ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Amerikan CBS NEWS Kanalına verdiği röportajda Suriye’de yaşanan durumlarla birlikte bölgesel ve uluslar arası düzeydeki gelişmelere ışık tuttu.
Her Aile Acıdan Payını Aldı
Suriye’de dört yıldan fazla bir zamandır süren savaşta ölen insanlar, tehcir edilen vatandaşlar ve durumların gidişatına ilişkin soruya cevabında el Esad; kimi medya araçlarının bu konularda oldukça abartılı rakamlar öne sürdüklerini söyledi. Asıl önemli olanın Suriye’de istisnasız her ailenin bu yaşananlardan dolayı büyük acılar yaşadıklarına dikkat çeken el Esad; aslında tehcir edilen, malını mülkünü kaybeden yada yaşamından olan vatandaşların sayıları sayılarının önemsiz olduğunu ifade etti.
El Esad sonuç itibarıyla bunun tamamen bir facia olduğunu belirtti.
Gidişat konusunda ise el Esad; her anlaşmazlığın er yada geç mutlaka diyalog ve siyasi çözümle halledilmeye mahkum olduğuna dikkat çekti. El Esad Suriye’nin de iki yıldan fazla bir süredir bu çerçevede çaba harcadığını söyledi. Birçok bölgede silahlı gruplarla diyalog kurulduğunu ve uzlaşmanın sağlanmasında başarı kaydedildiğini belirten el Esad; bu yöndeki çalışmaların devam edeceğini vurguladı.
IŞİD’in Suriye’deki olaylarda ortaya çıkması konusunda ise el Esad; IŞİD’in bu şekilde büyük bir finans ve beşeri sayıda aniden ortaya çıkmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. El Esad IŞİD’in çok daha zaman önce dış güçlerin desteği ve planlarıyla ortaya çıktığını, Suriye’nin de birçok kez bunun tehlikesine dikkat çektiğini belirtti. Fakat kimsenin bu konuda Suriye’ye kulak vermediğini söyleyen el Esad; Batılıların IŞİD’e karşı açıklamalarına rağmen şu ana dek bu konuda Suriye’ye kulak verilmediğini, IŞİD ile mücadelede ciddi bir çaba görülmediğine dikkat çekti.
ABD ile Direk Hiçbir Temas Yoktur
ABD dışişleri bakanı John Kerry’nin Suriye ile diyalog konusundaki açıklamaları konusunda ise el Esad; şu ana dek tüm bunların açıklamaları geçmediğini, somut olarak henüz bir şey görülmediğini söyledi.
ABD’nin Suriye’de yaşananlara ilişkin tutum ve yaklaşımlarında şu ana dek pratik hiçbir değişikliğin olmadığını belirten el Esad; her şeye rağmen Suriye’nin ilkesel olarak karşılıklı saygının yanında bağımsızlık ve egemenliğine herhangi bir müdahale olmayan tüm diyaloglara kapısının her daim açık olduğunu söyledi.
Suriye hükümeti ile ABD arasında mevcut iletişim konusunda ise el Esad; iki taraf arasında kesinlikle herhangi bir iletişimin bulunmadığını belirtti. El Esad mümkün olan herhangi bir çözüm yada IŞİD’e karşı savaş konusunda da herhangi bir iletişimin olmadığını söyledi.
Egemen Meseleleri Kimseyle Tartışmadık
Çözüm müzakerelerinde kendisinin neye hazır olduğu yada çözümün bir parçası olarak yönetimden vazgeçip geçmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin iç politikasına ilişkin her şeyin tamamen sadece ve sadece Suriye halkının seçimi olduğunun altını çizdi. El Esad Suriye halkının haricinde kimsenin bu konuda müdahale hakkı olmadığını, bunun da ne Amerikalılarla ne de başka hiçbir tarafla tartışılmayacağını belirtti.
El Esad ABD ile diyalogun olması halinde onlarla Suriye’nin siyasi yönetimi, cumhurbaşkanı, anayasası yada bu gibi egemen meseleleri tartışmanın kesinlikle mümkün olmadığını vurguladı. Olası diyalogda tartışılabilecek diyalogun terörle mücadele ve terör örgütleri muhtelif şekillerde destekleyen devletleri bu desteklerini kesmelerine zorlama gibi meselelerin ele alınabileceğini söyleyen el Esad; diyalogda karşılıklı saygı egemenlik ve bağımsızlığın önemine bir kez daha vurgu yaptı.
Çözüm Üç Düzeyden İbarettir
El Esad Suriye’de mevcut radikal terör örgütlerin sadece Suriye’yi değil, tüm bölge halkları ve hatta tüm dünya halklarını ciddi bir şekilde tehdit ettiğine vurgu yaparken, bu tehlikenin önüne geçmekle birlikte Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve daha başka kimi devletlerin bu teröristlere desteklerini kesmelerinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna dikkat çekti.
Suriye’deki krizin askeri yollarla çözülemeyeceği konunda ise el Esad; “kuşkusuz ki savaş olsa bile tek çözüm diyalog ile siyasi olmalıdır..” dedi.
Suriye’nin siyasi çözüm yolundaki çaba ve planlarına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun yurtiçi, bölgesel ve evrensel üç düzeyden ibaret olduğunu söyledi. El Esad bu düzeylerin en önemlisinin de yurtiçi düzey olduğuna dikkat çekti. Bunun da iki eksende yürütüldüğünü belirten el Esad; ilk ekseninin Suriye’de siyasi sistem yada bunun ötesindeki her ayrıntının dahil olacağı kapsamlı bir diyalog olduğunu belirtti. El Esad ikinci eksenin ise silahlı gruplarla direk diyaloga geçmek olduğuna dikkat çekerken, bunun da birçok bölgede başarıyla yapıldığını, bu bölgelerde ahalinin güven içinde evlerine döndüklerine işaret etti. Esad Suriye’nin bu yöndeki çabaları ve af kararı kapsamında binlerce silahlının silahını teslim edip normal yaşamına döndüklerine de dikkat çekti.
