CENEVRE – Suriye, Birleşmiş Milletler üye devletlerinin yaklaşık yüzde 20’sinin Güvenlik Konseyi’nin izni olmadan tek taraflı zorlayıcı yaptırımlarla hedef alınmasının, uluslararası çok taraflı sistemin üzerine inşa edildiği temellerin sarsılmasına katkıda bulunduğunu vurgulayarak, herhangi bir ülkenin bu yaptırımları uygulamaya ve yasal yargı yetkisini diğer ülkeler üzerinde genişletmeye başvurmasını haklı gösterecek hiçbir ahlaki veya yasal dayanak bulunmadığının altını çizdi.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler ve Cenevre’deki uluslararası kuruluşlar nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Hüsamettin Ala’nın, İnsan Hakları Konseyi’nin şu anda 13 benzer düncüncelere sahip olan devletlerin adına Cenevre’de düzenlenen 51. oturumu çerçevesinde okuduğu ortak beyanda, Tek taraflı zorlayıcı yaptırımların uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasına aykırı olduğunu ve hedef ülkelerdeki yaşam koşullarını uzatır ve oradaki insan haklarını sistematik olarak ihlal ettiğini kaydederek, insanlığa karşı suç teşkil eden ahlaksız ve zorlayıcı yaptırımların feci etkilerini gizlemekten başka bir amacı olmadığını ve derhal ve koşulsuz olarak kaldırılmasını vurguladı.
Büyükelçi Ala, bankaların izlediği riskleri azaltmaya yönelik tek taraflı yaptırımlara ve politikalara aşırı derecede uymanın, hedef alınan ülkelerin vatandaşlarını uyruklarına dayalı keyfi ayrımcılığa maruz bıraktığına dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve insani yardım kuruluşlarının yaptırım uygulanan ülkelerdeki faaliyetlerini finanse etmek için kaynak aktarmalarının engellenmesinin, bu ülkelere hayat kurtaran tıbbi ekipman da dahil olmak üzere en çok ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasını engellediğini belirtti.
Ala ayrıca, Suriye’nin tüm devletlere, tek taraflı zorlayıcı yaptırımların tüm biçimlerini ve tezahürlerini acilen ve koşulsuz olarak ortadan kaldırarak uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine uyma çağrısını yineledi.