ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar Esad BBC NEWS televizyon kanalının kendisiyle düzenlediği ve bugün yayınladığı röportajda, Suriye’nin baştan beri terörle mücadele ve ulusal düzeyde diyalog yapma kararı aldığını belirtti.
Esad, Suriye’nin terörü destekleyen koalisyonla olmasının mümkün olmadığını çünkü koalisyonun oluştuğu ülkelerin veya çoğunun terörü destekleyen ülkeler olduğunu bizim için önemli olanın; Bağımsız olmak ve çıkarlarımıza karşı çalışan kukla olamayacağımızdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Esad, “IŞİD” ve Kaideye bağlı diğer terör örgütlerinin ideoloji kaynağının Suudi Arabistan’da yönetimi elinde bulunduran ailenin desteklediği Vahhabiler olduğunu, söz konusu memleketteki toplumun IŞİD’e ve onun ideolojisini kabul etmeye daha meyilli olduğunu vurguladı.
Röportajın Tam Metni
BBC NEWS Sprcial’e hoş geldiniz.. Ben Jeremy Bowen.. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayında Şam’dayım.. Şam Kentine panoramik bir şekilde bakan kompleksteyiz.. Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ile bir araya geldiğimiz mekan.
Birinci Soru
Sayın Cumhurbaşkanı.. Suriye’nin geniş bölümleri üzerindeki hakimiyeti kaybettiniz. Kendilerini “İslam Devleti” olarak adlandıran cihadi bir grup ortaya çıktı.. bu savaşta belki de 200 bin Suriyeli yaşamını yitirdi.. Milyonlarcası da evinden oldu.. Birleşmiş Milletler Suriye temsilcisi Stafan De Mistura Suriye’deki durumu, 2. Dünya harbinden bu yana dünyada en büyük insanlık krizi olarak nitelendirdi. Suriye başarısız bir ülke haline mi geldi?
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Devlet kurumları halen Suriye halkına yönelik vecibelerini yerine getiriyor. Başarısız bir ülkeden bahsetmek mümkün değil. Hakimiyeti kaybetmekten söz etmek ise tamamen değişik bir durum. Olanlar dışarıdan gelen teröristler tarafından bir işgalin bulunmasıdır. Hükümet ise ülkeyi korumak ve bu teröristlerle savaşma vecibesini yerine getiriyor.
İkinci Soru
Biraz geriye dönebilir miyiz. 2011 yılında bütün bu olaylar başladığında birinci gösterileri ele almada bazı hataların işlendiğini söylediniz. Şahsen siz hata işlediniz mi?
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Ben bu durumun ele alınmasında hata işledik demedim. Ben her zaman her hangi bir şahsın hata işleyebileceğini söylüyorum. Lakin orada fark var.
Terörle mücadele kararını baştan beri aldık ayrıca ulusal düzeyde de diyalog yapma kararını da aldık
Üçüncü Soru
Şahsen siz hata işlediniz mi?
Cumhurbaşkanı Esad: Sorduğun soruda bir fark var. Bir taraftan politika hataları veya diğer yandan uygulama hataları. Büyük bir fark var. Eğer politikalara dönecek olursak bizler terörle mücadele kararını en başından aldık ardından ulusal düzeyde diyalog yapma kararı aldık. Öyle sanıyorum ki her iki karar da doğruydu. Uygulama hatalarından ve bazı sivillere karşı bazı hataların işlendiğinden söz edecek olursan bazı zamanlarda bu oldu. Söz konusu hataları işleyişlerinden dolayı da bazı şahıslar cezalandırıldı.
Dördüncü Soru
Lakin şahsen siz krizin ele alınmasında hatalar işlemediniz.
Cumhurbaşkanı Esad: Herhangi bir şahsın her gün hatalar işleyebileceğini söyledi. Ancak bu hataları inkar edecek olursan beşeriyetin beşeriyete tabiatını inkar etmiş olursun.
Beşinci Soru
Terörün etkisinden söz ettiniz adlandırdığınız gibi en başından. Lakin muhabir olarak ben Şam ve Şam’ın dışındaki bölgelerde düzenlenen bazı ilk gösterilere gitmeyi başardım. İnsanlar İslami hilafet istediklerini söylemiyorlardı. Özgürlük ve demokrasi istediklerini söylüyorlardı. Şu anda “IŞİD”in ülke için öne sürdüğü görüş değil. Değerlendirmenizin yanlış olduğunu düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: O zamanlarda sizler batıda böyle nitelendirdiniz. Bazıları halen bu dönemden “barışçıl gösteri dönemi” olarak söz ediyor. Ben de diyorum ki ilk haftalarda .ok sayıda polisimiz öldürüldü. Göstericilerin ses dalgalarının fiiliyle öldüklerini de sanmıyorum. Dolayısıyla bundan söz etmek hayaldir. Gerçeklerden söz etmemiz gerekiyor. baştan beri göstericiler barışçıl değillerdi. Söz konusu gösterilere katılan bazı göstericiler demokrasiyi istiyorlardı bu doğrudur. Ancak bunu genellemek doğru değildir, bu bir. İkincisi. Suriye’nin bütün kentlerinde bir günde 140 bin göstericinin çıktığından bahsediyorsunuz. Diyelim ki bu sayı bir milyona ulaştı. Sayıyı küçülttüğümü düşüneceksiniz ama ben bunu yapmam. Lakin göstericilerin 1 milyon olduğunu farz edelim. Bir milyon gösterici 24 milyonun içerisinde itimat edilecek bir oran değil.