Devlete ve Halka Karşı Silah Taşıyan Herkes Teröristtir
Konuşmasında silahlı gruplardan kimi kastettiğine ilişkin soruya cevabında el Esad; bunların bir kısmının terörist olduğunu, bir diğer kısmının da muhtelif şekillerde veya değişik koşullarda olaylara bulaşanlardan ibaret olduğunu söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad; silah taşıyıp halka saldıran, altyapı ve hizmet kurumlarını sabote etmeye çalışan, kanunları ihlal eden, halka saldıran yada zarar veren herkesin silahlı gruplar tanımlaması altında olduğunu belirtti.
Bu Meselelerde Önemli Olan Yerel Taraftır
Gerek ABD, gerek Rusya yada çözüm müzakerelerine katılacak herhangi bir tarafın müzakerelerin başlamasından önce kendisinden istifa etmesini talep etmeleri halinde bunu yapıp yapmayacağına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin geleceği, cumhurbaşkanı, anayasası ya da bu meselelere benzer konuların sadece ve sadece Suriye halkını ilgilendirdiğinin altını çizdi. El Esad kim olursa olsun istisnasız hiçbir yabancı tarafın bu meselelere müdahale hakkı olmadığını vurguladı. El Esad; söz konusu bu meselelerin tamamında önemli olanın yerel taraf olduğuna dikkat çekti. Bu meselelerin hiçbir yabancı tarafla tartışılmadığını belirten el Esad Suriyeliler arasında yapılacak kapsamlı ulusal diyalogun siyasi sistem dahil yada bunun ötesine gidecek istisnasız her ayrıntıyı kapsayacağını ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriye halkının cumhurbaşkanını değiştirmek istemesi halinde bunun ne pahasına olursa olsun derhal olacağını belirtti. Fakat bunun siyasi ve anayasal süreçle olması gerektiğinin de altını çizen el Esad; dünyanın her yerinde yöneticilerin terör ve dış müdahalelerle değil, anayasal süreçle değiştirildiğine dikkat çekti.
IŞİD’in Devletin İşine Yaradığı Söylemleri Mantıklı Değildir
IŞİD’in Suriye’de yönetimin işine yaradığı, Suriye’nin ‘ılımlı muhalifleri’ yok etmeye çalışmasının IŞİD’in varlığına ve güçlenmesine yol açtığı konusundaki söylemlere ilişkin soruya cevabında el Esad; ‘ılımlı muhalefet’ diye bir terimin yada bir şeyin olmadığını bir kez daha vurguladı. El Esad ABD başkanının bizzat kendi diliyle ‘Suriye’deki ılımlı muhalefet, bir evhamdan başka bir şey değildir’ ifadesini hatırlattı.
IŞİD’in Suriye’de ani bir şekilde ortaya çıkmadığına yeniden dikkat çeken el Esad; Suriye’de olayların başından beri radikal teröristlerin insanların boğazlarını ve kafalarını kestiklerini, karın deşip iç organlarını parçaladıklarına vurgu yaptı. El Esad Batılı kimi devletler ve müttefiklerinin o zamanlarda da bunlara ‘ılımlı muhalifler’ dediklerini hatırlattı.
Sözlerine devam eden el Esad; bunların Suriye’de askeri mevkiler, altyapı ve hizmet kurumlarına saldırdıklarını, ekonomiyi sabote ettiklerini dikkat çekerek, bunun nasıl yönetimin işine yaramış olacağı sorusuna vurgu yaptı. Suriye vatandaşlarını vahşice katleden, özellikle devlet yanlısı vatandaşlara yönelik vahşi katliamlarda bulunan, tarihi eser, petrol ve zenginlikleri yağmalayıp gasp eden, Suriye ordusuna saldıran, halkın ve nesillerin beyinlerini karanlık düşüncelerle yıkayan, ve Suriye’yi karanlık çağlara sürüklemeye çalışan IŞİD’in kendisi yada hükümetin nasıl işine yarayabileceği sorusuna vurgu yapan el Esad; bu yöndeki söylemlerin ne derecede mantıksız olduğuna dikkat çekti.
Batılılar IŞİD’i Yok Etme İddialarında Ciddi Değiller
IŞİD’in şu anki durumu ve gücü ışığında Batılıların Suriye ve cumhurbaşkanına ilişkin tutumlarında meydana gelen değişiklik konusundan bir soruya cevabında el Esad; somut herhangi bir değişikliğin olmadığını belirtti. Değişikliğin sadece teorik olduğunu söyleyen el Esad; IŞİD’e karşı mücadelenin bir nevi öncelik haline geldiğine de işaret etti. El Esad Batılılar için IŞİD’e karşı mücadele etmenin öncelik haline geldiğini, fakat bunun IŞİD’i yok etmek istedikleri yada önceliğin bu olduğu anlamına da gelmediğine dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; IŞİD’in güçlenmesiyle Batılı devletlerin hesaplarını yeniden gözden geçirip değiştirdiğini söyledi. Fakat Suriye, Irak yada bölgeye ilişkin planlarının değişmediğini belirten el Esad; Batılıların baştan beri asıl amaçlarının Suriye’de kendilerine boyun eğmeyen, dolayısıyla da hoşlarına gitmeyen yönetimi değiştirmek olduğunu söyledi. El Esad bu yöndeki çabalarını da sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
ABD’nin IŞİD konusunda Suriye ile işbirliğini nasıl gördüğüne ilişkin soruya cevabında el Esad; direk herhangi bir işbirliğinin olmadığını belirtti.
Geleceğe dönük işbirliği konusundaki vizyonuna ilişkin soruya cevabında ise el Esad; terörle mücadele konusunda direk diyalogun kaçınılmaz olduğunu söyledi. El Esad terörün Suriye toprakları üzerinde mevcut olduğunu, dolayısıyla da bu terörü en iyi Suriye’nin bildiğine dikkat çekti. Suriye’nin işbirliği olmadan bu terörü yenmenin kesinlikle mümkün olmadığını ifade eden el Esad; herkesi tehdit eden bu tehlikeye karşı koymada bilgi alışverişinin önemine vurgu yaptı.
