Teröristlerin Artan Tehlikeleriyle, Foreign Policy Washington’u Yeni Bir Politika İzlemeye Çağırıyor

WASHİNGTON – Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki Batılı ülkeler, Suriye’nin kuzeyinde yayılan terör örgütlerinin Türk sponsorluğunda (ılımlı muhalefet) adı altında devam eden suçlarını desteklemekten ve haber yapmaktan vazgeçmeleri için defalarca yapılan çağrıları görmezden gelmeye devam ederken, Amerikan (Foreign Policy) dergisinde gazeteci Anshal Fuhra, Washington’u İdlib’de toplanmalarından kaynaklanan artan tehlikeler ve küresel terörün başkentine dönüşmesi nedeniyle teröristlerin konumuna ilişkin yeni bir politika benimsemeye çağırdı.

Ortadoğu konusunda uzman olan Fuhra, (İdlib.. Küresel Terörün Yeni Başkenti) başlıklı analitik makalesinde, İdlib’in Batı politikaları sayesinde küresel terörizmin yeni başkenti haline geldiğine, terör listesinde yer alan örgütlerin burayı güvenli bir sığınak ve tercih ettikleri saklanma seçeneği olarak gördüklerine dikkat çekti.

Gazeteci, kısa süre önce öldürülen (IŞİD) terör örgütünün lideri Ebu İbrahim el Kureyşi’nin El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin bir kontrol noktası yakınında ve Türkiye sınırı yakınında İdlib’e sığındığına, ondan önce de yakın bir bölgede 2019 yılında selefi Ebu Bekir el Bağdadi’nin öldürülmesinin, “küresel terörizmin başkentine ve çözüm gerektiren uluslararası bir soruna dönüşmesini” doğruladığını ifade etti.

Gözlemciler ve analistler, Batı ve Washington için tek çözümün tüm terör örgütlerine desteği bir an önce kesmesi ve İdlib’i Suriye devletinin otoritesine teslim etmesi olduğunu belirterek, İdlib’in dünya teröristlerinin sığınağına dönüşmesinin önceki politikaların bir sonucu olduğunu vurguladı. Yazar, Washington ve Türk rejiminin, özellikle de ayın başında öldürülen terör örgütü IŞİD’in lideri El Kureyşi’nin, Erdoğan rejimine ait bir askeri karakoldan çok uzak olmayan bir noktada yaşadığını söyledi.

Fuhra, adını (Hay’at Tahrir el Şam) olarak değiştiren terör örgütü Nusra Cephesi’nin uluslararası camiada tanınma çabalarına atıfta bulunarak, ABD’nin bu bağlamda bir terör örgütü kurmasının daha iyi olacağını belirterek, analistlerin ve gözlemcilerin de belirttiği gibi, bu terör örgütüne karşı yeni strateji ve hesaplarını bir sonraki çözüme yönlendirdiği ve Washington’un gizli bir ortağı olduğu yönünde.

Fuhra, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Suriye özel elçisi James Jeffrey’in terör örgütünün (Hay’at Tahrir al Şam) ABD’li politikacılar tarafından Suriye’ye baskı yapmak için bir araç olarak kullanılması ve kanallar açılması hakkında ifşa ettiğini hatırlatarak, Joe Biden yönetiminin, ABD’nin Suriye devletini devirmek de dahil olmak üzere önceki bazı hedeflerinin artık gerçekçi olmadığını kabul ettiğini belirten kendisiyle iletişim kurduğunu açıkladı.

Her ne kadar mevcut ABD yönetiminin terör örgütüne (Hay’at Tahrir el Şam) yönelik politikasının etrafındaki belirsizliğe işaret etse de, Türk liderliği ve denetimi altında sığınak haline gelen kuzeybatı Suriye’nin (El Kaide) ve (IŞİD) teröristleri için doğrudan aşırılık yanlısı örgütün özlediği tanınma olasılığının süresiz olarak ertelendiğini belirtti.

İdlib’de teröristlerin kontrolündeki bölgelerde yaşananların Türk rejiminin doğrudan desteği ve koordinasyonu altında olduğu kimsenin gözünden kaçmıyor. Gazeteciye göre, Washington’un oradaki tüm terör örgütlerinin gruplarının liderliğini Türk rejimine bıraktığını ve bu rejimin (Hay’at Tahrir al-Sham) koordine ve işbirliği içinde olduğuna işaret ederek bunu doğruluyor.

Fuhra makalesinin sonunda, ABD’nin mevcut aşamada Suriye’nin kuzeybatısındaki terör örgütleriyle ilgili “önceliklerinin ne olduğundan henüz emin olmadığını” görerek, aynı zamanda bu çözümün ABD işgal güçlerinin Suriye’de kalmasıyla olmadığını da vurguladı.

Check Also

Pushilin: Donetsk Cumhuriyeti İle Suriye Arasındaki İşbirliği Çeşitli Alanlarda Güçlendirilmeli

MOSKOVA (SANA) –  Donetsk Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Denis Pushilin, Donetsk ile Suriye arasındaki işbirliğinin …