Altıncı Soru
2012 yılında Şam Kırsalı Duma’ya gittim. Bildiğiniz üzere silahlı grupların eli altında. Orada Suriye ordusundan ayrılan bir adamla konuştum. Onun dediklerinden alıntıları aktarıyorum. “Kaçtım çünkü halkımın Suriyeli ailemin kendi ellerimizle öldürülmesini görmeye dayanamıyorum.” Burada kastettiği Suriye silahlı kuvvetleri. Suriye ordusunun bazı fiillerinin Suriye’nin şu an yaşadığı kabusun yaratılmasına yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: Eğer çatışmayı askeri bir şekil olarak alıyorsan bütün savaşlar kötüdür. Her savaşta sivil kurbanlar düşmekte. Bu yüzden her savaş kötüdür. Öyleyse kurbansız iyi bir savaştan söz edemezsiniz. Bu hasıl olmuş olabilir. Lakin izlenmiş bir politika değildir. Dediğim gibi bizler terörle savaşıyor, sivilleri savunuyor, diyalog yapıyoruz. Dedikleri gibi eğer bizler halkımızı öldürüyor olsaydık.
Halkın, batının ve bölgesel ülkelerin bize karşı olduğunu farz edecek olursak nasıl olur da bizler 4 sene dayanabiliriz? Hükümet, ordu ve kurumlarla birlikte 4 yıldan beri de görevimdeyim. Bütün bunlar hem de halkın desteği olmadan? Bu imkansızdır. Aklen bunu kabul etmek de imkansızdır.
Yedinci Soru
Sizin temsil ettiğinize karşı terörden bahsettiğiniz zaman. Kastım sizin son yıllarda kuvvetlerinizin aktivitelerini silahlı muhalefetin cihatçı olmayan bölümlerine karşı yoğunlaştırdığınızı, sizin temel olarak Suriyelilere ılımlıları ortadan kaldırma girişiminiz çerçevesinde kendinizle Kaide ve IŞİD emsalleri arasında yanlış bir seçenek sunmaya çalıştığınız yönünde atılan suçlamaları bildiğinizdir. Beldi siyasi taktik olarak bu başarıya ulaştı. Öyle değil mi? Buraya mı varmak istiyordunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: Her durumlarda Obama sizin sorunuza bir kaç ay önce, “ılımlı muhalefet olarak adlandırdıklarını beklemek veya itimat etmek hayaldir” diye cevap vermişti. Bu gerçekten hayaldi. Gerçek de budur.
Sekizinci Soru
Halen ılımlı muhalefet olarak adlandırdıklarını kurmaya çalışıyorlar. Öyle değil mi? Lakin bu sefer “IŞİD’e karşı savaşmak için?
Cumhurbaşkanı Esad: Lakin bunun hayal olduğunu söylediler. Kendisi hayal olduğunu söyledi. Hepimiz bunun hayal olduğunu biliyoruz. Hatta batılı medya organlarında bile “IŞİD”, Nusra ve Kaide grup ve örgütlerinin raconda olduğundan söz ediyor. Öyleyse bu aniden olan bir şey değil. Aniden ılımlıdan aşırılığa doğru değişmek ne mantığa sığar ne de gerçekle ilgisi vardır. Bütün bu örgütler aynı köke sahiptir.
Dokuzuncu Soru
Alenen “bizler radikal değiliz. Ne Kaide ne de IŞİD’e bağlıyız” diyen bazı militanlarla görüştüm. “IŞİD buraya gelirse bizleri de öldürecek” dediler. Geçen yıl Şam’da gruplardan biriyle görüştüm. Fertlerinden biri Malezya veya Türkiye benzeri bir ülke istediklerini söyledi. Kastım bunlar cihatçı değil tehlikeli de değil. Öyle değil mi?
Cumhurbaşkanı Esad: Öyleyse.. “Ilımlı muhalefet” neden buharlaştı? Sorunun bu olması gerekiyor.
Onuncu Soru
Bazıları, onlara karşı saldırdığınız ve öldürdüğünüz için diyor.
Cumhurbaşkanı Esad: “IŞİD” emsalleri aşırı radikalcilere neden saldırmadık?
11. Soru
Sorum da bu. “IŞİD”e aynı güçle saldırdınız mı?
Cumhurbaşkanı Esad: Sanki Hükümet ve Başkan çıkarlarıyla çatışan şeyleri yapıyorlar. “IŞİD” ve “Nusra” örgütlerinden, ılımlı muhalefeti ortadan kaldırmak için askeri üslerimize saldırmasını, askerlerimizi öldürmesini, bizleri onaylayanları kaçırmalarını talep ettiğimizi söylüyorsun. Bu gerçekçi midir. Bunu kimsenin kabul edeceğini sanmıyorum.