Üçüncü Bir Taraf Bizi Bilgilendiriyor
Uluslar arası koalisyon uçaklarının Suriye’de IŞİD’e karşı operasyonları konusunda Suriye’nin nasıl bilgilendirildiğine ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun sadece Irak aracılığıyla değil, üçüncü bir taraf aracılığıyla da olduğunu söyledi. Hava bombardımanlarında asıl hedefin Suriye ordusu değil de IŞİD olduğunun net olduğuna işaret eden el Esad; şu ana dek koalisyon uçaklarının Suriye ordusuna tabi hiçbir mevkii vurmadıklarını söyledi.
Irak haricinde üçüncü taraftan kasti konusunda ise el Esad; “ Irak ve daha başka devletler.. Rus yetkililer de bu konuda bizi bilgilendiriyor..” dedi.
Uluslar arası koalisyon uçaklarının Suriye’de IŞİD mevkilerini düşürmenin ne derecede fayda sağladığı sorusuna cevabında el Esad; bazı durumlarda bunun sadece dar bölgesel faydaları olduğuna işaret etti. El Esad; fakat genel olarak IŞİD’in koalisyon operasyonlarının başlamasından daha sonra daha geniş alanlara yayıldığına dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; operasyonların ABD ve Batılı kimi devletlerin iddia ettikleri gibi durumları iyileştirmediğini, IŞİD’in de Suriye ve Irak’ta ayda ortalama olarak 1000’den fazla kişiyi saflarında örgütlediğine dikkat çekti. IŞİD’in Libya’da nasıl yayıldığına işaret eden el Esad; Kaide Örgütüne tabi başka radikal cemaatlerin de IŞİD’e biat ettiklerini belirtti.
Meseleyi Bu Şekilde Ele Almak Mantıklı Değildir
Suriye’de ‘silahlı grupların’ kontrolündeki alan konusunda el Esad; Suriye’de durumun klasik bir savaş olmadığını, dolayısıyla da meseleyi bu şekilde ele almanın doğru olmadığını belirtti. IŞİD ve diğer terör örgütlerin belirli bölgelerde kalmadıklarına dikkat çeken el Esad; ordunun bulunmadığı her bölgeye girmeye çalıştıklarını ifade etti. Meselenin onları kucaklayan yerel halkta olduğuna dikkat çeken el Esad; şu ana dek hiçbir bölgede halkın gönlünü kazanamadıklarını, terör ve dehşetle varlıklarını sürdürdüklerini vurguladı.
Teröristlerin bulundukları bölgelerde halkın tanık oldukları acılara ve zor koşullara dikkat çeken el Esad; birçok bölgede teröristlerin silah gücü ve dayatmalarla halkın arasında barındıklarını belirtti. El Esad teröristlerin halkın hem gönlünü hem de düşüncelerini kaybettiklerine işaret ederken, radikal ve vahhabi ideolojiye sahip olanların haricinde halkın radikal teröristlere karşı olduğunu söyledi.
Kamplar Çok Daha Öncesinden Hazırlanmıştı
Suriyelilerin Ürdün ve Türkiye’de mülteci kamplarına kaçmalarının nedeni konusunda bir soruya cevabında ise el Esad; Türkiye ve Ürdün’deki kampların Suriye’de olayların başlamasından önce hazırlandıklarına dikkat çekti. Bu meselenin insani bir durum olarak politikleştirilmesi amacıyla planlandığını söyleyen el Esad; Suriye askeri ve politik baskıların yapılması için bu durumun kullanılmaya çalışıldığını kaydetti. El Esad olayların başında insanları bu kamplara çekme amacıyla bir dizi teşvik unsurları öne sürüldüğüne dikkat çekti.
Kamplara kaçanların büyük çoğunluğunun terör eylemleri nedeniyle kaçtıklarını belirten el Esad; özellikle Lübnan ve Ürdün’deki kamplarda mevcut Suriyelilerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çoğunlukla kendisine oy verdiklerine dikkat çekti. Orada kimsenin bu vatandaşlar kendisine oy vermek için baskı uygulamadığına işaret eden el Esad, hatta Lübnan’da kendisine karşı oy kullanmaları için yapılan baskılara rağmen Suriyelilerin ulusal duyarlılıklarında kararlılıklarını koruduklarına dikkat çekti.
Türkiye ve Ürdün’deki kamplarda mevcut Suriyelilerin medya araçlarında Suriye ordusundan korkularını ifade etmelerine ilişkin soruya cevabında el Esad; Türkiye ve Ürdün’ün Suriye’deki durumlardan tutumlarının malum olduğuna dikkat çekti. İki ülkede mevcut kampların Suriye’deki silahlı gruplarla ilişkilerin malum olduğuna vurgu yapan el Esad; bu kampların bir kısmında kalanların da silahlıların yakınları olduğunu hatırlattı.
Her şeye rağmen kamplara kaçanların tümünün teröristlerden kaçmadıklarını belirten el Esad; büyük çoğunluğunun bölgelerindeki çatışmalardan ve güvenliğin olmamasından dolayı kaçtıklarına dikkat çekti. El Esad bu vatandaşların sadece ve sadece güvenli bir ortam aradıkları için kamplara gittiklerini belirtirken bunun muhtelif nedenlerine ışık tuttu.
Sivilleri Öldürmek Hükümetin Ne İşine Yarayacak
Suriye’de öldürülenlerin %90’nın sivil olduğu ve Suriye ordusu tarafından öldürüldüğü yönündeki bir soruya cevabında el Esad; bunun ne derecede mantıksız olduğuna ışık tuttu.
El Esad Suriye’de yaşananların klasik bir savaş olmadığını, tamamen bir ideoloji olduğunu belirtti. Bunun ışığında insanların düşünce ve gönüllerini kazanmanın önemine dikkat çeken el Esad; bu iddiaların doğru olması yada Suriye ordusunun gerçekten sivilleri öldürmesi halinde devletin teröristlere karşı bu şekilde mücadele etmesi yada hatta ayakta kalmasının bile mümkün olmadığını belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; dünyanın önde gelen güçlerinin yanı sıra bölgesel devletlerin ve dünyanın her yerinden akın eden radikallerle 4 yıldan fazla bir süredir savaşmanın ne cumhurbaşkanı olarak kendisi açısından ne Suriye ordusu açısından ne de Suriye hükümeti açısından halkın desteği olmaksızın mümkün olamayacağının altını çizdi.
