Yangını Körükleyen Türkiye’nin İtfaiye Adamı Rolü Alması Mümkün Değildir (video)

ASTANA – Suriye’deki krizin Suriyeliler arasında siyasi çözümü amacıyla Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan görüşmelere katılan heyetler bugün öğleden sonra genel bir toplantı düzenlediler.

Görüşmelerde Suriye Arap Cumhuriyeti heyet başkanı Beşşar el Caferi toplantının ardından basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Caferi; görüşmelerin temel hedefinin Suriye’de çatışmaların durdurulmasını pekiştirmek ve bu yöndeki anlaşmaya imza atan silahlı grupları terör örgütlerden ayırmak olduğunu vurguladı. Caferi bu hedeflere hizmet ettiği sürece Suriye’nin Astana görüşmelerini olumlu olarak değerlendirdiğini belirtti.

Astana görüşmelerinin düzenlenmesi beklenen Cenevre görüşmeleri için zemin hazırladığına dikkat çeken Caferi; Cenevre görüşmelerinde Astana 1 ve Astana 2 görüşmelerinin temel alınması gerektiğini ifade etti.

Suriye’nin anlaşmayı kabul eden ve çözümün siyasi olduğuna inanan tüm silahlı gruplara karşı çatışmaların durdurulması anlaşmasına bağlı olduğunun altını çizen Caferi; bu yöndeki tertibatları ihlal eden herkesin ise Suriye ordusu ve müttefikleri tarafından yok edilmesi meşru olan terörist hedef olarak sayılacağına da vurgu yaptı.

Astana 2 görüşmeleri bitiminde ortak bildiri ya da belgenin çıkmayacağına dikkat çeken Caferi; bunun temel nedeninin Türkiye rejimi heyeti ve silahlı terör örgütleri heyetinin Astana’ya geç gelmelerinden kaynaklandığını açıkladı.

Caferi Türkiye heyetinin görüşmelere oldukça düşük düzeyde bir heyetle katıldığını, bunun da Türkiye’nin garantör bir rol oynaması ile tamamen uyumsuz olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin Suriye’de savaş ve yangını baştan beri körükleyen ve terörü destekleyen bir taraf olduğunun altını çizen Caferi; dolayısıyla Erdoğan rejiminin teröre desteğini kesmeden krizin çözümüne katkı sağlamasının mümkün olmadığını belirtti. Caferi Türkiye rejiminin ateşi körüklediği bir zamanda bu ateşi söndürmesinin kesinlikle mümkün olmadığının altını çizdi.

Türkiye rejiminin tekfirci teröre muhtelif tür desteğini aralıksız sürdürdüğünü vurgulayan Caferi; Türkiye sınırlarından terör akışına son vermenin mutlak bir gereklilik olduğunu kaydetti.

Caferi Türkiye rejiminin, Suriye’nin kuzeyinde bulunan tüm güçlerini derhal ve kayıtsız şartsız olarak çekmesi gerektiğinin altını çizerken, Suriye’nin bağımsızlığı, egemenliği ve selametinin korunmasını öngören Astana 1 Deklarasyonuna saygı göstermesi gerektiğini belirtti.

Ürdün’ün Astana 2 görüşmelerine katılımı konusunda ise Caferi; Ürdün’ün yine baştan beri Suriye’de terörü desteklediğine dikkat çekti. Güney Bölgesindeki terör saldırılarının tümünün Amman’da Batılı, İsrailli, Türk ve Suudili istihbarat subayları tarafından yürütülen MOK Operasyon odasında planlandığına dikkat çeken Caferi; Ürdün’ün bu ara Dera’da Nusra Cephesinin saldırılarını da desteklediğini söyledi.

Bir kısım tarafların Astana görüşmelerinde sıfıra dönmeye çalıştıklarına dikkat çeken Caferi; Rusya ve İran’ın bunu engellemeyi başardıklarını belirtti.

https://www.youtube.com/watch?v=RU9mtpNcTTo