ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Suriye’de teröre karşı savaşta ve siyasi çözüm sürecinde her ilerleme sağlandığında ABD ve müttefiklerinin yanı sıra bölgedeki edatlarının teröre desteklerini arttırıp çözüm sürecini engellemeye ve savaşın süresini uzatmaya çalıştıklarını belirtti.
Her İlerlemede ABD Müttefikleri ve Edatlarıyla Birlikte Çözümü Engellemeye Çalışıyor
Rusya’nın RT Kanalına röportaj veren el Esad; Şam ve kırsalında teröre karşı sağlanan önemli zaferlerden sonra savaşın son bulmasına ne kadar yaklaşıldığı sorusunu cevapladı.
El Esad Suriye’nin radikal terörle mücadele ve siyasi çözüm çabalarında her ilerleme sağladığında ABD ve müttefiklerinin yanı sıra bölgedeki edatlarının savaşın sonlandırılmasını engelleme çabalarını yoğunlaştırdıklarını belirtti. Bu bağlamda daha fazla teröristleri Suriye’ye seferber ettiklerine dikkat çeken el Esad; Suriye ve ordusuna karşı da provokasyon ve gerçekleri çarpıtma hamlelerini de arttırdıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’de teröre desteğin sonlandırılması ve dış müdahale ve provokasyonun kesilmesi halinde maksimum bir yıl süre içinde Suriye’de çözümün sağlanıp güvenlik ve istikrarın sağlanabileceğini bir kez daha kaydetti.
Sözlerine devam eden el Esad her şeye rağmen durumların savaşın son bulmasının yakınlaştığına işaret ettiğini söyledi.
Uzlaşmanın Sağlanamadığı Zaman Savaş Kaçınılmaz Olur
Suriye’nin istisnasız tüm bölgelerinin askeri yöntem ile kurtarılması konusuna ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin ilk baştan beri savaşı değil de uzlaşmayı tercih ettiğini belirtti.
El Esad fakat IŞİD ve Nusra Cephesi gibi radikal terör örgütleri ile uzlaşmanın mümkün olmadığını, radikal teröristlerin karanlık ideoloji ve şiddetten başka bir şey bilmediklerini ifade etti. Bir kısım örgütlerin de dış güçlerin provokasyon ve yönlendirmeleriyle hareket ettiklerine dikkat çeken el Esad; dolayısıyla savaşın bazen kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Suriye’nin birçok bölgede uzlaşma yönteminde başarılı olduğunu ifade eden el Esad; fakat radikal teröristlerin bulundukları bölgelerde durumların farklı olduğunu, diyalog ve uzlaşmayı reddeden bu bölgelerdeki teröristlere karşı askeri yöntemin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Hiçbir Bölge Suriye Hükümetinin Kontrolü Dışında Kalmayacak
On binlerce azılı teröristin İdlib’e gönderilmesi ve Suriye’nin herhangi bir bölgesinin kontrol dışında kalmasına izin verilip verilmemesi konusunda bir soruya cevabında el Esad; kuşkusuz ki Suriye’nin hiçbir karış toprağının hükümetin kontrolü dışında kalmasına izin verilmeyeceğini belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; İdlib’in 2015 yılında Türkiye rejiminin desteği ile Kaide Örgütünün Suriye kolu olan ve uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi çoğunluklu terör örgütleri tarafından ele geçirildiğine dikkat çekti.
El Esad daha sonra farklı bölgelerde yoğun bir şekilde uzlaşma çabaları başlatıldığını ifade eden el Esad; teröristlerin genelinin uzlaşmalarda İdlib’e gitme arzusu sergilediklerini söyledi. Farklı isimler altında faaliyet gösteren tüm terör örgütlerin uzlaşmalarda Nusra Cephesinin ele geçirmiş olduğu İdlib İline gitmeyi tercih etmelerinin tümünün aynı ideolojiyi taşıdıklarına bir kanıt teşkil ettiğini belirten el Esad; Suriye’nin hiçbir teröristi İdlib’e göndermeyi tercih etmediğini, kendilerinin bunu istediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı el Esad bir diğer önemli noktanın ise terör örgütleri ve işverenleri dış güçlerin Suriye ordusunun dikkatini birçok bölgeye çekmek istediklerini belirtti. Suriye’nin ise bunun tersini planladığına ifade eden el Esad; herhangi bir ordunun birçok cephede savaşması yerine belirli ve sayılı cephelerde savaşmasının daha mantıklı olduğunu kaydetti.
El Esad tüm teröristlerin İdlib’e gitmeyi tercih ettiklerini, Suriye’nin de birçok cephede savaşmak yerine bir veya birkaç cephede savaşmayı uygun gördüğünü ifade etti.