Bu gibi iddiaların hiçbir mantıkla uyuşmadığına dikkat çeken el Esad; halkı katletmenin cumhurbaşkanı, ordu ya da devlete ne faydası olacağı sorusuna dikkat çekti. El Esad halkına karşı bir lider ya da bir ordunun direnmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
Klor Gazı Propagandadır
Suriye ordusunun operasyonlarında klor gazı ve varil bombaları kullandığı yönündeki söylentiler ve kanıtlara ilişkin soruya cevabında ise el Esad bunun; Suriye’ye karşı propaganda olarak kullanılan sinsi bir hamleden ibaret olduğunu söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad; klor gazının piyasada mevcut olduğu ve herkes tarafından satın alınabileceğini söyledi. Klasik silahların klor gazından daha önemli olduğuna işaret eden el Esad; fakat teröristlerin bu gazı bazı bölgelerde kullandıklarını belirtti.
Suriye ordusunun klor gazını kullanmamasıyla neden bu konuda uluslar arası soruşturmanın yapılmasına izin vermediğine ilişkin soruya cevabında el Esad; tam tersine Suriye’nin bu yönde soruşturma yapılmasına kesinlikle izin verdiğini vurguladı.
El Esad Suriye’nin hiçbir zaman hiçbir konuda soruşturmanın yapılmasına karşı olmadığına dikkat çekerken, fakat soruşturma yapacak heyetlerin sadece ve sadece tarafsız olmalarını talep ettiğinin altını çizdi.
Medyanın ilgi çekmek için kan kokusu olan meselelere önem verdiğine dikkat çeken el Esad; klor gazı ve varil bombalarının medya tarafından nasıl propaganda aracı olarak kullanıldığına ışık tuttu.
İnsansız Uçaklar Teröristlerden Daha Çok Sayıda Sivilleri Katletti
Varil bombaları konusunda ise el Esad, bu yönde öne sürülen iddiaların asılsızlığına ışık tuttu. El Esad bu bombaların gelişi güzel yada hedef belirlemeksizin kullanıldığı ve dolayısıyla sivil insanların ölümüne yol açtığına ilişkin iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Hiçbir ordunun hedef belirlemeden bomba atmasının mantıklı olmadığına dikkat çeken el Esad; hedefsiz bir bombanın yada sivil insanları öldürmenin orduya ne fayda getireceğini sorguladı.
ABD’nin dünyanın muhtelif bölgelerinde kullandığı insansız uçaklar yada en modern teknolojiyle bulunduğu operasyonlarda sayısız sivil insanların öldüğüne dikkat çeken el Esad; tüm bu teknolojiye rağmen ABD’nin teröristlerden daha yüksek sayıda sivilleri öldürdüğünü belirtti. El Esad dolayısıyla meselenin hedef belirlemeksizin bombalama meselesi olmadığını, tamamen propaganda hamlesi olduğunu söyledi.
Suriye’de on yıllardır gelişmiş bir askeri sanayinin mevcut olduğuna dikkat çeken el Esad; kötü ve ilkel bombalar üretip kullanma durumunda olmadığının altını çizdi. El Esad varil bombaları teriminin, Suriye ordusunu şeytanileştirme ve kötüleme amacıyla yürütülen bir propagandadan ibaret olduğunu ifade etti.
Askeri olarak kullanılan her mühimmatın ölüm amaçlı olarak kullanıldığını belirten el Esad; asıl önemli olanın bu mühimmatın nasıl kullanıldığı olduğunu ifade etti. Fakat silerlin öldürülmesi konusunda ise savaşların ölüm ve yıkıma yol açmasıyla istisnasız her savaşın kötü olduğunu ve acılara yol açtığını belirtti. El Esad her savaşta da belirli hataların meydana geldiği ve kurbanların gittiğine dikkat çekti.
Hiçbir Zaman Siviller Kastedilmedi
Fakat asıl önemli olanın Suriye ordusunun hiçbir zaman hiçbir yerde kasti olarak sivilleri kesinlikle hedef almadığının altını çizen el Esad; ordunun birçok bölgede sivilleri korumak yada teröristlerin vatandaşları canlı kalkan olarak kullanmaları nedeniyle operasyonları dondurduğunun altını çizdi. El Esad bir kez daha sivilleri öldürmenin ne ordunun ne de devletin çıkarına olmadığına vurgu yaptı.
CBS NEWS muhabirinin tekrar üzerine tekrar ve büyük bir ısrarla Suriye ordusunun operasyonlarında ‘varil bombaları’ kullandığı yönünde sorularına cevaplarında el Esad; askeri olarak böyle bir terimin olmadığını, Suriye ordusunun hedefsiz mühimmat kullanmadığını, gelişi güzel bombalama operasyonları gerçekleştirmediğinin bir kez daha altını çizdi.
Suriye ordusunun insanları gelişi güzel öldüren mühimmat kullanmadığını vurgulayan el Esad; operasyonlarda teknolojik yöntemlerle klasik silahlar kullanıldığını belirtti. El Esad kimi medya kanallarının yanı sıra Batılı kimi yetkililerin kullanılan bu silahlara ne gibi adlandırmalarda bulunduklarının da hiçbir önemi olmadığını söyledi.
Orta Çağlardan Kalma Despot Bir Rejimdir
Kendisinin muhtemel bir bölgesel savaşa ilişkin açıklamaları ve bu savaşta taraf olabilecek devletlerden Suudi Arabistan’a ilişkin soruya cevabında el Esad; Suudi krallık rejiminin orta çağlardan kalma tarih haricinde yaşayan despot bir rejim olduğunu söyledi.
Bu rejimin tamamen radikal vahhabi bir ideolojiye dayandığını belirten el Esad; Suudi rejimin radikal karanlık vahhabi ideolojisi ile siyasi sistem arasındaki evlilik neticesinde ayakta kaldığını ifade etti.
