Türkiye ya da ABD’nin Suriye’nin Hiçbir Bölgesi İçin Müzakerelerde Bulunma Hakları Yoktur

ŞAM – Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid Muallim; Suriye’de mevcut anayasayı tartışacak komitede hükümetin desteklediği adayların listesini büyükelçilikler aracılığı ile Rusya ve İran hükümetlerine teslim etmenin, bu iki ülkenin Astana sürecinde garantör ülkeler olmaları babında geldiğini belirtti.

Başkent Şam’da bugün basın toplantısı düzenleyen Muallim; Suriye devletinin anayasayı tartışacak komitede yer almaları için 50 üyenin adını gönderdiğini ifade etti. Komite üye sayısının belirlenmesi halinde Suriye devletine tabi üye sayısının çoğunluk olacağına dikkat çeken Muallim; komitede karar alma mekanizmasının ise toplu oy ile olacağını açıkladı.

Suriye’de mevcut olan ve 2012 yılında referandum ile halk tarafından kararlaştırılan anayasanın bölgede mevcut en iyi anayasa olduğunu belirten Muallim; komitenin görevinin mevcut anayasayı tartışmak olduğunu kaydetti. Muallim, bunun da Soçi Konferansında kararlaştırıldığını söyledi.

Muallim; BM Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın misyonunun sadece ve sadece komitenin anayasayı tartışma icraatlarını kolaylaştırmak olup bundan öteye gitmeyeceğini vurguladı.

İran’ın krizin başından beri Suriye’nin yanında olduğunu ve gerekli desteği temin ettiğini ifade eden Muallim; Suriye’nin yardım ve desteğinden dolayı İran hükümeti ve halkına şükranlarını kaydetti. Muallim İran’ın, uluslar arası ve bölgesel destek ve finans alan teröre karşı savaşında Suriye’ye yardım ettiğini ifade ederken, fakat Suriye toprakları üzerinde İranlı askerlerin bulunmadığını, sadece Suriye ordusu ile birlikte çalışan İranlı müsteşarların bulunduğunu vurguladı.

İran’ın Suriye’deki varlığının Suriye hükümetinin resmi talebi ve onayı ile olmasıyla tamamen kanuni ve meşru olduğunu ifade eden Muallim; ABD, Fransa ve Türkiye’nin ise tam tersine gayrı meşru olup kanunlara aykırı bir şekilde Suriye’ye girdiklerini kaydetti.

ABD güçlerinin Suriye’deki varlığının açık ve net bir şekilde uluslar arası kanun ve kararlara ihlal teşkil ettiğini belirten Muallim; bu güçlerin Tenf veya Suriye’de bulundukları her karış topraktan çekilmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Muallim Suriye’nin egemen ve bağımsız bir devlet olduğunu, dolayısıyla teröre karşı savaşında istediği ve uygun gördüğü herkesle savaşma hakkına sahip olduğunun altını çizdi.

Mülkiyet kanunu konusundaki yeni düzenlemeler konusunda ise Muallim; terör örgütlerin bulundukları bölgelerde tüm tapu ve emlak sicillerini yakıp özel mülklere ilişkin sahte belgeler düzenlemeleriyle bu düzenlemelerin kaçınılmaz hale geldiğine dikkat çekti.

Muallim terör saldırıları sonucunda yurtiçi ya da yurtdışına tehcir edilen Suriyeliler konusunda Suriye devletinin herkesten daha fazla bu vatandaşlara önem verdiğini vurgularken, geri dönmek isteyen Suriyelilere gerekli tüm destek, yardım ve kolaylığın sağlanacağını belirtti.

Suriye’nin güneyinde uzlaşma konusunda çıkan haberler konusunda ise Muallim; ABD güçlerinin Tenf Bölgesinden çekilmeleri öncesinde bu konuda çıkan haberlere inanmama çağrısında bulundu.

Muallim İsrail’in Nusra Cephesi ve diğer terör örgütlere muhtelif tür desteği ile 1974 yılında imzalanan güçleri ayırma anlaşmasını ihlal ettiğine dikkat çekerken, İsrail’in teröre desteği ile kendine güvenlik çemberi dayatmaya çalıştığını söyledi.

Suriye’nin topraklarına giren Türkiye güçlerini işgalci güçler olarak gördüğünü vurgulayan Muallim; Türk güçlerinin Suriye’deki varlığının uluslar arası kanunlar ve kararlara aykırı olduğunun bir kez daha altını çizdi. Muallim Suriye topraklarını işgal eden ve terörü destekleyen Türkiye ve ABD gibi devletlerin Suriye’nin herhangi bir bölgesi konusunda müzakerelerde bulunma hakkı ya da yetkisine sahip olmadığını, Suriye’nin istisnasız her karış toprağını işgal, terör ve destekçilerinden kurtaracağının altını çizdi.

Muallim Rakka Kentinin tüm Suriyelilerin gönlünde yer aldığını ifade ederken, kentin halkına yabancı tüm güçlerden temizlenip yeninden onarılacağının altını çizdi.