikdad ayrıca, ”Batılı ülkelerin politikalarını yeniden gözden geçirmelerini ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması, ülkemiz Suriye’ye yönelik saldırgan politikaların durdurulması ve bölgede teröre verilen desteğin durdurulması da dahil olmak üzere hepimizi gerçek bir başarıya götürecek yolu izlemelerini bekliyoruz” açıklamalarda bulunurken, tüm Arap ülkelerinin kendi aralarında tam koordinasyon yeteneğine sahip olmaları ve Arap sorunlarını birleşik ve güçlü bir şekilde uluslararası toplumun gündemine taşımaları gerektiğinin altını çizdi.