Suudi rejimin IŞİD ile bağlantısı konusunda ise el Esad; iki tarafın da aynı ideoloji ve arka plana sahip olduklarını söyledi.
Sadece IŞİD’in değil, aynı zamanda Kaide Örgütü, Nusra Cephesi ve daha birçok radikal cemaatin Suudi rejimiyle aynı vahhabi ideolojiyi paylaştıklarını belirten el Esad; bunun Suriye’nin bir iddiası yada propagandası olmadığını vurguladı. El Esad tüm bu tarafların aynı kitaplarla, aynı ideolojiyle ve aynı kaynaklarla insanların beyinlerini yıkadıklarını ve karanlık düşüncelerle doldurduklarına dikkat çekti.
Türkiye’nin İstemesi Halinde Mümkündür
Türkiye konusunda ise el Esad; Türkiye’de durumun tamamen Erdoğan rejimiyle bağlantılı olduğunun altını çizdi. Erdoğan’ın radikallikleri ve kanlı yönleriyle bilinen Müslüman Kardeşler cemaati taraftarı olduğunu belirten el Esad; Erdoğan’ın illa ki Müslüman Kardeşler üyesi olduğu anlamına gelmediğini, fakat onların fanatiği olduğunu söyledi.
Erdoğan’ın siyasi azamet hastalığı olduğunu söyleyen el Esad; 21. asırda Erdoğan’ın modern çağın sultanı olduğunu hayal ettiğini ifade etti.
Erdoğan’ın istemesi halinde Suriye ile sınırlarını kontrol altına alıp teröristlerin girişlerini engelleme gücüne sahip olup olmadığı yönündeki bir soruya cevabında el Esad; Türkiye’nin bunu istemesi halinde bunun kesinlikle mümkün olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki rejimin dünyanın her yerinden gelen radikal teröristlerin Türkiye topraklarını güvenli barınak ve geçit olarak kullanıp Suriye’ye girmelerini görmezden gelmekle yetinmediğini belirten el Esad; aynı zamanda günü birlik ve direk olarak onlara kolaylık sağlayıp her türlü askeri ve lojistik desteği de temin ettiğinin altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; IŞİD’in Halep kırsalı Ayn Arap Kasabasına saldırısı sırasında Türkiye’deki rejimin teröristlere sağladığı desteğe dikkat çekerken orada da direk destek ve yardımlarda bulunduklarını belirtti.
Amacımız Teröristleri Yok Etmektir
Kendisinin ‘Suriye ordusunun, Ayn Arap Bölgesinde IŞİD’i üç haftalık bir süre içinde yok etme gücüne sahip olduğunu söylediği’ yönünde bir soruya cevabında el Esad; Suriye ordusunun Ayn Arap Kasabası büyüklüğünde kasabaları birkaç haftalık süre içinde teröristlerden kurtardığına dikkat çekti. El Esad ordunun bu operasyonlarında hava güçlerini de kullanmadığını söyledi.
‘Halep’e yönelik operasyonlarınız neden Rakka’ya yönelik operasyonlarınızdan daha uzun sürdü?’ sorusuna cevabında el Esad; “bizler Halep’e yada Rakka’ya yönelik operasyonlarda bulunmadık. Sadece ve sadece Suriye’nin her yerinde teröristlerden kurtulma amaçlı operasyonlarda bulunduk..” ifadesini kullandı.
Silahlı Muhalefet Dünyanın Hiçbir Yerinde Kabul Edilemez
Halep’te mevcut silahlıların ‘ılıman’ mı yoksa terörist mi olduklarına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin hiçbir yerinde ılımlı silahlıların bulunmadığını vurguladı. El Esad silah taşıyıp insanları öldüren, kamu ve özel kurumları sabote eden her şahısın terörist olduğunu belirtti.
‘Suriye hükümetine karşı olan ve askeri taktik kullanan’ herkesin terörist olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; ‘muhalefet’ kelimesinin ABD dahil dünyanın her yerinde siyasi muhalefet anlamına geldiğine vurgu yaptı.
Sözlerine devam eden el Esad; “ABD’de silahlı muhalefetiniz var mı? Yada olmasını kabul eder misiniz? Sizler böyle bir şeyi kabul etmezsiniz.. Biz de kabul etmeyiz.. Hiç kimse de askeri bir muhalefetin ülkesinde var olmasını kabul edemez” şeklinde konuştu.
‘Askeri muhalefetin bulunduğunu söylemek ile bu muhalifleri terörist olarak nitelendirmek’ arasında fark olduğu sorusuna cevabında el Esad; askeri muhalefetin terör olduğunu belirtti.
El Esad; türü ne olursa olsun silah taşıyıp sokakta insanları öldürmek, altyapı ve hizmet kurumlarını sabote etmek, kamusal alanlarda bombalı eylemlerle katliamlar gerçekleştirmenin tüm dünyada terör olarak tanımlandığına dikkat çekti.
Radikal Teröristlerin Silahlarını Bırakma İhtimalleri Yoktur
Muhalif yada terörist olan birinin silahını bırakıp çözüm olarak teşkil edilmesi muhtemel olan ‘geçici hükümette’ yer almasını kabul edip etmeyeceği sorusuna cevabında el Esad; silahlarını bırakmaları halinde terörist olmaktan çıkacaklarını söyledi.
Bu çerçevede IŞİD gibi radikal teröristlerin de dahil olup olmadığı yönündeki soruya cevabında ise el Esad; tüm radikal teröristlerin silahlarını bırakma ihtimallerinin olmadığına dikkat çekti. El Esad bunların karanlık bir ideolojiyle cennete girmek için öldürdüklerini belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; gerçekçi ve objektif olma önemine dikkat çekerken, silahlı gruplarda kimilerin ne ile ilgilendikleri, amaçları ve niyetlerinin yanı sıra kimlere hizmet ettiklerinin malum olduğuna işaret etti.
