ŞAM – Şam kentindeki Emevi Camii’nin ve annesinin ruhu adına devam eden bir hayır kurumunun yanında, Prens Seyfeddin Cakmak, MS. 1421 H. 823’te Cakmak Medresesi’ni Arap dili için bir ışın merkezi ve uygarlık ürünü bir meyve olarak inşa etti, birçok bilim ve bilgi öncüsü mezun oldu.
Şam Eski Eserler ve Müzeler Müdürlüğü Arap Hat Müzesi küratörü araştırmacı İlham Mahfud’un SANA muhabirine verdiği bilgiye göre, 280 metrekare alana ve 14 metre yüksekliğe sahip olan medrese, 78 cm yüksekliğinde üç eyvanı (açık kubbeli salonlar) birbirine bağlayan ters harf şeklinde inşa edilmiştir.
Mahfud, medresenin harika mimarisi ve dekorasyonu ile öne çıktığını, salonun ortasında su göleti bulunan bir avlunun, oyma başlıkları olan devasa sütunlara dayalı kaplarla çevrili olduğunu ve bunların üzerinde, süslemelerle ayrılmış küçük çift kemerli kemerler olduğunu, yüksek tavanını güzel bir tablo oluşturan geometrik ve bitkisel çizimlerle bezendiğini, namazgahın en önemli bölüm olduğunu, medresenin daha önce öğretim, dua, Arapça hat ve Kuran-ı Kerim öğretimi için kullanıldığını a açıklayarak; medresenin mezunları arasında eski Cumhurbaşkanı Şükrü el Kuvvetli’nin bulunduğuna işaret etti.
Mahfud’un bahsettiğine göre medresenin defalarca yıkılmasına rağmen eski şeklini koruduğunu, H. 800 yılında Timurlenk’in Şam’ı işgal ettiğinde, birçok simge yapının yıkıldığını, 1943’teki İkinci Dünya Savaşı’nda medrese binasının bir top mermisine maruz kalıp doğu duvarının yıkılmasına neden olduğunu, Suriye ve Mısır’ın birlik olduğu günlerde restore edildiğini ve eski arşivdeki fotoğraflara göre eski haline döndürüldüğünü vurguladı.
Mahfud, 1974’te kurucu lider Hafız Esad’ın hatların mizanı sayılan sülüs hattıyla yazarak medreseyi Ayet el Kürsü ve El Mülk Suresi de dahil olmak üzere Kuran sureleriyle süsleyen Arapça hat severlere ve ziyaretçilere açılmasını emrettiğini belirtti.
El Cakmakiyye medresesi, Eski Şam’daki Kellase mahallesi veya üniversite mahallesinde kurulmuş olup, bu medereseye ek olarak El Adiliye, El Zahiriye, El Aziziye, El Ahna’iyye ve El-Şimista’iyye okullarını da içermektedir. Bu da her alanda alim ve bilginler yetiştiren Suriye’deki bilim ve bilgiye olan tarihsel ilginin derecesini gösterir.