12. Soru
Bazı zamanlarımı vatansever olduklarını ısrar eden Suriye ordusundan askerlerle savaş hattında geçirdim. Kendilerinin sadece öldürmek için savaşmadıklarını. Lakin aynı zamanda şahıslarla da görüştüm. Başka bir çok gazeteci ve insan hakları aktivist gibi Suriyeli askerler tarafından hayatını kaybeden bir çok insanın öldürüldüğü yolunda söylemleri oldu. Bütün bunların yalancı olması da imkansızdır.
Cumhurbaşkanı Esad: Bundan nasıl emin oldum?
13. Soru
Güzel. Çünkü önemli deliller var. Örneğin “Human Rights Watch” 30 Ocak 2015’te Beşşar Esad yanlısı güçler özellikle kötü duyumlu patlayıcı variller olmak üzere savaşçı ve sivil ayırt etmeyen silahlar kullanarak muhalefetin elinde bulundurduğu bölgelerde bulunan sivillere yönelik kasıtlı ve acımasız bir şekilde saldırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Esad: Bunlar batıda tekrar etmeyi sürdürdükleri saçma hikayelerdir.
Halkın Desteğini Almanız Halkı Savunmanız Anlamına Geliyor
14. Soru
Saçma mı?
Cumhurbaşkanı Esad: Evet. Size bir kez daha söylüyorum. Eğer her hangi bir şahıs halkına, bölgesel güçlere, büyük ve batılı güçlere karşı duruyor ve buna rağmen yönetimde kalıyorsa bunu sağlaması nasıl olur? Eğer Suriye halkını öldürürsen halk seni destekleyecek mi karşında mı duracak? Eğer halen halkın desteğini alıyorsan bu halen halkını savunuyorsun demektir. Mantık ve selim duygular “eğer onları öldürürsen sana karşı duracaklardır” der.
15. soru
Patlayıcı variller konusunda ne diyeceksiniz. Kuvvetlerinizin kullandığını inkar edecek misiniz?
Cumhurbaşkanı Esad: Ordu hakkında bildiğim, kurşun, füze ve bombaları kullandığıdır. Varil veya belki de ev tüplerini kullanan orduyu hiç duymadım.
16. Soru
Helikopterlerin büyük varillerle içi patlayıcılarla dolu olan ve bırakıldığında yıkıcı etkiye sahip olan şeylerden bahsediyorum. Bunun hakkında çok deliler bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Esad: Buna bomba adı verilir. Elimizde bomba, füze ve kurşun var.
Ateş Açtığın Zaman Nişan Alırsın Nişan Aldığında da Nişanın Sivilleri Korumak İçin Teröristlere Yönelik Olur
17. Soru
Lakin bombaları nitelendirmeniz içerisinde bu patlayıcı varillerin olduğunu inkar etmiyorsunuz. Bu silahlar savaşçı ve sivil ayırt etmez?
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Sivil ve Savaşçıyı ayırt etmeyen silah yoktur. Ateş edeceğin zaman nişan alırsın. Nişan aldığında da sivilleri korumak için teröristlere nişan alırsın. Bir kez daha söylüyorum. Eğer kurbanların düşmesinden bahsediyorsan. Savaş böyle bir şeydir. Kurbansız savaş yoktur.
18. Soru
Savaşlarda her zaman ölüler vardır. Siviller de öldürülüyor. Ancak uluslararası insanlık kanunu gereğince savaşan taraflara düşen bir görev vardır o da sivilleri korumak için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor.
Suriye ordusuna yöneltilen suçlama ise patlayıcı varilleri kullanmasıdır. Sivil ve savaşanı ayırt etmeyen silahlardır. BM temsilcisi Stafan De Mistura da patlayıcı varillerden yana endişesini dile getirmiştir. Bu da sizin halkınız koruma babından uluslararası insani kanuna saygı duymuyorsunuz anlamına geliyor. Buna ne diyeceksiniz.
Cumhurbaşkanı Esad: Evvela. Şam ve Halep’te saldırıya uğradık. Silahlı gruplarca saldırıya uğradık. Bunun tersi de oldu. Onlar Suriyelileri havan roketleriyle vuruyorlar. Dolayısıyla cevap vermemiz ve halkımızı savunmamız gerekiyor. Bu doğaldır. İkincisi bir kez daha sen halkını ölürden bir şahıs ve hükümetten bahsediyorsun. Aynı zamanda da halk hükümetini teyit ediyor. Bu çelişkili ve mantık dışıdır.
Cevap verilmesi gereken soru aynı zamanda insanları nasıl öldürecek ve nasıl desteklerine sahip olacaksın? Olması gerekiyor.
