ŞAM – Arap Yazarlar Birliği’nin Şam’daki merkezinde çeşitli Arap ülkelerinden Arap edebiyatçı ve yazarların bir araya geldiği sempozyumun en önemli konuları terörle mücadele ve toplumun devletle bütünleşmesiydi.
Filistin’den araştırmacı Reşad Abu Şaver, Suriye’nin Filistin’i savunması ve direniş pozisyonunun ardından hedef alındığını, son yıllarda maruz kaldıklarını kimseden saklamadığını belirterek, ulusal ve Arap ülkesini savunduğunu ve hala savunmakta olduğunu belirtti.
Ürdün’den araştırmacı Nasır Al Rahamneh, devletin başarılı olmak için toplumun yardımına bağlı olduğunu, insanların terörle mücadelede ve onunla yüzleşmede ortak olduklarını, şu anda teröre maruz kalan Arap düzeyinde bulduğumuz şeyin bu olduğunu, terörle mücadele ve ulusal birliği güçlendirmek için işbirliği yapmak ve devletin üst yapısını ve altyapısını oluşturmanın gerekli olduğunu dile getirdi.
Tunus’tan araştırmacı Züheyr Al Zavadi, terörizm karşısında toplumun devletle dayanışmasının önemine dikkat çekerek iki tür terörizm olan ideolojik ve siyasi terörü birbirinden ayırmak gerektiğini birincisinin ikincisinden daha tehlikeli olduğunu ifade etti.
Lübnanlı Dr. Cihad Bennut en tehlikelisi terörizm olan ulus devletin karşı karşıya olduğu zorluklardan bahsettiği konuşmasında, ulusal kimliğe bağlı kalmanın, entelektüel ve tarihi bir birikim oluşturmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Suriye’den Dr. Akil Mahfud, Suriye’nin ordusu, halkı ve liderliği ile terörizm karşısında aşılmaz bir baraj oluşturan güçlü bir ulusal devlet için mükemmel bir model olduğuna dikkat çekti.
Mısırlı araştırmacı Cemal Zahran, Filistin davası başta olmak üzere kritik Arap meselelerinin yanında yer alan Suriye ile dayanışma ihtiyacının altını çizerek, terörizm karşısında Arap dayanışmasının ve birliğinin önemine işaret etti.
Sempozyumun moderatörlüğünü yapan Dr. Ali Diyab, araştırmacıların eksenlerinde ulus devlet kavramları, terörle mücadele ve terörle mücadele yolları üzerinde durduklarını açıkladı.