NEW YORK – Suriye, İsrail işgal varlığının topraklarına yönelik tekrarlanan saldırılarına ve işgal altındaki Suriye Golan’daki ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki uygulamalarına karşı uluslararası toplumun sessiz kalmasının, kendisini Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ihlallerini sürdürmeye ve bölgedeki barış ve güvenliği gerçek tehlikelere maruz bırakttığını teyit etti.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Bessam Sabbağ, Ortadoğu’daki duruma ilişkin bir Güvenlik Konseyi oturumunda, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik sürekli saldırılarının Suriye ve bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı ve Genel Sekreterlik ve Güvenlik Konseyi tarafından derhal kınanması ve acil müdahale edilmesi çağrısında bulundu.
Sabbağ, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdad’ın birkaç gün önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bir mektup gönderdiğini ve bunu İsrail’in Suriye topraklarında tekrarlanan bir dizi saldırının resmine koyduğunu belirtirken, Suriye’nin ve bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik tehlikesini kaydederek, Suriye’nin uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Şartı tarafından onaylanan uygun yollarla yanıt verme hakkını koruduğunu vurguladı.
Sabbağ ayrıca, tekrarlanan bu saldırılara ve (İsrail)’in işgal altındaki Suriye Golan’daki halkımıza yönelik gerçekleştirdiği uygulamalara yönelik sessizliğin, işgal makamlarını uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ihlallerini sürdürmeye teşvik ettiğini ve onları Suriye topraklarındaki saldırganlık çemberini genişletmek için birbirini takip eden ABD yönetimlerinden destek aldığına dikkat çekti.
Sabbağ, Suriye’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Müsteşarı ve Birleşmiş Milletler Ortadoğu elçisine görevlerini bu konudaki yetkileri ve Birleşmiş Milletler’in İsrail’in Suriye Golan’ı işgaline karşı yasal konumu doğrultusunda yerine getirme çağrısını yineledi.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi, İsrail işgal makamlarının işgal altındaki Suriye Golan’daki saldırgan ve kışkırtıcı uygulamalarını, özellikle 242, 338 ve 497 sayılı kararlar olmak üzere uluslararası meşruiyet kararlarını açıkça ihlal ederek sürdürdüğünü belirtti.