Mantık ve Gerçekçilik Şarttır
Suriye’deki kriz konusunda herkesin mantıklı ve gerçekçi olması gerektiğine dikkat çeken el Esad; kimi yetkililerin Suriye’de olayların başlamasından beri bulundukları provokasyon ve düşmancı tutumlara işaret etti. El Esad mantık temelinde halkını öldüren bir diktatörün yönetimde kalmasının mümkün olmamasına rağmen, kimi yetkililerin bu yada başka konularda kendi hayallerince açıklamalarda bulunmalarının onların mantıktan ne derecede uzak olduklarını kanıtladığına dikkat çekti.
İran ve Hizbullah’ın müdahalesinden önce durumun kritik olduğu ve hükümetin çökme aşamasına geldiği yönündeki iddialara ilişkin soruya cevabında el Esad; bu iddiaların hiçbir aslı gerçeği olmadığını belirtti. İranlıların hiçbir müdahalede bulunmadıklarını belirtti.
Şam’ı ziyaret eden İranlı yetkili yada askeri subayların sadece istişare amaçlı ziyaretlerde bulunduklarını belirten el Esad; Irak’ta da benzer duruma işaret etti.
ABD’nin Ukrayna’ya uzman gönderip işbirliğinde bulunduğuna dikkat çeken el Esad; aynı durumun muhtelif ülkelerde yaşandığını belirtti. El Esad asker göndermenin ise farklı bir durum olduğunu söyledi.
Halk Desteği Almayan Hiçbir Lider Korunamaz
‘Arap baharı’ adı altında olayların başladığı süreçte kendisinin neredeyse yönetimden düşürülme aşaması geldiğine ilişkin iddialar konusunda bir soruya el Esad; gerçekten Arap baharı olsaydı yada gerçekten halkı isyan etmiş olsaydı ne İran ne de Rusya’nın hiçbir lideri kurtarmalarının mümkün olmadığı cevabını verdi.
Hiçbir gücün halk iradesinin üstesinden gelmesinin mümkün olmadığını ifade eden el Esad; Suriye’de halkın desteği olmasaydı bunca zamandır ne kendisinin ne de Suriye ordusunun bu denli hırçın bir evrensel savaşa karşı mücadele etmelerinin mümkün olmayacağının bir kez daha altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; ilk başlarda Suriye halkının bir kısmının özgürlük, demokrasi, insan hakları ve benzeri söylemlerle oyuna getirildiğini, fakat olayların ilerlemesiyle tüm gerçeklerin gün ışığı gibi ortaya çıkmasıyla asıl hedefin izole edildiğini belirtti.
23 Milyon Nüfuslu Ülkede Birkaç Bin Direnişçi Dengeyi Değiştiremez
Lübnanlı Hizbullah Partisinin müdahalesinden sonra Suriye’de denge ve oyunun değiştiği iddialarına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun kesinlikle doğru olmadığı ve tamamen mantıksız olduğunun altını çizdi.
El Esad Hizbullah’ın Suriye’de dengeyi değiştirecek kapasite yada güçte olmadığının kabul edilmesi gereken bir gerçek olduğunu belirtti. Hizbullah’ın Suriye’deki varlığının müttefikler arasındaki ilişkilerin doğal bir sonucundan ibaret olduğunu ifade eden el Esad; birkaç bin direnişten ibaret bir gücün 23 milyon nüfuslu Suriye’de dengeyi değiştirme yada yönetimi korumasından söz etmenin ne derecede mantıksız olduğuna vurgu yaptı.
Benim Değil Halkın Ne İstediği Önemlidir
Suriye’de çözüm için kendisinin ne istediği yada koşullarının ne olduğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; kendisinin herhangi bir isteği yada koşulu olmadığını, bu konuda söz hakkı yegane tarafın Suriye halkı olduğunun bir kez daha altını çizdi.
Suriye halkının kendisini desteklediğinin herkes tarafından bilindiği, sorudan kastin kendisinin ne istediği sorusunun tekrarlanması üzerine el Esad; Suriye ve halkının geleceğinin yanı sıra yönetimin Suriye’de diyalog ve halkın iradesi kapsamında belirlenmesi olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad bu meselelerin ABD, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Fransa yada daha başka bölgelerde ve yabancı istihbarat cihazları tarafından teşkil edilen oluşumlar tarafından değil de, bizzat Suriye halkı ve bu halkı gerçekten temsil edenler tarafından belirlenmesi öneminin altını çizdi. Bu meselelerin Suriye’de yurtsever muhalefet tarafından belirleneceğini belirten el Esad; Suriye’de de böyle bir muhalefetin mevcut olduğunu, bunun da yönetimde ortak olacağını vurguladı.
Babam Siyasete Girmemi İstemiyordu
Kendisinin ve babasının uzun yıllar boyunca Suriye’de yönetimde kaldıklarına ilişkin soruya cevabında el Esad; asıl meselenin zaman süresi değil de halkın desteği olduğunun altını çizdi.
ABD’de George W. Bush ve babasının da uzun süre yönetimde kaldıklarını hatırlatan el Esad; merhum Hafız el Esad’ın zamanında halkın ve o sürecin neslinin desteğini aldığını, kendisinin de şu anki Suriye halkı ve yeni neslin desteğini aldığına dikkat çekti.
El Esad Suriye’de yönetimin lanse edilmeye çalışıldığı gibi ailesel yönetim olmadığının altını çizdi. Cumhurbaşkanı Hafız el Esad’ın vefatından önce kendisinin üst düzey bir yetkili olmadığına dikkat çeken el Esad; ailesel yönetimlerde bunun aksi olduğuna işaret etti.
Abisi Basil el Esad’ın vefatından sonra merhum Cumhurbaşkanı Hafız el Esad’ın onun yerini alması için kendisini yüksek öğrenimini sürdürdüğü Londra’dan getirtip cumhurbaşkanlığına hazırladığı iddialarına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun doğru olmadığını söyledi. Aslında babasının kendisinden siyasete girmemesini, Londra’ya dönüp öğrenimini tamamlamasını talep ettiğini açıklayan el Esad; kendisinin ise Londra’ya dönmeyi kabul etmeyip askeriyede tabip görevini tamamlamak istediğini belirtti.
