NEW YORK – Suriye, işgal altındaki Golan’ın topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve zamanaşımıyla sona ermeyen ebedi bir hak olduğu için uluslararası hukukun güvence altına aldığı her şekilde onu tamamen restore edeceğini bir kez daha teyit ederek, 1981 tarihli 497 sayılı Kararın uygulanmasını sağlamak için ve İsrail’in Golan halkına yönelik suçlu uygulamalarını durdurmaya mecbür etmeye, BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırdı.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Bassam Sabbağ, Ortadoğu’daki durumla ilgili bugünkü oturumda konsey başkanlığına sunduğu konuşmada, Filistin toprakları, Suriye Golanı ve Güney Lübnan’daki Şebaa çiftliklerinde devam eden İsrail işgalinin, Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği sağlama sorumluluklarını yerine getiremediğini ve İsrail işgal teşkilatını uluslararası iradeye boyun eğmeye ve Arap topraklarını işgaline son vermeye mecbur edemediğini bir kez daha hatırlattığını söyledi. Bu bağlamda Sabbağ, bunun, bölgemizde devam eden istikrarsızlığın ana faktörü olduğunu ekledi.
Sabbağ, ABD’nin başta olmak üzere Güvenlik Konseyi’nin bazı kalıcı üyelerinin, son elli yılda tüm yeteneklerini İsrail işgalini desteklemeye, korumaya ve işgal altındaki topraklarındaki Arap halkımıza karşı suçlu ve baskıcı sistematik uygulamalarını örtbas etmeye adadıklarını belirtti.
Sabbağ, ABD’nin İsrail işgal teşkilatına yönelik bariz önyargısının, Suriye ve bununla birlikte üye devletlerin ezici çoğunluğu tarafından şiddetle kınanan tek taraflı, kışkırtıcı ve yasadışı tedbirler alan önceki yönetimde benzeri görülmemiş bir düzeye ulaştığına dikkat çekerken, bu ülkelerin, Donald Trump yönetiminin işgal altındaki Suriyeli Golan ve işgal altındaki Kudüs ile ilgili açıklamasının, dünya halklarının kaderini belirleyecek siyasi, hukuki veya ahlaki kapasitesi olmayan bir parti tarafından yapılan tek taraflı eylemler olduğunu teyit ettiklerini sözlerine ekledi.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, ABD’nin İsrail işgal varlığına verdiği destek ışığında Güvenlik Konseyi’nin sorumluluklarını yerine getirememesinin işgalin, Kuvvetler Ayrılığı Anlaşmasına ilişkin Güvenlik Konseyi’nin 1974 tarihli 350 sayılı Kararına ihlal olarak Suriye topraklarına yönelik saldırılarını sürdürmeye teşvik ettiğini belirtti.
Sabbağ, 27 Ağustos 2014’ten beri İsrail işgalinin, işgal altındaki Golan’daki halkımızın anavatanlarıyla iletişim kurması için arter olan Kuneytra geçişini kapatmaya devam ettiğini belirterek, bunun, uluslararası toplumun kapıyı derhal açması için işgalci güç olarak “İsrail”e baskı yapmasını gerektirdiğine işaret etti.
Öte yandan Sabbağ, İsrail işgalinin işgal altındaki Suriye Golan halkına yönelik ihlallerini kınamasını ve işgalin izlediği sömürgeci ilhak ve yerleşim politikalarını kınamasını yenilediği İnsan Hakları Konseyi’nin son kararını hatırlattı.
Sabbağ, İnsan Hakları Konseyi kararının işgal altındaki Arap topraklarındaki İsrail yerleşim birimlerinin yasadışı olduğunu yeniden teyit ettiğini ve İsrail’in 1967’de işgal ettiği toprakları işgal etmesine son verilmesi çağrısında bulunduğunu belirtti. Kararda ayrıca devletleri ve uluslararası örgütleri, işgal altındaki Arap topraklarında İsrail işgal teşkilatı tarafından alınan yasadışı uygulamaların ve önlemlerin tanınmasını sağlayacak hiçbir önlem alınmamasını sağlamaya da çağırdı.
Sabbağ, Sekreterya’nın, işgal altında yaşayan halkımıza yönelik tehlikeli gerçekleri, İsrail’in sistematik uygulamalarını ve ihlallerini ve bu ihmalin uluslararası barış ve güvenlik üzerinde yaratabileceği tehlikeli yansımaları görmezden gelmeye devam eden raporlarından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, Suriye’nin Ortadoğu’daki BM elçisi Tor Wennesland’ı kendisine emanet edilen görev süresine uymaya ve işgal altındaki Suriyeli Golan’daki duruma gereken ilgiyi göstermeye Bir kez daha çağırdığına işaret etti.
Son olarak Sabbağ, Suriye’nin Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve başkenti Kudüs olmak üzere tüm ulusal topraklarında bağımsız devletlerini kurma ve 1948 tarihli 194 sayılı Karar uyarınca mültecilerin evlerine dönme haklarını sağlama hakkını desteklediğini vurguladı.
P.M.