TAHRAN – Uluslararası İslam Birliği Konferansının 21. dönem çalışmaları Baş Müftü Ahmet Bedreddin Hassun başkanlığındaki Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin katılımıyla bugün İran’ın başkenti Tahran’da çalışmalarına baladı.
“‘İslam Ümmeti Birdir… Meydan Okumaları ve Mekanizmalar’ ” başlığı altında düzenlenen konferansa dünyanın dört bir yanından 67 ülkeden heyetler katılıyor.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konferansın açılış konuşmasında, İran’ın topraklarını işgalci ve gaspçılardan kurtarmak isteyen ülke ve halkların yanında durduğunu belirtti.
Ruhani, terör ve terörist saldırılarına ve kanlı uygulamalarına maruz kalan ülkeleri desteklediğini bir kez daha vurgulayarak bütün Müslümanları İslam dünyasının maruz kaldığı meydan okuma ve tehlikelere karşı sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.
Ruhani tekfiri terör örgütlerinin Suriye ve Irak halkları hakkında işlediği vahşi ve insani olmayan uygulamaları, kilise ve camilerle birlikte hayata ve uygarlığa dair bütün her şeyi yıkma uygulamalarını kınayarak, Filistin, Suriye, Irak ve Lübnan’ın İslam dünyasının sessizliği ortamında savaş ve yıkıma maruz kalmasının İslam dünyasında kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Birliği sağlamak için çıkarlar ve ortak tehditleri tanımamız gerektiğini söyleyen Ruhani: “Halep, Musul ve Lübnan’da meydana gelen yıkımları Riyad, Ürdün ve Pakistan’da olduğunu varsaysaydık birlik sağlanırdı, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların dertlerini dertlerimiz olarak varsaysaydık İslam birliğini sağlardık” dedi.
Hassun: Suriye Dünyanın En Büyük Terör Saldırısına Maruz Kalmıştır
İran Başkanı Ruhani’nin ardından kürsüye çıkan Cumhuriyet Müftüsü Hassun; Suriye’nin dünyanın en büyük terör saldırısına maruz kaldığını dile getirerek 83 ülkeden toplanan tekfirci, azılı katil teröristlerin Suriye halkına karşı büyük katliamlar işlemeye devam ettiklerini belirtti.
Suriye, Lübnan ve Irak’ın bu süreçte tekfirci teröre maruz kalmasının temelde İran’ı abluka altına almayı amaçladığına işaret eden Hassun; Dünya İslam Birliği, Mekke Ulema Birliği ve Mısır El Ezhar Zirvesine aynı safta birlik ve bütünlük içerisinde yer alma çağrısında bulundu.
Nüfusu 23 milyonu geçmeyen Suriye’ye karşı 83 devletin birleştiğine dikkat çeken Hassun; 83 devletin Suriye’deki mescit, kilise, türbe ve bütün insanlara karşı 4 yıldır süren vahşi saldırılarına rağmen Suriye’nin direnişinin kırılmadığının altını çizdi.
Yaşanmakta olan krizin ilk günlerinden itibaren Suriye halkının ve yönetiminin yanında duran İran halkı ve yönetimine teşekkürlerini sunan Hassun; “Şiarımız; ortak düşman olan İsrail’e karşı zaferdir. Arap ve İslam dünyasının sadece İsrail’e karşı değil İsrail’in arkasında duran ABD gibi güçlere karşı da bir zafere doğru ilerliyor. Gazze zaferi Filistin halkının kanı, İran silahının desteği ve Suriye’nin düşünsel desteği ile kazanılmıştır…” dedi.
Zarif: Suriye ve İran Arasındaki Stratejik İlişkinin Geliştirilmesi Gerekiyor
Konferansın ardından Cumhuriyet Müftüsü Hassun ile bir araya gelen İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif; Suriye ve İran arasındaki stratejik ilişkinin geliştirilerek daha üst seviyelere çıkartılması gerektiğini ifade etti.
IŞİD isimli terör örgütü aracılığıyla bugün bölgeyi fitne, ayrımcılık, mezhepçilik ve tekfircilik gibi kavramlarla tehdit eden tehlikenin sadece Suriye ya da Irak’ı hedef alan bir tehlike olmadığını dile getiren Zarif; bu tehlikenin karşısında daha güçlü bir duruş için bilgi, askeri ve siyasi çabaların birleştirilmesi çağrısında bulundu.
Öte yandan Suriye ve İran arasındaki ilişkilerin birçok alanda başarılı bir seyir izlediğine dikkat çeken Hassun; Suriye halkı adına iran halkı ve yönetimine desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu.
Suriye’nin, halkın direnişi ve dostlarıyla birlik içinde oluşu sayesinde teröre ve bütün düşmanlara karşı muazzam bir zafer kazandığına dikkat çeken Hassun; işgal ya da terör şeklinde zuhur etse de bölgenin tek bir düşmanı bulunduğunu ve bu düşmana karşı kazanılacak her zaferin bölgenin zaferi olacağının altını çizdi.