Türkiye’den Geçen Teröristlerin Sayısı Azalmadı

NEW YORK – Suriye’nin BM’deki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; uluslararası terörü destekleyen kimi devletlerin uluslararası IŞİD terör örgütüne karşı ortak mücadele kapsamındaki her çabasını sabote ettiğini dile getirerek Güvenlik Konseyinin terörü destekleyen hükümetlere karşı hiçbir icraatta bulunmadığını belirtti.

Güvenli Konseyinin “Terörün Uluslararası Barış ve Güvenliği Tehdidi” ile ilgili dün Çarşamba günü düzenlediği toplantıda konuşan Caferi; kimi alt komisyonların izlediği sansür politikasının BM çalışmalarını gölgelediğine işaret ederek Suriye’nin 2540 nolu karara ilişkin sonuncusu 22.10.1014 tarihinde göndermiş olduğu çok sayıda resmi mektupların hiçbirinin yanıtlanmamasının söz konusu sansürün kanıtı olduğunu belirtti.

Kimi Üst Düzey Sorumlular Hala “Silahlı Muhalefet” İsimlendirmesini Kullanıyor

Gönderilen resmi mektuplara IŞİD terör örgütünün Suriye’de Ayn el Arab bölgesinde yakıcı kimyasal madde içerikli füzeler kullandığını kanıtlayan görüntüler de eklenmiş olduğunun altını çizen Caferi; BM Genel Sekreterliği üst düzey kimi sorumluları ve sözcülerinin, 1267 nolu karar kapsamında oluşturulan terör örgütleri listesinde ismi geçen örgütlerle ilgili konuşmalarında hala “Silahı Muhalefet”  isimlendirmesini kullanmaya devam ettiklerine dikkat çekti.

Caferi; söz konusu sorumlu ve sözcülerin, Suriye’nin BM Genel Sekreterine takdim ettiği bütün resmi mektuplara rağmen aynı üslubu sürdürmesinin sorgulanması gereken bir tutum olduğunu ibraz etti.

Son üç ayda kimi devletlerin uluslararası sorumluluklarını yerine getirmeye başladığını ancak kimi başka devletlerin ise BM’nin ilan ettiği çizginin dışına çıkarak Güvenlik Konseyinde tartışma gereği hissetmeden Suriye ve  Irak’da IŞİD terör örgütüne hedef alan askeri vuruş yaptıklarına değinen Caferi; bütün bunların Suriye’nin işbirliği ve koordinasyon çağrıları yapmasına rağmen devam ettiğinin altını çizdi.

Bombardımanın Başlamasından İki Ay Sonra Türkiye Sınırından Geçiş Yapan Teröristler Azalmadı

IŞİD terör örgütünü hedef alan havadan askeri vuruşların başlamasının üstünden iki ay geçmiş olmasına rağmen Washinton Post ve diğer ABD’li gazetelerde Türkiye sınırından aylık ortalama binden fazla yabancı teröristin Suriye ve Irak’a geçiş yaptığı yönünde haberler yayınlanmaya devam ettiğini vurgulayan Caferi; süren hava bombardımanına rağmen bu ortalamanın değişmemesinin oldukça dikkat çekici olduğunu beyan etti.

New York Times Gazetesinin 3.11.2014 tarihili sayısında yetkili isimlerin anlatımlarına dayanarak yayınlanan “Koalisyon Güçlerinin IŞİD terör örgütünü Irak’tan Çıkartma İmkanı” ile ilgili habere işaret eden Caferi; IŞİD’i Irak’tan çıkarmanın belli bir görev olduğunu ve Suriye’nin bu görevi onayladığını ancak IŞİD’i çıkarmanın IŞİD’e bağlı teröristlerin Suriye topraklarına geçmesi anlamına geleceğini ve bunun yerine IŞİD’in tamamen yok edilmesi yönünde çaba harcamak gerektiğini ifade etti.

Bununla birlikte Koalisyon Güçlerinin petrol, doğalgaz kuyuları ve bu kuyulara bağlı alt yapıyı hedef almalarının Suriye halkına zarar verdiğini dile getiren Caferi; ayrıca bu durumun ciddi bir ekonomik zarar ve ulusal kaynakların tahribatına yol açtığını belirtti.

Güvenlik Konseyindeki Suriye Komisyonunun, BM’nin, terörü destekleyen devletlerin faaliyetlerini önleme misyonunu aktif bir şekilde yerine getirmediği kanaatinde olduğunu ifade eden Caferi; kimi devletler tarafından desteklenen teröristlerin, zorla kaçırdığı kadınları Suudi Arabistan’da köle pazarında satan, ABD’li gazetecilerin, Hıristiyan din adamlarının ve daha birçok masum insanın başını kesen azılı katiller olduklarını hatırlatarak bütün bunlardan çıkar sağlayan tek gücün İsrail olduğunu hatırlattı.

Suriye Güvenlik Konseyi Kararlarından Önce de Sonra da Terörle Mücadeleyi Sürdürüyor

Suriye’nin, Güvenlik Konseyi tarafından alınan 2178 ve 2170 nolu kararları memnuniyetle karşılayarak uygulanmaları çağrısında bulunduğuna dikkat çeken Caferi; Suriye’nin bu kararlardan önce de terörle mücadele ettiğini ve sonrasında da terörle mücadeleye devam edeceğini vurguladı.

Elinde, yakalanmış bir teröristin 25.5.2012 tarihinde Huvla bölgesinde silahlı terör grupları tarafından düzenlenen katliama ilişkin itiraflar bulunduğunu dile getiren Caferi; itiraflarda katliam tarihinin, Güvenlik Konseyinin Suriye ile ilgili toplantısından kısa bir süre önce olarak özellikle ayarlandığının ifade edildiğini aktardı.

Fransa’nın Güvenlik Konseyi Temsilcisinin, IŞİD’in, “Suriye Sistemi” olarak nitelendirdiği gücün gölgesinde büyüdüğü şeklindeki beyanını şaşkınlık verici olarak nitelendiren Caferi; bir devletin Güvenlik Konseyindeki temsilcisinden objektif olmaktan böylesine uzak bir beyan işitmenin üzüntü verici bir durum olduğunu ekledi.

Check Also

Nuseyrat Kampında Yerinden Edilmiş Kişilerin Kaldığı Bir Okula Düzenlenen İşgal Saldırganlığında 12 Şehit

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – İsrail’in, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat kampında yerinden edilmiş kişilerin kaldığı …