19. soru
Suriyelilerin bir kesiti ortamında doğal olarak çok sayıda destekleyeniniz var. Ancak silahlı grupların elinde bulunan bölgelerde bulunanlar, sivil ve savaşçıyı ayırt etmeyen silahları kullanmanızla suçluyorlar. Kuvvetleriniz silahlı grupların bulunduğu bölgelere saldırmış olabilir. Lakin orada sivillerin bulunmasından dolayı sivillerde öldü. Sizler de patlayıcı variller gibi gelişigüzel silahlar kullanmasaydınız bu gibi durumlar olmazdı?
Cumhurbaşkanı Esad: Savaşta her türlü suçlamalarla karşılaşabilirsin. Bir taraf da bir diğerine sorumluluğu atabilir. Lakin gerçekten de söz etmen gerekiyor. Gerçek bize söz konusu savaşçı ailelerinin güvenli bir barınak elde etmek için hükümete sığındıklarını söylüyor. Tersi değil. Yaşadıkları yerlere gidip onları kimin koruduğunu gözünle görebilirsin. Eğer tersi olmuş olsaydı siviller bize geleceklerine diğer tarafa kaçardı.
20. soru
Şimdi.. eğer patlayıcı varilleri kullanmaktan vazgeçerseniz. Ki oluyor. Sizin uluslararası konumunuzu iyileştirmede yardımcı olmaz mı. Sizin “IŞİD”e karşı savaşta muhtemel ortak olduğunuzu, problemin değil çözümün bir bölümü olacağınızı diyenler var. Askeri komutanlarınıza bu gibi saldırıları yapmaktan alıkonmaları için rahatlıkla emirler çıkarabilirsiniz. Hiç şüphesiz bu sizin uluslararası konumunuzu da iyileştirecektir. Öyle değil mi?
Cumhurbaşkanı Esad: Öyleyse. Sorunun birinci şıkkı, teröristlere karşı halkı savunmadaki vecibelerimizi yerine getirmeyi durdurmaya yönelik bizden istenilenlere bağlıdır.
21.Soru
Öyleyse bu gücün meşru bir şekilde kullanılmasıdır.
Cumhurbaşkanı Esad: Tabi
22 Soru
Buna patlayıcı variller de dahil mi
Cumhurbaşkanı Esad: Patlayıcı varil bulunmuyor.
23. Soru
Sizde kesinlikle patlayıcı varil bulunmamaktadır.
Cumhurbaşkanı Esad: Elimizde varil yoktur. Herhangi bir nizami ordu gibi elimizde bomba, füze ve kurşun bulunmaktadır.
24. soru
Kimyasal silah tersanenizden vazgeçtiniz. Lakin sizinde bildiğinizi üzere söz konusu silahlardan kurtulan uluslararası örgüt olan kimyasal silahları yasaklayan “OPCW” örgütü geçen hafta burada Suriye’de klor gazının kullanılmasını kınamış, hiç kimseye sorumluluk yüklemede geçen yaz kullanıldığına dair elinde kesin kanıtlar bulunduğunu söylemişti. Lakin görüşme yaptığı 37 kişiden 32’si saldırıların hasıl olduğu sırada köy yakınlarında helikopter sesi duyduklarını veya gördüklerini söylediler.Şimdi, silahlı grupların elinde helikopter bulunmamaktadır ancak sizde bulunuyor. Söz konusu helikopterler klor gazını kullandı mı?
Cumhurbaşkanı Esad: Klor gazı Suriye’de her fabrika ve her evde ve dünyanın her yerinde bulunmaktadır. Askeri bir madde değildir.
25. soru
Lakin askeri bir maddeye dönüştürülebilir.
Cumhurbaşkanı Esad: Her şey askeri maddeye dönüştürülebilir. Bu bir.
26. soru
Klor gazı askeri maddeye dönüştürüldü mü?
İkincisi. Eğer gazı kitle imha silahı olarak kullanmak istersen az saatler içerisinde binlerce veya on binlerce kurbandan söz etmen gerekiyor. bu da Suriye’de olmadı. Üçüncüsü. Normal silahlarımızı kullanmakla bunu yapabiliriz.
27. soru
2013 yazı Ağustos ayında bu gerçekten yaşandı mı
Cumhurbaşkanı Esad: Gazı kullanan ve kime karşı kullanan tarafın kim olduğu hakkında soruşturma yapıldı mı. Sayıları kim verdi.
28. soru
O zaman söz konusu saldırıdan kuvvetleriniz sorumlu değildir?
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Kesinlikle hayır.. Onlara o kadar yakındık ki olmuş olsaydı bize de zararı olurdu. İkincisi. Kurban sayısı da medya organlarının mübalağa ettiği gibi değildi. Öyleyse kitle imha silahı da değildi. Gaz ile de ilgisi yoktu. İçeriğini bilmediğimiz bir durum yaşandı çünkü o bölgede bulunmuyorduk.
29. soru
Öyleyse sizler klor gazı kullanmıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Kesinlikle hayır..
30. soru
“IŞİD” ve Kaide ile savaşla ilgili olarak, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer taraflar sizin bu savaşta ortak olabileceğinizi düşünmüyor. Ortak olmayı düşünüyor musunuz. Katılmayı düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: Kim ile ortak?