Babam da Teröre Karşı Savaşırdı
Babasının bölgede büyük ve bariz bir cumhurbaşkanı olmasıyla günümüzde yaşıyor olması halinde mevcut koşullarda farklı davranıp davranmayacağına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun tamamen sanal bir soru olduğunu, kimsenin de dakik bir cevap vermesinin mümkün olmadığını söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad; fakat her şeye rağmen teröristlere karşı savaşacağı, egemenlik ve bağımsızlığından ödün vermeyeceğini belirtti.
İlke ve Değerler Önemlidir
Suriye’de teröre son verilmesinde ‘amaç doğrultusunda vesile önemsizdir’ değiminin kendisince ne derecede doğru olduğuna ilişkin soruya el Esad; bunun doğru olmadığı cevabını verdi.
Her zaman insanın ilke ve değerlere bağlı kalması gerektiğini ifade eden el Esad; meselenin ilkesel olarak anayasalar, kanunlar, değer ve ilkeler kapsamında halkını ve vatanını savunmak olduğunun altını çizdi.
Terörle Mücadele ve İstikrarın Sağlanmasından Başka Bir Şey İstemediler
Suriye’nin güçlü müttefikleri olmaları itibarıyla Rusların ne istedikleri sorusuna cevabında ise el Esad; Ruslar açısından meselenin, küçük bir ülke olan Suriye yada Suriye’de büyük çıkarlar olmadığını ifade etti.
El Esad Rusya’nın tüm dünyada bir denge sağlamayı, sözü geçen bir güç olmayı hedeflediklerini belirtti. Bizzat Suriye için ne istedikleri konusunda ise el Esad; siyasi çözüm ve istikrarın sağlanmasını istediklerini ifade etti.
İranlıların ne istedikleri konusunda ise el Esad; Suriye, İran ve Rusya’nın aynı vizyona sahip olduklarını söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad gerek Rusya, gerek İran yada Suriye’yi destekleyen diğer devletlerin Suriye’de cumhurbaşkanını destekleme amacıyla böyle bir tutum almadıklarını ifade ederken, amacın sınır tanımayan terör tehlikesine karşı koymak olduğunun altını çizdi. El Esad bu devletlerin olanların gerçeğini idrak etmeleri ve tehlikesini irdelemeleri nedeniyle Suriye’ye destek verdiklerine dikkat çekti.
Olaylar, İran Devriminden Sonra Başladı
İran’ın Şii ve Sünni çatışma babından Suriye’yi desteklediği yönündeki iddialar konusunda bir soruya cevabında el Esad; mantıksal olarak Şii Sünni çatışmasının İran’ın aleyhine olduğuna dikkat çekti.
Dünya gözünün Ortadoğu’da olmasıyla İsrail uzak tutulup, çatışmanın ezeli düşman Suudi Arabistan ile İran arasında olduğu söylentilere ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun gerçekle ilgisi olmadığını söyledi.
İki ülke arasındaki çekişmelerin 1979 yılında İran’da devrimin olmasından sonra başladığına dikkat çeken el Esad, daha önce iki ülke arasında bir anlaşmazlık yada Sünni Şii çatışmasının olmadığını belirtti. El Esad Sünni Şii çatışması propagandasının tamamen Suudi rejiminin projesi olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el Esad; Suriye’de silahlı gruplar ve onları destekleyen devlet rejimlerinin de bu propagandaya hizmet olarak her söylemlerinde mezhepsel konulara, fitne ve provokasyona değindiklerine dikkat çekti.
Suriye Ordusu, Koalisyondan Daha Aktif
IŞİD’e karşı savaşta İran ile ABD arasında işbirliği ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; ABD’nin gerçekten ve fiili olarak IŞİD gibi teröre karşı savaşmak istediğine kimsenin güvendiğine inanmadığını ifade etti.
IŞİD’e karşı ABD komutasında teşkil edilen uluslar arası koalisyonda 60’tan fazla devletin bulunmasına rağmen günlük ortalama olarak Suriye ordusunun tek başına bu koalisyondan daha çok sayıda IŞİD mevkilerini bombaladığına dikkat çeken el Esad; aynı zamanda koalisyon uçaklarının Irak’ta sadece ve sadece kuzey bölgelerinde IŞİD mevkilerini bombaladıklarına vurgu yaptı. El Esad ABD ve müttefiklerinin teröre karşı zafer ihtimalinde pastadan paylarını almak için böyle bir oyuna girdiklerini belirtti.
Bunu Hiç Kimse Tahmin Edemez
IŞİD’i yok etmenin ne kadar zaman alacağına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunu hiç kimsenin tahmin edemeyeceğini söyledi. El Esad; muhtelif dış desteğin yanı sıra Petro-dolar finansının devam ettiği sürece IŞİD’i yok etme süresini tahmin etmenin mümkün olmadığını belirtti.
Geleceğe bakıldığında Suriye’nin daha ne kadar dayanabileceği sorusuna cevabında ise el Esad; Suriye’nin baki olduğunu, tarihi boyunca ilk kez bu gibi krize tanık olmadığını söyledi. El Esad daha önce de krizlerden kurtulup güçlendiği gibi şimdi de öyle olacağını ifade etti.
Dayanma Gücü Halkın İradesinde Saklıdır
Suriye’nin dayanma gücünün halkında saklı güçte olduğunu belirten el Esad; Suriyelilerin yaşamaya tutunduklarını, teröre karşı direnip vatanlarını yeniden yapılandırma azim ve kararlılığında olduklarının altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; her şeye rağmen ne pahasına olursa olsun Suriyelilerin önünde teröre karşı direnme ve vatanı savunmaktan başka hiçbir seçeneğin olmadığını vurguladı.
Esad; Suriye halkının iddia edildiği gibi dağılmadığını, her zamandan daha çok ulusal uzlaşmaya yatkın olup terör ve şiddete son verilmesini istediğini belirtti.
