Türkiye, Suriye’de Kanların Akıtılması Suçunda Ortaktır

ŞAM – Cumhurbaşkanlığı Siyasi ve Basın Danışmanı Büseyna Şaban, Suriye’nin Moskova’da düzenlenecek ve Suriye-Suriye konferansının temellerini ele alacak toplantıya katılmayı kabul ettiğini belirtti.

Şaban, toplantının istişare ve hazırlık toplantısı olduğunu bunun gereğince bütün herkesin yani devlet ile muhalefetin yuvarlak masa etrafında oturacaklarını bütün herkesin istişarelerde bulunarak diyalog konferansının bu istişareler gereğince düzenlenmesi zorunluluğu temellerini ele alacaklarını ifade etti.

Şaban dün gece el Mayadin kanalının kendisiyle düzenlediği röportajda, öne sürülenin hükümet ve halk ile Moskova ve Suriye’de muhalefeti temsil edenler arasında bir diyalog olduğunu ve Suriye’nin Suriye-Suriye diyalogunu onayladığını belirterek Cenevre’de olandan daha fazla umudun bulunduğuna işaret etti.

Cenevre’deki problemin muhalefet tarafının Suriye’yi hedef alanlarla her gün bir araya geldiğini ve ne konuşması gerektiğini söylediğine dikkat çekerek, Suriye devletinin Suriye’ye olan özeni ile Suriye’ye karşı olan bazı taraflarla koalisyon kuranlar arasında kıyaslama yapılamayacağını vurguladı.

Amerikalıların şaşkın olduklarına ve Rusya’nın Moskova toplantısında ne yapacağını bekleyip bu diyaloga yönelik tutumlarını ilan edeceklerine işaret eden Şaban, Amerikalıların toplantı eseri durumu münasip görüp çıkarlarına hizmet ettiğini görmeleri halinde toplantıya katılabileceklerini, ancak münasip görmemeleri halinde muhalif bir görüş ilan edebileceklerini bu yüzden de ABD’nin bugüne kadar Moskova’daki diyalog hususunda resmi olarak görüş ilan etmediğini belirtti.

Şaban, Norveç’te Jefry Filtman ve Amerika eski başkanlarından Jimmy Carter ile görüşmelerinde Amerikalıların en azından Suriye’de işledikleri hataları yeni yeni anlamaya başladıklarını sezdiğini, yürüdükleri yolun da kendilerini hiç bir yere vardırmayacağına ikna olduklarını belirterek, Filtman’ın muhalefetten umutsuz olduğunu, ve kendisine Başkan Esad’ın baki olduğunu lakin işbirliği yapma yolu aramak istediklerini söylediğini Carter’ın ise Amerika’nın tutumunu değiştirmesine çok hevesli olduğunu ve bir konferansta Amerikan yönetimine Başkan Esad’ın görevini bırakmasını talep etmemeleri nasihatinde bulunduğuna dikkat çekti.

Amerikalıların yol aradıklarına ancak hangi yoldan yürüyeceklerinden emin olmadıklarını söyleyen Şaban, biz Araplar olarak batının her zaman açık, bilen ve hazır olduğunu düşündüğümüz yönünde bir problemimizin olduğuna ancak bunun hatalı olduğunu ve batılıların şaşkın olduğunu ifade etti.
Şaban, uluslararası hareket ve ortamın dünyanın Suriye’nin tutumunu idrak etmeye ve takdir etmeye başladığı müjdesi verdiğine dikkat çekti.

Suriye’nin kimliğini hedef alan bu savaşla mücadelede Suriye halkı, ordusu ve hükümetinin edasının onur verici olduğunu vurgulayan Şaban, Suriye’nin bugün bütün alanlarda siyasi ve askeri açıdan daha rahat olduğuna işaret etti.

Fabrika, okul, çarşı, insan ve petrol borularını yıkanların muhalefet olarak adlandırılamayacağını, dünyanın neresinde olursa olsun muhalefetin vatana özen gösteren muhalefet olduğuna dikkat çeken Şaban dünyada silahlı muhalefet, öldüren ve yıkan muhalefetin bulunmadığını vurguladı.

Suriye’de yabancı tekfiri teröristlerin sayısı ve ülkelerine dönüşlerine yönelik endişeleriyle ilgiliyse Şaban, hiç bir insanın suç işledikleri bölgelerdeki varlıklarının tabiatı sebebiyle teröristler hakkında belirli bir rakam vermesinin mümkün olmadığını ancak mevcut olan son bilgiler dahilinde sayının 20 bin olduğu Arapları da katmak suretiyle Suriye’de savaşan Arap ve yabancı sayısının 60 bin olacağını ifade etti.

Siyasi işbirliği olmadıkça batı ve ABD ile güvenlik işbirliğini Suriye’nin reddettiğini açıklayan Şaban, IŞİD terör örgütüne karşı hava bombardımanlarıyla ilgili olarak bir mekanı bombalamak istediklerinde kendilerine ihtarın yapıldığına işaret etti.

Uluslararası ve bölgesel olarak Suriye’den her zaman istenilenin bir direniş ülkesi olmaması, ideolojik bir ordusunun bulunmaması ve bağımsız karara sahip olmaması olduğunu belirten Şaban, bu savaşta temel hedefin karar bağımsızlığı ve irade bağımsızlığı olduğunu dile getirdi.

Türkiye Rejimi Osmanlı Penceresinden Bakıyor

Şaban Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin Suriye halkına yönelik terör çetelerini destekleme tutumlarını değiştirmediklerini belirtti. Türkiye’de Recep Tayyib Erdoğan rejiminin sadece Suriye’ye değil, tüm bölgeye Osmanlı hayalleri ve penceresinden baktıklarına dikkat çeken Şaban; Suriye’de yaşananların Suriye ve halkına karşı Osmanlı düşmanlığı ve saldırıları olduğunu ifade etti. Şaban öyle ki dünyanın her yerinden gelen terör çetelerin barınak, silah ve parayla desteklenmeleri ardından Suriye’ye girişlerini temin edenlerin kesinlikle Suriye’de kanların akıtılmasına ortak olduklarını vurguladı.

Türkiye rejiminin terör çeteleri aracılığı ile Suriye halkının mallarını, fabrikalarını ve petrollerini yağmalayıp çaldığına dikkat çeken Şaban; Türkiye’nin bu yasa ve insanlık dışı eylemlerden milyarlarca dolar elde ettiğini ifade etti.

Mısır konusunda ise Şaban; Mısır ve Suriye’nin iki kardeş ülke olduğunu, dolayısıyla da sürekli olarak Mısır konusunda olumlu davrandığını ifade etti.

Check Also

Rus Ordusu, Kiev Güçlerinin Mevzilerine Ve Yabancı Paralı Askerlerin Konuşlanma Noktalarına Saldırılar Düzenledi

MOSKOVA (SANA) –  Nikolaev Bölgesindeki gizli eylem gruplarının koordinatörü Sergey Lebedev, Rus ordusunun Ukrayna kuvvetlerine …