31. soru
Hali hazırda “IŞİD” e saldıran ülkelerle?
Cumhurbaşkanı Esad: Koalisyonu mu kastediyorsun? Terörü Destekleyen Bir Ülke İle Aynı Koalisyonda Olmamız Mümkün Değil
32. Soru
Ürdünlüler.
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Hayır kesinlikle bunu yapamayız. Bunu yapmakta istemeyiz çok basit bir sebeple. Bizlerin terörü destekleyen bir ülkeyle aynı koalisyon içerisinde olmamız mümkün değil.
33. soru
Hiç bir ülkeyle?
Cumhurbaşkanı Esad: Biz terörle savaşıyoruz. Ama söz konusu koalisyonu oluşturan ülkeler veya çoğu terörü destekleyen ülkelerdir.
34. Soru
Suudililere çok sert eleştiriler yönelttiniz. Şimdi ise Suudililer IŞİD’e karşı olduklarını söylüyorlar. IŞİD’ten korkuyorlar. Çünkü “IŞİD” Suudi Arabistan’da yönetimde bir ailenin varlığına karşı. Dolayısıyla örgütü ortadan kaldırmalarını istemeleri doğal değil midir? Neden onu desteklesinler?
Cumhurbaşkanı Esad: Evvela IŞİD ve Kaide’ye bağlı diğer örgütlerin ideoloji kaynakları yönetimdeki Suudili ailenin desteklediği Vahhabiliktir. Şunu veya bunu istedikleri önemli değildir önemli olan yaptıklarıdır. Önemli olan söylediklerinin doğruluğunu kanıtlayan aldıkları tedbirlerdir.
35. soru.
Öyleyse siz Suudililerin söz konusu ideolojilerin ve bu silahlı grupların çıkmasından büyük derecede sorumluluk üstlendiklerini söylüyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Esad: Kesinlikle, hiç şüphe yok.
36. soru
Öyleyse neden Suudi Arabistan’da Kaide’ye ilgi duyan bir çok kişiyi tutukladılar.
Cumhurbaşkanı Esad: Öyle sanıyorum ki sıranın kendilerine de bir gün geleceğini sanmalarından. Çünkü o memleketteki toplum “IŞİD”e ve ideolojisini kabul etmeye daha meyilli. Gerçek sebep budur.
37. soru
Amerikan tutumlarından söz edelim. Yönetimi bırakmanız ABD’nin halen resmi politikasıdır. Lakin bazı işaretler onların tutumlarının daha yumuşak olduğunu gösteriyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, son olarak politikanızı değiştirmeniz gerektiğini, Başkan Esad’ın sonuçları düşünmesi zamanının geldiğini söyledi. Öyleyse bununla size ip sarkıtmış olabilir mi. Tutumu daha yumuşak mı olmaya başladı. Sizi çözümün bir parçası olarak görmeye mi başladı?
Cumhurbaşkanı Esad: Evvela bizler Amerikalılar yoluyla yaşamıyoruz. Bizler sadece halkımızın varlığıyla ayaktayız. Bizler böyle yaşıyoruz. Bu bir. Dolayısıyla bu bizim için bir kurtarıcı ip teşkil etmiyor. İkincisi değişiklikle ilgili kastettiğine bağlı, hangi kelimeyi kullandığına.
Bizim İçin Önemli Olan Bağımsız Olmamız. Çıkarlarımıza Karşı Çalışan Kukla Olmayacağız
38. Soru
Öncelikle halkını düşünmeli. Sonuçları düşünmeli. Bu onların lehçelerini yumuşattıklarını gösteriyor çünkü daha önce: “öncelikle ve her şeyden önce Esad’ın gitmesi gerekiyor” diyorlardı.
Cumhurbaşkanı Esad: Öyleyse Kerry’nin veya başka bir yetkilinin açıklamalarından kastedilene bağlı. Çünkü durum şahıs olarak kendisiyle irtibatlı. Ne dediklerinden uzak bir şekilde bize düşen görev kukla olmamamızdır. Ne derlerse desinler bizim için önemli olan bağımsız olmamızdır.Çıkarlarımız için çalışmak, başkalarının ortak çıkarları için çalışmak. Kendi çıkarları için çıkarlarımıza karşı kukla olmayacağız. Dolayısıyla söz konusu açıklamadan kastı onlara sorman gerekiyor.
39. soru
Lakin bunu önemsiyorsunuz. Suriye çok azledilmiş durumda. Yaptırımlara maruz kalıyorsunuz. İnsanlar kredi kartlarını kullanamıyor. Büyük bir bölümünü uluslararası ticaretten azlettiniz. Kastım 2011 yılından bu yana yolunu bilmediğiniz uluslararası topluma dönmenizi sağlayacak duruma sıcak bakıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Esad: Bizler herhangi bir ülkeyle işbirliğine karşı değiliz olmayacağız da. Bu çatışmayı başkalarıyla başlatan bizler değiliz kendileri başlattı. Teröristleri destekleyen ve onlara örtü sağlayan kendileridir. Durum Suriye’nin azliyle ilgili değildir. Bilakis Suriye halkı ve Suriyeli vatandaşlara uygulanan ambargoda yatmaktadır. Durum oldukça farklıdır.
