BEYRUT – Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Suriye’ye yönelik küresel terör savaşını yönetenin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu, diğer komplo ülkelerinin ise Suriye’ye karşı savaşmak için sadece ellerinde birer araç olduğunu vurgulayarak, Amerikan güçlerinin kaderinin, hezimete uğramış olarak bölgeyi terk etmek olduğunu vurguladı.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü eski komutanı Korgeneral Kasım Süleymani ve Iraklı Haşdi Şabi Güçleri Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi El Mühendis’in şehadetlerinin ikinci yıldönümü vesilesiyle dün yaptığı konuşmada Seyyid Nasrullah, ABD yönetiminin tek taraflı zorlayıcı önlemlerle Suriye halkına karşı günlük suçları uygulamaya devam ettiğini sözde “Sezar Yasası”nın da yatırımcıların Suriye’ye gelmesini engellediğine dikkat çekti.
Nasrullah, petrol kuyuları ve uçsuz bucaksız ovalarıyla ülkenin doğusundaki Suriye topraklarının önemli bir bölümünü halen güçleri tarafından işgal eden Amerika’nın, “İsrail”in en büyük koruyucusu olduğunu ve bölgedeki tüm suçlardan sorumlu olduğunu çünkü bu gaspçı varlıkla ilişkiler normalleştirmek için dünyaya dayatmalar yaptığını bununla da onu finanse ettiğini, desteklediğini, silahlandırdığını ve koruduğunu vurguladı.
Nasrullah, Amerika’nın Irak, Suriye ve bölgede terör örgütü “IŞİD”i eski Başkan Donald Trump, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD’deki üst düzey askeri liderlerin itiraflarıyla, güçlerini bölgede yeniden konuşlandırmak hedefiyle terör örgütü ‘IŞİD’i yarattığına dikkat çekti.
Seyyid Nasrullah, iki lider Süleymani ve El Mühendis’in suikastle öldürülmelerinin yeni bir farkındalık, içgörü, ana düşman ve çatışma bilgisi aşaması oluşturduğunu değerlendirerek, bu suçu emreden ve gerçekleştirenlerin cezalandırılacağını vurguladı.
Nasrullah, Tekfirci terörizmin kaynağı olan Suudi rejiminin, bölgeyi istikrarsızlaştırmada kilit bir ortak olduğunu yineleyerek, binlerce Tekfirci Suudi’yi Vehhabi terör ideolojisini yaymak için Suriye, Irak ve Yemen’e gönderdiğine işaret etti.
Lübnan meselesiyle ilgili olarak da Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnanlı taraflar arasında ulusal çıkarlara hizmet etmek için diyalogun önemini vurguladı.