ŞAM – Cumhurbaşkanlığı Özel Danışmanı ve Uluslararası Kudüs Vakfı – Suriye Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Buseyna Şaban, konsey toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye’nin son aşamada başardıkları tüm dünyaya ders olduğunu ve nihai hedefe ulaşmak için çalışmaya ve birlik olmaya devam etmemiz için bizi motive ettiğini vurguladı.
Şaban, ‘’Suriye’nin tam on yıldır yaşadığı zorlu tecrübe, milletimizin davalarından, özellikle Filistin halkımızın davalarından çıkarılabilecek bir derstir, çünkü sonunda en çok haklı davasına inananlar kazanır.’ ifadelerini kullanırken, Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın Cidde’deki Arap Zirvesi’ndeki varlığının yalnızca Suriye’nin zaferinin ilanı değil, aynı zamanda dünyanın en güçlü güçleri tarafından finanse edilen büyük planların başarısızlığının ilanı olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Esad’ın zor on yılda odaklandığı, ruhlara umut aşılamak fikrinin önemini vurgulayan Şaban, halkımızın ve Filistin halkımızın umut dolu olmasının önemine, çünkü toprağın sahibi olduklarına, sahip çıkacaklarına, sömürgeci ve terörist işgalcinin er ya da geç yenileceğine işaret etti.
Dr. Şaban Filistin halkının işgale karşı direnişinin sadece Gazze’de değil tüm Filistin’de daha parlak ve alevli bir hal aldığını anlatırken, Arapçılığın atan kalbi olan Suriye’yi hedef aldıkları gibi Filistin’i de hedef aldıklarını, çünkü bu milletin kimsenin hayal bile edemeyeceği kültür ve medeniyet hazinelerine sahip olduğuna dikkat çekti.
Dr. Şaban ayrıca, Medyayı, amacı bölmek olan Batı medyasından gelen tüm terminolojiye dikkat etmeye ve Suriye ve Filistin halkının fedakarlıklarına kulak vermeye çağırdı.
Sebastia Rum Ortodoks Başpiskoposu Başpiskopos Atallah Hanna, işgal altındaki Kudüs’ten gönderdiği sesli mesajda kendi adına şunları söyledi: ‘’Mescid-i Aksa’ya ve Müslümanların vakfiye ve mukaddesatlarına yönelik saldırı, Müslümanlara, Hristiyanlara, tüm Filistin halkına ve tüm unsurlarıyla Arap milletine yönelik bir saldırıdır.’’
Başpiskopos Atallah ayrıca, işgalcilerin halkını çalmaya ve yerinden etmeye çalıştığı Kutsal Kent’i savunmak için bu Doğu’daki ve dünyadaki İslami ve Hıristiyan ruhani referanslarını daha fazla etkileşim, işbirliği ve istişare çağrısında bulunarak, Uluslararası Kudüs Vakfı’nın Kudüs şehrinin, kutsallıklarının ve Arap-Filistin kimliğinin savunulmasında oynadığı role dikkat çekti.
Uluslararası Kudüs Vakfı Genel Müdürü Yasin Hammud ise, İsrail işgalinin 1948’den bu yana işgal altındaki Kudüs şehrinde çizdiği yolları anlatan bir sunum yaptı.
R.M