Amerikalılar Bizimle Konuşmuyorlar Bizlerde Onlarla Konuşmuyoruz Çünkü Onlar Sadece Uşaklarla Konuşurlar
40. soru
Amerikalılarla konuşuyor musunuz. Suriye semalarında her zaman Amerikan uçakları bulunuyor. Bunun için koordinasyon yapıyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Çünkü onlar sadece uşaklarla konuşurlar. Egemenliğimizle ilgili olarak uluslararası kanunu rahatlıkla çiğnediler. Ne onlar bizle nede biz onlarla konuşuyoruz.
41.Soru
Amerikan askeri kuvvetlerinin Suriye semalarında olduğu gibi Suriye hava kuvvetleri de keza görevini toprakları üzerinde yapıyor. İki taraf arasında hiç bir hadisenin veya karşılıklı ateşte bulunduklarına dair bir olay yaşanmadı. Hiç bir uçak da düşürülmedi. Bu da her iki taraf arasında bir iletişimin bulunduğunu ima ediyor.
Cumhurbaşkanı Esad: Bu doğrudur. Lakin bir kez daha söylüyorum doğrudan bir işbirliği yoktur.
42. soru
Doğrudan. Durum Irak kanalıyla mı oluyor? Bazıları bunu söylüyor.
Cumhurbaşkanı Esad: Üçüncü taraflar kanalıyla çünkü birden çok taraf var. Irak ve başka ülkeler de var. Bu taraflar bazen genel mesajları taşıyor. Lakin taktiksel düzeyde hiç bir şey yok.
43. soru
Öyleyse. Kendileri sizlere “bu akşam saat 10’da Rakka’yı bombalayacağız” demiyorlar. Onun için de sizler o bölgeye yaklaşmıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Esad: Hamle başlamadan haberimiz oldu. Lakin ayrıntılarıyla ilgili hiç bir bilgimiz yoktur.
44. soru
Üçüncü taraflar yoluyla diyalog devam ediyor mu?
Cumhurbaşkanı Esad: Diyalog yoktur. Bilgiler var ancak diyalog yok.
45. soru
Kendileri mi bazı şeyleri bildiriyor?
Cumhurbaşkanı Esad: buna benzer.
46. soru
Sizler de bir şeylerden haberdar ediyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: hayır.
Topraklarımız Üzerinde Bir Şey Yaptığımızda Kimseye Sormaz, Kimseye Haber Etmez Bilakis Yapmak İstediğimizi Yaparız
47. soru
Irak’tan başka hangi ülkeler var?
Cumhurbaşkanı Esad: Topraklarımız üzerinde bir şey yapacağımız zaman hiç kimseye sormaz, kimseye haber vermez bilakis yapmak istediğimiz şeyi yaparız.
48. soru
Örneğin, “Dikkat edin! Bir bölge üzerinde muayyen saatte helikopterimizi görürseniz düşürmeyin” diyor musunuz?
Hayır, taktiksel veya bu derecede üçüncü taraflar kanalıyla dahil bir işbirliğimiz yoktur.
49. soru.
IŞİD’in bombardımana tutulmasının hükümetinize faydası var mıdır. Eski ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, hava darbelerinin sizler açısından faydası olduğuna dair açıklamaları oldu. Kısa bir süre sonrasında da istifa etti. Düşmanlarınızdan kurtarmada yardımcı olacaklarına dair Amerikalıların yaptıkları sebebiyle kendinizi daha güvende mi hissediyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Esad: Bu soru bir önceki sorunla çelişiyor. Daha önce Ilımlılardan kurtulmak için “IŞİD”i destekliyoruz demiştin. Eğer IŞİD’e karşı isek IŞİD’i desteklemiyoruz demektir. Bu böyledir. Ama bu sorun biraz daha gerçekçi cevabım da evet. Daha fazla ciddi, aktif ve yeterli olsaydı biraz faydası olurdu. Ama böyle değildir.
Çevrelediğimiz ve Saldırdığımız Yerlerde Sadece Silahlılar Bulunuyor
50. soru
İnsanlık durumundan biraz bahsedebilir miyiz. Suriye Arap ordusunun kullandığı aktif askeri taktiklerden biri de silahlı grupların elinde bulunan bölgeleri azletmek ve fiili olarak açlığa bırakmak. Ancak bu sivillerin açlığa sevk edilmesine de yol açtı. Bu da savaş kanunlarına aykırıdır. Sivillerin aç bırakılmasını kastediyorum.
Cumhurbaşkanı Esad: Bu doğru değildir. Çünkü silahlı grupların elinde bulundurduğu bölgelerin çoğundan siviller bölgelerimize kaçmıştır. Böylece çevrelediğimiz ve saldırdığımız bölgelerin çoğunda sadece silahlılar bulunmaktadır.
51. soru.