Devlet Kontrolündeki Bölgelerde Tüm Mezhepler Birlik Beraberlik İçinde Yaşıyor
Kendisinin Sünnilere karşı savaştığına dair yayılan düşünce konusunda bir soruya cevabında el Esad; Suriye’de olayların ilk başından beri hem yerel hem de uluslar arası düzeyde mezhepsel fitne ve savaşın yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
El Esad dış güçlerin Suriye’de mezhepsel bölünme yaratmaya çalıştıklarını, asılsız iddialar ve uydurma haberlerle bunu provoke ettiklerini kaydetti. Suriye’de etnik ve mezhepsel bir savaş olduğu izlenimi yaratmaya çalıştıklarını ifade eden el Esad; bu asılsız ve gerçek dışı iddialarında başarısız olmalarına rağmen bu yönde çabalarını sürdürdüklerini belirtti.
El Esad bu yöndeki propaganda ve yalanlarından amacın dünya genelinde mezhepsel provokasyon ve duygu sömürüsü yapıp daha fazla teröristi Suriye’ye seferber etmek olduğunu söyledi.
Fakat Suriye’deki savaşın mezhepsel olmadığını, yaşananların halk savaşı olmadığı ve hiçbir mezhebin herhangi bir mezhebi yok etmesinden ibaret olmadığının gayet net ve açık görüldüğünü belirten el Esad; sahadaki durumların bunu net bir şekilde gösterdiğini söyledi. Devletin kontrolü altındaki bölgelerde tüm mezheplerin birlik beraberlik içinde yaşadıklarına dikkat çeken el Esad; mezhepsel savaşın olduğu durumlarda bir bölgede istisnasız tüm mezhepleri ve bileşenleri görmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Amaç Mümkün Olduğunda Kanların Akıtılmasını Azaltmaktır
Suriye ordusunun teröre karşı büyük zaferler kazanmasına rağmen bazı bölgelerde uzlaşmanın tercih edilme nedenine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin her daim mümkün olduğunda kanların akıtılmasını azaltmaya çalıştığını belirtti.
Dolayısıyla siyasi yollarla çözüm amaçlı her çaba ve girişime olumlu yaklaştığını belirten el Esad; uzlaşma yoluyla birçok bölgede güvenlik ve istikrarın sağlandığını, bu gibi fırsatların da kesinlikle değerlendirildiğini ifade etti.
Devlete karşı savaşanların tümünün aynı koşullarda olmadığını belirten el Esad; bir kısmının ideolojik, bir kısmının maddi, bir kısmının da oyuna getirilip daha sonra geri adım atamadıklarına işaret etti. El Esad dolayısıyla silah bırakmak isteyenlere gerekli fırsatı vermenin gereğini belirtti. Bir kısmının ise silah zoruyla devlete karşı provoke edildiklerini kaydeden el Esad; devletin barışçıl ve hoş görülü olması gerektiğini ifade etti.
DSG’nin Önünde İki Seçenek Var
ABD ve ona tabi silahlı gruplarla nasıl davranılacağı sorusuna cevabında el Esad; ABD’nin daha önce Kaide Örgütünün Suriye kolu olan ve uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesini desteklediğine dikkat çekti.
El Esad Nusra Cephesinin gerçeğinin deşifre edilmesi ve iddia edildiği gibi ‘ılımlı muhaliflerden’ ibaret olmadığının deşifre edilmesi ardından ABD’nin ‘Demokratik Suriye Güçleri’ yada kısaca ‘DSG’ olarak adlandırılan silahlı grupları edat olarak kullanmaya başladığını kaydetti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’nin terörle mücadeleye devam etmesinin yanı sıra DSG ile çözüm arayışında olduğunu belirtti. Bunların önünde iki seçenek olduğunu ifade eden el Esad; genelinin Suriyeli olmasıyla vatanlarına karşı edat olarak kullanılmayı kabul etmemelerinin beklendiğini ifade etti.
El Esad DSG ile müzakerelerin başlatıldığını açıklarken, geneli Suriyeli olan bu güçlerin vatan çıkarları doğrultusunda hareket edip Amerikalılara güvenmemeleri ve yabancıların elinde kukla olmayı kabul etmemeleri gerektiğini belirtti. Dolayısıyla barışçıl seçeneği tercih edip birlik beraberlik içinde yaşamayı tercih etmeleri gerektiğini ifade eden el Esad; aksi halde bulundukları bölgelerin tümünün askeri yollarla kurtarılacağının altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; gerek ABD güçlerinin varlığında gerekse yokluğunda Suriye topraklarının tamamının devlet kontrolünde olacağına vurgu yaparken, askeri yöntemin gerekli olduğu yerde bu yöntemden hiçbir koşul altında vazgeçilmeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin her karış toprağını kurtarıp egemenlik ve güvenliği sağlamasının mutlak bir gereklilik ve sorumluluk olduğunu, ABD güçleri ya da başka herhangi bir yabancı gücün Suriye topraklarından çekilmeleri gerektiğinin altını çizdi.
İsrail’in Tehditleri Düştükleri Histerik Durumu Yansıtıyor
İsrail’in Suriye’ye tehditlerine ilişkin soruya cevabında el Esad; İsrail’in on yıllardır Suriye ve halkına tehdit savurduğunu belirtti. El Esad İsrail’in on yıllardır öldürme, yıkma ve işgal saldırılarında bulunduğunu, bunun korkusuyla yaşamanın artık sona erdiğini ifade ederken, şu an savurdukları tehditlerin içine düştükleri çıkmazlık ve histerik durumu yansıttığının altını çizdi.
