Şaban: Donbas’taki Rus Operasyonu, Rusya’nın Ulusal Güvenliğini Korumak Ve Yeni Dünya Düzenini İstikrara Kavuşturmak İçin Gerekli

ŞAM – Cumhurbaşkanlığı Özel Danışmanı Dr. Buseyna Şaban, Rusya’nın Donbas’taki özel harekâtının Rusya’nın ulusal güvenliğini ve çıkarlarını korumak için gerekli bir adım olduğunu, uluslararası kararda iki ana kutbun, yani Çin ve Rusya’nın yeni dünya düzeninin konsolidasyonu yükselişini müjdelediğini belirtti.

Şaban, dün Suriye El İhbariyye kanalına verdiği bir röportajda, Batı’nın Rusya’yı Ukrayna’da NATO’yu doğuya genişletmeme sözünden kaçındıktan sonra başka bir seçenekle bırakmadığını açıkladı ve Rusya’nın bu adımı atmaması ve Donbas’taki özel askeri harekatını başlatmamasıyla kaybının çok daha büyük olacağını kaydetti.

Şaban, mevcut krizin, ABD Başkanı George W. Bush ve Dışişleri Bakanı James Baker’ın birleşik bir Almanya’ya giriş konusunda Sovyet Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile müzakerelere öncülük ettiği on yıllara dayanan Rus-Batı ilişkisinin birikimiyle ilgili olduğunu belirterek, NATO’nun doğu yönünde bir santim hareket etmemesi ve üye sayısının 12 ülkeyi geçmemesi koşuluyla Rusya’nın bunu kabul ettiğini ancak bugün NATO’da 30 ülkenin bulunduğuna dikkat çekti.

Şaban, Suriye’nin Batı ile aynı deneyimi yaşadığına ve ikiyüzlülüğüne dikkat çekerek, Henry Kissinger’in 1974’te Suriye’yi ziyaret ettiğinde ve bir barış sürecinin başlatılmasının gerekliliğinden bahsettiğinde, Suriye’nin bunu kabul ettiğini, BM’nin 242 sayılı kararını kabul ettiğini ve barış sürecine girdiğini, 1990’dan 2000’e  Barış Sürecini yürüttüğünde her aşamada Batı’nın vaadini yerine getirmediğini ve her söylediğinde sadık olmaıdğını dile getirdi.

Şaban, Filistin meselesinin Batı’nın herhangi bir çözüme veya söze bağlı kalmamasını da yansıttığına, Birleşmiş Milletler’in yayınladığı kararlar, ABD’yi Filistin halkı pahasına işgalci varlığı desteklemekten caydırmadığına işaret etti.

Şaban, Suriye halkına tek taraflı zorlayıcı tedbirler uygulayan Batı’nın bunu Rusya ile de yaptığını ve buradan hareketle Suriye ve Rusya’nın uluslararası meselelere yönelik ortak anlayışını ve Batı’nın bu konudaki tutumlarını açıklayarak, Rusya’nın terörizme karşı savaşında Suriye’yle onurlu duruşu ve BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullanması, Suriye’nin lehine ve Batı’nın Suriye’ye karşı saldırganlığını önlemeye yönelik olduğunu vurguladı.

Şaban, “Batı medyasının yanıltıcı ve yoğun akışı ışığında, gerçeklerin üzerinde durmak ve Rusya’ya komşu olan Ukrayna’nın tarihi, stratejik ve hayati bir ortak olduğunun farkına varmak gerekiyor. Moskova, Kiev’in NATO üyesi veya sınırlarında nükleer bir devlet olduğunu kabul edemez. Çünkü bu Rusya için yıkım anlamına geliyor ve bu nedenle Rusya’nın daha büyük bir kayıptan kaçınma kararı buydu” dedi.

Şaban, Batı’nın diğer halklara karşı üstünlüğü nedeniyle başkalarına uygulamak istediğini kendisine uygulamadığını, örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya ile Meksika’nın bir askeri pakta girişi ve toprakları üzerinde nükleer silahların konuşlandırılmasını kabul eder mi? Sorusunu yöneltti.

Şaban, Batı medyasının yıldırma, sindirme ve şantaj amaçlı Rusya’ya yönelik pompalamalarının, medyanın 2011’den bu yana videolar üreterek ve yalanlar yayarak Suriye’ye yönelik pompalamalarını hatırlattığını vurguladı.

Şaban, ABD’nin Rusya ve Suriye de dahil olmak üzere ülkelere karşı uyguladığı tüm yaptırımların uluslararası hukukun dışında olduğunu ve bu nedenle Batılı ülkelerin Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiği yönündeki konuşmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Şaban, Suriye’de tarihin doğru tarafında ve doğru ittifak içinde olduğumuzu, Suriye-Rusya ilişkisinin sağlam ve tarihi olduğunu ve bugün güçlendiğini, bugün tanık olduklarımızın küresel bir dönüşüme işaret edeceğini umuyoruz, diyerek; halkların ve sömürgeci zihniyetin son aşamasının sona ermesi ve insanlığın, devletlerin egemenliğine ve aralarındaki ilişkilere saygı duyan yeni bir dünya düzenine olan acil ihtiyacı anlayacağıdır.