Belki de bölgelerinize kendi istekleriyle gelmediler bilakis çünkü bölgeleriniz şiddetli bombardımana maruz kalıyor. Merkez ile tamamen çelişen Şam Kırsalının bazı bölgelerine gittim. Öyle ki bazı bölgelerde enkazlar 20 metreyi buluyor. Böylece insanların buralardan çıkmaları da garipsenemez.
Cumhurbaşkanı Esad: Hayır. Bu gerçeği yansıtmıyor çünkü herhangi bir şahsın veya ahali ve sakinlerin tepkisi içinde çatışma olabilecek bölgelerden uzaklaşmak ve kaçmaktır. Kendileri bu bölgelerden ordu ile silahlılar arasında çatışmaların yaşanacağını beklediklerinden kaynaklanıyor. O bölgelerden kaçarak hükümete sığınıyorlar.
52. Soru:
Hükümetiniz silahlı grupların kontrolü altındaki bölgelere insani yardımları engelliyor. Dünya Sağlık Örgütünün Suriye Temsilcisi Elizabeth Huff geçen yıl Suriye hükümetinin silahlı grupların kontrolü altındaki bölgelere ambargo uyguladığını söyledi. Bu bölgelerde yaşayan sivillerin sorunlar yaşadıklarını itiraf ediyor musunuz?
El Esad:
Eminim ilk başta Nusra Cephesinin ele geçirdiği ardından da IŞİD’in ele geçirdiği Rakka Kentini biliyorsun…
53. Soru:
Evet…
El Esad:
Peki şu ana dek Rakka Kentine gıda ilaç ve her şeyi gönderdiğimizi, oradaki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığımızı biliyor musun! Bu durumda Suriye’nin herhangi bir yerine insani yardımları nasıl engellemiş oluyoruz!!..
54. Soru:
BM genel sekreterinin insani işlerden sorumlu yardımcısı Valerie Amos geçen Ocak ayının sonlarında yaptıklarından dolayı IŞİD ve diğer örgütlere keskin eleştirilerde bulundu. Fakat aynı zamanda Suriye hükümetinin Şam kırsalı Doğu Ğuta Bölgesine insani yardım konvoylarının girişlerini engellediğini söyledi. Yada en azından girişlerini zorlayan koşullar dayattı. Bu da insani yardımları engelleme anlamına gelmiyor mu?
El Esad:
Sözünü ettiğiniz bu bölgelerin bizzat kendisinden teröristler başkent Şam’ın güvenli sivil yerleşim alanlarını bombalıyorlar. Bu bölgelere silah ve cephanenin girişini engelleyemediğimiz bir zamanda insani yardımları nasıl engeleyebileceğiz!!
55. Soru:
Onların bölgelerine silah ve cephane geçirmeleri yerine gıda geçirmeleri gerektiğini mi kastediyorsunuz?
El Esad:
Hayır demek istediğim şu ki; şayet gıdanın bu bölgelere girişini engelleyebiliyorsak, silahların da girişini engelleyemez miydik.. yani bu durumda silahların girişlerine nasıl izin verelim!!
56. Soru:
Bu savaşı nasıl yürüttüğünüzü bilmiyorum, fakat BM diyor ki…
El Esad:
Evet benim de sormak istediğim bu.. Ben sadece onların açıklamalarında mevcut çelişkilere dikkat çektim. Başka bir değişle şayet silahlıların bulunduğu bölgelere gıdanın girişini engelleyebiliyor olsaydık, silahların da girişini engellerdik. Hükümet olarak da bizim açımızdan şüphesiz ki öncelik silahların girişini engellemektir.
57. Soru:
Öyle ise insani yardım konvoylarının gıyabında sivillerin sorun yaşamaları sizin açınızdan aşılması mümkün olmayan yan zararlar teşkil ediyor…
El Esad:
Hayır bizler gerçekçi yada objektif olmayan açıklamalardan söz ediyoruz. Gerçek olaylar olarak tartışmamız mümkün olmayan açıklamalar… Bildin gibi bu da geçen dört yıllık süre içinde Suriye’ye yönelik propaganda savaşının da bir parçasıydı bunlar..
Dolayısıyla Amos yada başka herhangi bir yetkilinin Suriye’ye karşı yaptığı her açıklamanın doğru olacağı anlamına gelmez.. önce söylediklerinin ne derecede doğru olduğundan emin olmak gerekiyor.. Başka bir değişle propaganda hamlesinin bir parçası mı yoksa politik bir amaç mı taşıyor, bundan emin olmak gerekiyor..
58. Soru:
Günümüzde kendinizde Ortadoğu’da kurtulan en büyük lideri görüyor musunuz? Başkan Obama2011 yılında sizden görevden çekilmenizi talep etti. 2013 yılında da Akdeniz’de Rus bir gemiye kaçtığınıza ilişkin bir dizi rapor yayınlandı. Fakat sizler hala buradasınız, aileniz hala burada.. geçmişe baktığınızda şansın size yardım ettiği ve zafere yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz?