İsrail’in edatları ve sevdikleri teröristleri kaybettiklerine dikkat çeken el Esad; İsrail’in sevip desteklediği Nusra Cephesi ve IŞİD’in Suriye ordusu karşısında yok edilmeleriyle histerik bir duruma düştüğünü, Suriye’nin İsrail’in bu duygularını ve durumunu iyi bir şekilde anladığını kaydetti.
Teröristler Her Şeyden Önce İsrail’e Hizmet Olarak Hava Savunma Sistemine Saldırdı
İsrail’in Suriye’ye tekrarlanan saldırıları ve Suriye’nin bu saldırılara karşı koymasına ilişkin soruya cevabında el Esad; teröristlerin Suriye’de olayların başladığı ilk günden beri her şeyden önce İsrail’e hizmet olarak hava savunma sistemlerine saldırdıklarına dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; gösterilerin barışçıl olduğunun iddia edildiği anlardan itibaren ‘ılımlı muhalifler’ teriminin ortaya çıkmasına dek teröristlerin her daim temel olarak hava savunma sistemlerini sistematik ve temel bir şekilde hedef aldıklarını kaydetti. Bunun Suriye’de terör örgütleri ile İsrail arasında direk ve güçlü bir bağlantı olduğunu kanıtladığının altını çizen el Esad; teröristlerin hava savunma sistemine ciddi bir hasar verdiklerini söyledi.
El Esad Suriye’de hava savunma sisteminin her şeye rağmen günümüzde her zamandan daha güçlü olduğunun altını çizerken, ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye bulundukları üçlü saldırı esnasında hava savunma sisteminin gücünü net bir şekilde kanıtladığına dikkat çekti.
İsrail’in İddiaları Yalanlardan İbarettir
İsrail’in saldırılarında Suriye devletini değil de İran’ı hedef aldığını iddia etmesi ve Suriye’nin İran’dan Suriye’den çekilmeyi talep edip etmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’de İran güçlerinin bulunmadığını belirtti.
El Esad Suriye’nin bu konuda çekindiği hiçbir şey olmadığını, Rus güçleri davet edip varlığını itiraf ettiği gibi gerekli görmesi halinde İran güçlerini de çağırma ve varlığını kabul etme hakkına sahip olduğunu söyledi. Fakat gerçekte şu ana dek Suriye’de bulunanların Suriye ordusuna terörle mücadelede yardım eden İranlı subayların bulunduğunu ifade eden el Esad; gerçek anlamda İranlı güçlerin Suriye’de bulunmadıklarını kaydetti.
İsrail’in İranlı güçleri hedef alması iddiaları konusunda ise el Esad; bunun yalan ve dolandan ibaret olduğunu belirtti. Birkaç hafta önce bulundukları ve İranlı güçleri hedef aldıklarını iddia ettikleri saldırıda Suriyeli onlarca kişinin şehit ve yaralı düştüklerini ifade eden el Esad; aralarında hiçbir İranlının olmadığını söyledi.
Bölgedeki Siviller de Yabancı Gazetecilere Açıklamalarında Kimyasal Saldırı İddialarını Yalanladı
İddia edilen kimyasal saldırıların kime hizmet ettiğine ilişkin soruya cevabında el Esad; yapılan son kimyasal silah saldırısının Suriye ordusunun Şam kırsalı Doğu Ğuta’daki zaferlerine eş zamanlı geldiğine dikkat çekti.
El Esad Suriye’nin elinde kimyasal silah bulunmadığını ve hiçbir zaman hiçbir yerde kimyasal silah kullanmadığının bir kez daha altını çizerken, Suriye’de savaşın temelinin Suriyelilerin gönlünü kazanmak olduğuna vurgu yaptı. Böyle bir durumda kimyasal silah kullanma ve halkın tepkisine yol açmanın kesinlikle devlete hizmet etmeyeceğinin altını çizen el Esad; hiçbir devletin gönlünü ve desteğini kazanmak istediği halkına karşı kimyasal kullanmasının mantıklı olmadığını kaydetti.
Bir diğer önemli noktanın Suriye ordusunun teröristlere karşı büyük zaferler kazandığı ve onları yok etme eşiğinde olduğu bir durumda kimyasal kullanmasının da mantıklı olmadığının altını çizen el Esad; kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen bölgenin asker ve sivillerle dolu olduğunu ifade etti. El Esad bu durumda da devletin kimyasal silah kullanmasının mantıksız olduğunu söyledi.
İsteyen herkesin kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen bölgeye gidip halka sorabileceğini ifade eden el Esad; bölge halkının bu iddiaları yalanladıklarını, oraya giden tüm yabancı gazetecilere de bu iddiaların aslı gerçeği olmadığını vurguladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad; kimyasal silah kullanımına ilişkin tüm iddiaların Suriye’ye saldırı bahanesi yaratma ve uluslar arası kamuoyunu provoke etmek olduğunun altını çizdi.
https://www.youtube.com/watch?v=kKZi4QN7c-k