CENEVRE – Suriye’nin Cenevre’de Birleşmiş Milletler ve diğer uluslar arası örgütlerde Daimi Temsilcisi Hüsamettin Ala BM İnsan Hakları Komitesine sunulan Suriye konulu raporun çelişki ve çarpıtılmış uydurma bilgilerle dolu olduğunu belirtti.
İnsan Hakları Konseyinin bugün düzenlediği toplantıda konuşan Ala; raporun daha önceki raporlar gibi dürüstlük ve gerçeklikten tamamen uzak olup olayların kanuni vasfından uzak olduğunun altını çizdi. Ala Suriye’de insan haklarını soruşturan komitenin Suriye ve halkına karşı savaş yürüten tarafların edatı olarak kullanıldığını vurguladı. Bu komitenin Suriye’deki gerçekleri çarpıtma, uydurma ve asılsız bilgilerle dünya kamuoyunu kandırmaya devam ettiğini ifade eden Ala; tüm bunların radikal teröre karşı başarı kaydeden Suriye’ye siyasi baskı amaçlı olduğuna dikkat çekti.
BM İnsan Hakları Konseyinin bir hafta içinde üç kez Suriye konulu toplantı düzenlediğine işaret eden Ala; İngiltere’nin başını çektiği bu hamlenin Suriye’yi karalama ve dünya kamuoyunu Suriye’ye karşı provoke etmeyi amaçladığını vurguladı.
Ala İnsan Hakları Konseyinin ABD, İngiltere ve müttefikleri tarafından edat olarak kullanıldığını belirtirken, bunun konseyin ve BM’ye tabi kurum ve örgütlerin güvenirliğini sabote ettiğini kaydetti.
Raporun içinde bulunan çelişkiler ve uydurma bilgilere ışık tutan Ala; bu bilgilerin Suriye ve halkına aleni olarak düşman olan ve radikal teröre muhtelif tür destek temin eden devletler tarafından öne sürüldüğünü ifade etti.
Radikal terör örgütlerin sivillere karşı saldırıları, insani yardımları engellemeleri, bir kısım beldeleri yıllardır kuşatmaları, sivillere gönderilen yardımları gasp etmeleri ve bulundukları bölgelerde sivillere dayatmalarda bulunup mallarını gasp etmelerinden raporda hiçbir şekilde söz edilmediğine dikkat çeken Ala; radikal oldukları tespit edilen ve uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan terör örgütlerin ‘muhalifler’ olarak adlandırılmalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
ABD’nin Rakka kırsalında IŞİD’ten kaçan masum sivil insanların sığındıkları bir okulu bombalayıp 150 masum sivil vatandaşın hayatına son vermesinin kelimenin anlamıyla savaş suçu sayıldığına dikkat çekerken, raporda ABD ve komutasındaki koalisyonun bu ve sivillere karşı bulunduğu daha başka katliamlardan söz etmemesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Ala İnsan Hakları Komitesinin Suriye ve halkına karşı radikal terörü aleni olarak destekleyen, sivillere karşı sayısız katliamlarda bulunan ABD ve daha başka devletlerin savaş suçları ve teröre desteklerini belgelemesi yerine onları insan haklarını soruşturmakla görevlendirmeye çalışmasının ironik bir durum olduğunu belirtti.
Türkiye ve desteklediği teröristlerin Halep kırsalı Afrin Bölgesine saldırıları sonucunda geneli çocuk, kadın ve yaşlılardan ibaret yüzlerce masum sivilin ölü yaralı düşmelerine yol açtığına dikkat çeken Ala; aynı zamanda arkeolojik bölgeler, hastane, okul, cami mescit ve benzeri hizmet kurumlarının yerle bir edildiğini kaydetti. Ala bu saldırılar neticesinde ayrıca on binlerce sivil vatandaşın evinden barkından olup tehcir edildiklerini, insani yardım konvoylarının bombalandığını ifade etti.
Tüm bunların raporda hiçbir şekilde yer almamasının mantıksız bir durum olduğunu kaydeden Ala; komite başkanının bir hafta önce yaptığı açıklamada komitesinin Türkiye’nin Afrin’e saldırısı hakkında herhangi bir bilgisi olmadığını iddia ettiğine dikkat çekti. Ala tüm bunların komite ve hazırladığı raporun ne derecede güvenilir olduklarını net bir şekilde ortaya serdiğini vurguladı.
Ala insan hakları soruşturma komitesinin Suriye’yi uluslar arası cinayet mahkemesine sevk etme yetkisine sahip olmadığının altını çizerken, Suriye’de siyasi çözüm ç.abalarına da herhangi bir müdahalede bulunma yetki yada hakkının da olmadığını vurguladı.