El Esad:
Hayır.. Bunun da bir nedeni vardır.. Öyle ki durum ben ya da benim kurtulmamla ilgili değildir.. Suriye’nin tamamıyla ilgilidir.. Durum terörle, devleti ve başkanı olduğu gibi değiştirmekle ilgilidir.. Onlar hoşlarına gitmeyen her devleti her başkanı değiştirme amacı taşıyor. Asıl mesele ben değil, asıl mesele onların hoşlarına gitmeyen başkan yada devleti değiştirme çabalarıdır. Aslında mesele kişisel de değildir, fakat onlar amaçlarına ulaşmak için her şeyi başkana bağlama ve durumu kişiselleştirmeyi istiyorlar.
59. Soru:
Fakat ne de büyük bir bedel oldu.. Suriye yerle bir oldu.. yüz binlerce kişi de öldü.. Sizler de yöneticiydiniz, dolayısıyla da bir yönetici olarak olanların bir kısmının sorumluluğunu üstlenmeniz gerekiyor…
El Esad:
Evet.. Anayasa ve çalışmanın da ahlakına göre saldırıya maruz kalan ülkemi korumak benim sorumluluğumdur.. Ülkemin saldırıya maruz kaldığı zaman kaçmamam gerekiyor. Ben de bunu yaptım, kaçmadım ve ülkemi savunuyorum..
60. Soru:
Silahlıların ele geçirmiş oldukları Kabun Bölgesinde okulu bombardımana tutulan bir öğretmenle konuştum.. Bombardımanın Suriye ordusu tarafından geldiğini söyledi. Çocukları bu savaşın dışında tutmanın, cumhurbaşkanının sorumluluğu olduğunu söyledi. Onun teröristlerle savaşması gerekiyor, fakat bakın çocuklara ne yaptı.. onları savaştan uzak tutması gerekiyor.. Öğretmen iki taraftan da söz etti, fakat cumhurbaşkanının okulları bombalamaya son vermesi gerektiğini de söyledi.. O öğretmene mesajınız nedir??
El Esad:
Gerçekçi olacaksak okulları bombalamakta hedef ne olabilir!! Hükümet neden okulları bombalasın!!! Bundan kazancımız ne olabilir ki?
61. Soru:
Okulları bombaladınız mı?
El Esad:
Bunu neden yapalım ki!!!.. Hayır kesinlikle hayır… Bunda hiçbir çıkarımız yok.. Vacip ve ahlakı bir kenara bırak da gerçekçi olalım.. Her hangi bir ordunun bir okulu bombalamasından ne gibi bir hedefi yada çıkarı olabilir ki!!!
62: Soru:
Bunu Yaptığınızı inkar ediyor musunuz?
El Esad:
Unutmayın ki okulların yeniden inşası için parayı ödeyecek olan hükümettir.. Yıkılan okulların inşası ve restorasyonu içinde hala büyük paralar ödemekteyiz.. Mantıklı olmak gerekirse ordunun okulları bombalamasında hiçbir çıkarı olamaz.. Fakat bunu da dikkate almak gerekiyor ki birçok bölgede silahlı gruplar okulları boşaltıp karargahlara dönüştürdü.
63. Soru:
Bu durumda… o okulun haklı olmadığını mı söylüyorsunuz?
El Esad:
Bir kez daha tekrar ediyorum… savaş sırasında kurbanların olması farklı.. çünkü her savaşın böyle bir bedeli vardır.. okulların hedef alınması farklıdır.. aralarında büyük bir fark vardır.. okulların hedef alınması imkansızdır.
64. Soru:
Gece sizi endişelendiren şey nedir?
El Esad:
Gece beni endişelendiren şey… normal bir insanı etkileyebilecek birçok şey vardır.. hayat.. kişisel sebepler de olabileceği gibi işimle ilgili bir şey de olabilir…
65. Soru:
işinizle ilgili bir durum olabilir mi?
El Esad:
Herhangi bir şahısta olabileceği gibi işimle ilgili bir durum da olabilir… kişisel bir durum da olabilir… sonuçta ben bir insanım ve insanı etkileyecek her şeyden etkilenebilirim… bütün insanları etkileyen şeyler beni de etkiler…
66. Soru:
katledilenleri hiç düşündünüz m, ya da katledilenlerin ailelerinin çektiği acıyı anladığınız oldu mu, ya da katledilen-yaralananların yaşadıkları acıyı düşündünüz mü hiç?
El Esad:
Bu durumu nerdeyse her gün yaşıyoruz… katledilenler muhalif olsun ya da yandaş olsun… sürekli bu durumu yaşıyoruz… biz insanız.. sürekli kurbanların verildiği ve ölümle ilgili problemler yaşıyoruz.. sevdiklerini kaybeden aileler var… ben de şahsen kendi ailemden, dostlarımdan ve birlikte çalıştığım arkadaşlarımdan sevdiğim birçok insanı kaybettim… biz bu acıyı günlük olarak yaşıyoruz…
67. Soru:
Sayın Cumhurbaşkanı El Esad size çok teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanı Esad: Ben Teşekkür ederim
https://www.youtube.com/watch?v=m_7GS40x1uA
S.Ş. – A.A. – R.H. – M.M.