Mezhepsel Yada Halk Savaşı Değildir
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’de yaşananların yine iddia edildiği yada yansıtılmaya çalışıldığı gibi etnik, dini yada halk savaşı olmadığının bir kez daha altını çizdi. Bu durumda çatışan etnik yada mezhepsel toplumlar arasında sınırların olduğuna dikkat çeken el Esad; oysa ki Suriye’de bunun mevcut olmadığını, muhtelif bölgelerde muhtelif kesimlerden ve bileşenlerden vatandaşların birlikte yaşadıklarını ve birbirlerine destek olduklarının altını çizdi.
Batılıların kendisinin meşruluğundan kuşkuları yönündeki soruya cevabında el Esad; anayasa ve kanunlar kapsamında meşruluğu verme yada alma hakkının sadece ve sadece Suriye halkına mahsus olduğunun altını çizdi.
El Esad Suriye’nin içişlerine müdahale ve egemenliğine ihlal niteliğinde yapılan bu açıklamaları hiçbir zaman dikkate almadığını ifade etti.
Askeri Başarılar Siyasi Güç Kazandırdı
Kendisinin daha öncesine nazaran askeri açıdan daha güçlü olduğu yönündeki söylemler konusunda ise el Esad; asıl doğru olanın siyasi açıdan daha güçlü olduğuna dikkat çekti.
El Esad Suriye ordusunun teröre karşı savaşında sağladığı başarılar neticesinde Suriye’nin uluslar arası düzeyde politik olarak güçlendiğini belirtti.
Suriye halkının gönlünü kazanma ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; ekonomik, politik ve her açıdan şeffaf olan bir liderin bu konuda sorunu olmadığına işaret etti.
Halk Desteğini Almadığımda Vazgeçerim
Yönetimden vazgeçmesine yol açacak koşullara ilişkin soruya el Esad; “halk desteğini almadığım, yada Suriye’nin çıkar ve değerlerini temsil etmediğim koşullar..” cevabını verdi.
Bunu nasıl tespit edeceği sorusunu ise el Esad; “halkla direk iletişimim var..” ifadesiyle cevapladı.
Suriyelilerin bir kısmının ne IŞİD ne de hükümeti desteklemediklerine ilişkin yorumu konusunda el Esad; bunun gayet normal olduğunu ifade ederken, her şeye rağmen IŞİD ile hükümeti bir tutmanın yanlış olduğunu belirtti.
IŞİD, Suriye’ye Has Bir Olgu Değildir
Suriye’nin tek başına IŞİD’İ yok etme gücüne sahip olup olmadığı yönündeki soruya cevabında ise el Esad; bunun mümkün olmadığını söyledi.
El Esad IŞİD’in sadece Suriye’ye has bir olgu olmadığını, dünyanın her yerinden gelen radikalleri içerdiği gibi Suriye, Irak, Libya, Lübnan, Yemen ve daha başka devletlerde de bulunduğuna dikkat çekti. Dolayısıyla bu bağlamda uluslar arası işbirliği ve koordinasyonun önemine dikkat çeken el Esad; hiçbir devletin IŞİD’i tek başına yok etmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Suriye İçinde Kimsenin Yardımına İhtiyacımız Yok
Terörün bertaraf edilmesini isteyen her kimsenin mutlaka terörü destekleyen Türkiye ve daha başka devletlere desteklerini kesmeye zorlamaları gerektiğini belirten el Esad; Suriye’nin terörle mücadelede işbirliğinden kastinin bu olduğunu ifade etti. El Esad bunun haricinde Suriye’nin kendi topraklarında terörle mücadelede hiç kimsenin yardımına ihtiyacı olmadığını söyledi. Başka bir değişle el Esad, terör tehlikesinin önüne geçmek için muhtelif tür dış desteğin kesilmesinin yeterli olacağını söyledi.
Yönetim Paylaşımını Anayasa ve Kanunlar Belirler
Cenevre Konferansına benzer bir konferans isteyip itemediğine ilişkin soruya cevabında el Esad; kuşkusuz istediğini, Moskova’da da bu bağlamda bir konferansın yapılacağını söyledi.
Bu konferansta olabilecek sonuçlar konusunda ise el Esad bunun katılımcı taraflara bağlı olduğunu ifade etti. El Esad Suriye açısından ise kuşkusuz belli ilkelerin bulunduğunu, bunların başında da egemenlik ve bağımsızlığa saygının yanı sıra ülkenin toprak ve halk bütünlüğü olduğunun altını çizdi.
Yönetimi paylaşma konusunda ise bunun Suriye anayasası ve kanunları çerçevesinde sahip olunan halk tabanına göre belirlendiğine dikkat çekti.
ABD Uzun Zamandır Diyalogdan Söz Etmedi
ABD dışişleri bakanının Suriye hükümeti ile diyaloga girme önemine ilişkin açıklamaları konusunda el Esad; ABD’nin bu konuda ne kadar ciddi olduğu yada düşmancı tutumlarından vazgeçmesini tartışmayı dikkate almaksızın, bunun yine de olumlu bir adım sayıldığını söyledi. Sözlerine devam eden el Esad; ABD’nin uzun zamandan beri dünya düzeyinde diyalogdan söz ettiğinin duyulmadığına dikkat çekti.
ABD dışişleri bakanıyla temaslarda bulunma durumuna ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin ABD yada halkına karşı saldırıda bulunmadığını, teröristleri de desteklemediğini söyledi. ABD’nin ise Suriye ve halkına karşı hırçın bir savaş yürüttüğüne dikkat çeken el Esad; dolayısıyla ABD’nin görüşmelere hazır olduğuna inanmadığını belirtti.
Suriye ordusunun ABD’li insansız bir uçağı düşürdüğünde bu uçağın ABD uçağı olduğunu bilip bilmediğine ilişkin soruya cevabında ise el Esad; uçağın düşürülmeden önce ABD uçağı olduğunun bilinmediğini söyledi. El Esad; fakat askeri kurallarda vatan semalarında mevcut yabancı herhangi bir uçağın düşürülmesini ön gördüğüne dikkat çekti.
https://www.youtube.com/watch?v=Hv60xkpYpZs
A.A – S.Ş – R.H