Terörist Örgütler Terör Sponsoru Hükümetlerce Yüz Kızartıcı Fetvalara Dayanarak Suriyeli Kadının Varlığını Yok Etmeye Çalıştı

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, Suriye’deki terörist örgütlerin terör sponsoru hükümetlerden mutlak destekle, korkunç ve müstehcen bir uluslararası suskunluk ortamında ahlaksız ve yüz kızartıcı fetvalara dayanarak yüzlerce kızın kurban gittiği bir insan olarak Suriyeli kadının varlığını yok etmeye çalıştıklarını belirtti.

Caferi dün BM genel kurulunda “kadının kalkınması” ile ilgili oturumda yaptığı konuşmada, Suriye’nin 3 yıldan beri terör ve yıkımdan şikayetçi olduğunu, dünyanın da tekfircilerin sadece Facebook’ta hesabının olmasından dolayı 16 yaşındaki Rakka’lı kızı bıçakla boğazlamalarını, diğeriyse Tunus uyruklu cihatçı teröristle zorla evlenmeyi kabul etmemesinden dolayı intihar eden bu olayları unutmayacaklarını söyledi.

Caferi, ailelerinin gözleri önünde evlerinden kaçırılan, köle gibi sürülerek pazarlarda satılan ve kendilerini cihatçı diye adlandıran teröristler tarafından kendilerine helal kılınan bu kızlardan güzel olanlarının ise kiralık emirlere peşkeş çekilerek her birinin bir günde onlarca kez tecavüze uğramalarını unutmayacaklarını vurguladı.

Caferi, vahhabi terör örgütlerinin 3 yıl esnasında binlerce Suriyeli kızın toplu bir şekilde ırzlarına geçtiklerine işaret etti.

Caferi, terörist örgütlerin geçen 3 yıl boyunca Suriyeli kadınları boğazladıklarını, Türkiye ve Ürdün’deki çadır kentlerde zorla evlendirdiklerine dikkat çekerek, Suriyeli kadının en çirkef cinsel şiddete maruz kaldıklarını, psikolojik sorunlara ve kadın ticaretinden şikayetçi olduklarını vurguladı.

Caferi, sözde uluslararası toplumun geçen 3 yıl boyunca, BM üst düzey bazı görevlileri ve batılı bir kaç ülkenin kadın haklarını destekleyen çok sayıda açıklamalarda bulunmasıyla meşhur oldukları bir zamanda batılı ve Arap medya organlarının tümünün Suriye hükümetine ithamlar yöneltmekle meşgul olduklarını, tüm önemsemelerinin ise hükümeti eleştirmek, ona karşı yalanlar uydurmakla meşgul olduklarını dile getirdi.

Caferi bütün bunların yanında Suudili rejimin aksine Suriye’nin kadını siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal hayat alanlarında erkekle eşit tuttuğunu, Suudi Arabistan’da kadının araba kullanmak ve hatta bisiklete binmesinin yasaklandığı bir zamanda Suriye’de kadının Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini yerine getirdiğini unuttuklarını söyledi.

Caferi, Suriye’ye karşı çok uluslu terör savaşının başlaması üzerinden 3 yılı aşkın bir zaman geçmesi, aralarında söz konusu terör örgütlerini para, silah ve medya tarafından destekleyen ülke hükümetlerini içinde bulunduğu sözde uluslararası toplumun cahili ve tekfiri terörün korkunçluğunu idrak etmesi ve uyanması ve de bu suçları işleyenlerle mücadele edilmesi zorunluluğunu söylemesi ardından, Suriyeli kadınların, bu çirkef terör savaşında parmağı olan ülkelerin Suriyeli kadının ihtiyaç duyduğu güven, umut, huzur ve açılımın geri dönmesi için Suriye’de terörü desteklemeyi durdurması ve kanlı hesaplarını yeniden gözden geçirme vakitleri gelmedi mi sorusunu dile getirdiklerini vurguladı.

Suriyeli kadın ve kızlarının tekfiri ideoloji fikirler gölgesinde bu çirkef terör saldırılarının bedelini ilk ödeyenler arasında bulunduklarını dile getirdi.

Caferi, Arap ve İslam’ı kötüleyen söz konusu fetvaların başında Suriye’nin uluslararası örgütün dikkatini her zaman çekmeye çalıştığı o sözde “cihat nikahı” olarak adlandırılan fetva olduğunu açıkladı.

Suriye nidalarına şimdiye kadar maalesef kimsenin kulak asmadığına dikkat çeken Caferi, Suriyeli ve Iraklı kadının acılarına yönelik korkunç ve müstehcen uluslararası suskunluğun söz konusu yüz kızartıcı fetvaların genişlemesine ve devam etmesine izin verdiğini açıkladı.

Check Also

Rus Subay: Kursk Eyaletine Saldıran Ukrayna Kuvvetlerinin Büyük Kısmı Batı’da Eğitilmiştir

MOSKOVA (SANA) –  Kursk Bölgesindeki Rus Deniz Piyadeleri 810. Tugayı’nın Tabur Komutanı David Narmania, tugayın …